ANAFARTALAR ZAFERİ’NİN 103. YILDÖNÜMÜ KUTLANIYOR
Anafartalar Zaferinin 103. Yıldönümü kutlamaları kapsamında, Çanakkale’de Deniz ve Kara savaşlarının geçtiği bölge olan Gelibolu yarımadası yurt içi ve yurt dışından gelen ziyaretçilere ev sahipliği yapıyor.
Çanakkale - TÜRKİYE
14 Ağustos 2018 // Özel Haber // Süleyman Arasan // 1523
Deniz ve Kara savaşlarının geçtiği bölge olan Gelibolu yarımadasında Bir Kahramanlık destanının yazıldığını belirten Wilusa Travel firmasının lisanslı tur rehberlerinden İlyas Satı ve Araştırmacı Yazar Halis Tonka, Dünyanın en kanlı muharebesini yaşayan bu toprakların her karışında ayrı bir kahramanlık öyküsünün olduğunu söylediler. Kültür ve Turizm Bakanlığı Lisanslı Tur Rehberlerinden Osman Topçu ise, Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı sınırları içerisinde yer alan şehitliklerimizin bazılarının gerçek, bazılarının ise sembolik olduğunu belirtti.
Anafartalar Zaferinin 103. Yıldönümü kutlamaları kapsamında, Çanakkale’de Deniz ve Kara savaşlarının geçtiği bölge olan Gelibolu yarımadası yurt içi ve yurt dışından gelen ziyaretçilere ev sahipliği yapıyor.
Son günlerde gözle görülür bir yoğunluğun yaşandığı bölgede, Çanakkale şehitliklerini, tarih kokan yerleri rehber eşliğinde gezmek, savaşın günümüze kadar ulaşan izlerini yerinde görmek için il ve ilçelerden gelen ziyaretçiler değişik tur fimaları ile Conk Bayırı, Şehit Onbaşı Anıtı, Şahindere Hastane Şehitliği, Şehitler Abidesi, Yahya Çavuş Anıtı, Mehmetçiğe Saygı Anıtı, 57. Alay Şehitliği'nde rehber eşliğinde gezerek şehitler için dua ettiler.
“ÇANAKKALE RUHUNU ORADA YAŞADIK VE GÖZLEMLEDİK”
Türk Milletinin gurur duyduğu dönüm noktalarından biri olan Çanakkale'yi gezip görebilmek için gelen ziyaretçiler değişik tur firmaları ile Çanakkale şehitliklerini, tarih kokan yerleri rehber eşliğinde gezmek, savaşın günümüze kadar ulaşan izlerini yerinde görmekteler. Wilusa Travel firmasını tercih eden ziyaretçiler rehber eşliğinde Conk Bayırı, Şehit Onbaşı Anıtı, Şahindere Hastane Şehitliği, Şehitler Abidesi, Yahya Çavuş Anıtı, Mehmetçiğe Saygı Anıtı, 57. Alay Şehitliği'ni gezip, şehitler için dua ettikler. İzmir, İstanbul, Ankara gibi büyükşehirler başta olmak üzere yurdun birçok il ve ilçelerinden gelen ziyaretçiler,” Vatanın kurtuluşu için yüz binlerce şehidin gözünü kırpmadan canını feda ettiği Çanakkale Şehitliği ve tarihin ayak izlerini taşıyan diğer mekânları rehberimiz eşliğinde gezdik. Bu gezide, Vatanımızın tarihi ve kültürel değerlerine sahip bölgeleri tarih kitaplarından ne kadar okunursa okunsun Çanakkale gibi bir tarihin yaşandığı bu toprakların mutlaka görülmesi gerektiğine inanıyoruz. Çanakkale Şehitliği ve tarihin ayak izlerini taşıyan bölgeye birçoğumuz ilk defa geliyor. Bize göre, her bireyin de mutlaka bu tarihi toprakları gezmesi gerekir. Çanakkale ruhu ayrı bir şey. Bu turistlik bir gezi değil, tarihi bir seyahattir. Çanakkale seyahatinden yararlanmaya çalıştık. Çanakkale ruhunu orada yaşadık ve gözlemledik”dediler.
” GELİBOLU YARIMADASININ HER KARIŞINDA AYRI BİR KAHRAMANLIK ÖYKÜSÜ VARDIR”
Çanakkale Savaş Alanları Gezi Kılavuzu Araştırmacı Yazar Halis Tonda, Bir metrekare alana 6.000 merminin düştüğü dünyanın en kanlı savaşını yaşayan bu toprakların her karışında ayrı bir kahramanlık öyküsünün olduğunu belirterek,”Çanakkale Muharebesinde bulunan her iki tarafında toplam asker sayısı 253’er bindir. 8.5 ay süren bu muharebede resmi kayıtlara göre verdiğimiz asıl şehit sayısı 57 bin 800dür. Hastalıktan ölenler, kayıplar ve tebdil hava nedeniyle Cepheden ayrılanlar ile bu rakam 253 bine tekâmül eder. Bu muharebede Manisa 2 Bin 174,İzmir Bin 720,Denizli 2 Bin 195,Aydın’ın Bin 746 şehit verdiğini resmi kayıtlarda görmek mümkündür” dedi.
“57’NCİ PİYADE ALAYININ KOMUTANLARI DÂHİL OLMAK ÜZERE BÜTÜN SUBAY VE ERLERİ MUHAREBEDE ŞEHİT DÜŞMÜŞTÜR”
Deniz ve Kara Muharebelerinin yaşandığı bölgeyi örnekler vererek anlatan Çanakkale Savaş Alanları Gezi Kılavuzu Araştırmacı Yazar Halis Tonka,” 19 Şubat 1915 tarihinde başlayan Deniz muharebelerinin finali 18 Mart 1915 oldu. Bu tarih aynı zamanda 8,5 ay sürecek olan Çanakkale Kara Muharebelerinin başlangıcı olarak tarih sayfalarında yerini alır. Dünya tarihinde eşi benzeri olmayan bir muharebe yaşanmıştır. Güney ve Kuzey cephe olarak adlandırdığımız kara muharebeleri iki aşamalı oldu. 25 Nisan 1915 sabahı Arıburnu mıntıkasına çıkan Anzac kuvvetleri süratle muharebe sahasının en yüksek noktasını tutmaya çalışmış. Conkbayırı eteklerinde düşmanı karşılayan19. Tümen komutanı Yarbay Mustafa Kemalin önderliğindeki 57. alay muharebe seyrini değiştirmiştir. Mustafa Kemal buradaki muharebeler sırasında “Size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum” diyebilen komutandır. Askerine böyle bir emri verebilen komutan yoktur. Şüphesiz aldığı böyle bir emri tereddütsüz yerine getiren başka bir millet de yoktur. Mustafa Kemal Atatürk’ün bu emri verdiği birliklerin bağlı olduğu 57’nci Piyade Alayının Alay Komutanları dâhil olmak üzere bütün subay ve erleri Çanakkale Muharebelerinde şehit düşmüştür. Bu şehitliğimizde Çanakkale muharebelerinde şehit veren 57.alay anısına yapılmıştır. Şehitliğimiz 12 Aralık 1992 tarihinde ziyarete açılmıştır. Şehitliği yapımı sırasında iki cesetle karşılaşılmış, birbiriyle boğuşurken ölen bu iki askerden biri Şehit Erzincanlı Mustafa Asım’a, diğerinin ise Anzac Kolordusundan Yzb Woiters'e ait olduğu tespit edilmiş anıtın önüne defnedilmiştir 57. Alay muharebeden sonra padişah ve başkomutanlık tarafından Çanakkale cephesinde altın ve gümüş liyakat madalyaları ile taltif edilmiştir. Şehitlik 2011 yılında restore edilmiştir” dedi.
“ ANZAKLAR’IN TAMAMI GAYRİMÜSLİM DEĞİLDİR, İÇERİSİNDE MÜSLÜMAN ASKERLER MEVCUTTUR “
Karşı cephede yer alan Anzakların tamamının gayrimüslim olmadıklarını belirten Çanakkale Savaş Alanları Gezi Kılavuzu Araştırmacı Yazar Halis Tonka,"Karşı cephede yer alan Anzaklar’ın tamamı gayrimüslim değildir. İçerisinde Müslüman askerler mevcuttur “dedi.
“HÜSEYİN KAÇMAZ YANINDAKİ TORUNU KÜÇÜK EYLÜL İLE BU KOMPOZİSYONU VERMİŞTİR”
Savaş Alanları Gezi Kılavuzu İlyas Satı 57.Alay Şehitliği’nde en yaşlı gazimiz olan Hüseyin Kaçmaz ile ilgili olarak yaptığı açıklamada,”57.Alay şehitliği girişinde hemen sol tarafta bir eli bastonlu, diğer elinde ise bir kız çocuğunun tuttuğu yaşlı bir kişiye ait anıt ile karşılaşırız. Bu kişi en yaşlı gazimiz olan Hüseyin Kaçmaz’dır. Kendisi, Balkan Savaşı'na katılıp esir düşmüş ve tüm tırnakları Sırplar tarafından sökülmüştür. Daha sonra Çanakkale Savaşı'na iştirak etmiş, Conk Bayırı mücadelesinde yaralanmıştır. Kurtuluş Savaşı'na da katılan Hüseyin Kaçmaz, Dumlupınar Meydan Muharebesi'nde büyük fayda sağlamıştır. İstiklal Madalyası'na da sahip olan Hüseyin Kaçmaz 10 Eylül 1994'te 110 yaşında vefat etmiştir. 57.Alay Şehitliği'nin açılışına da iştirak eden Hüseyin Kaçmaz yanındaki torunu küçük Eylül ile bu kompozisyonu vermiştir “ dedi.
“ ÇANAKKALE’DE YABANCI ŞEHİTLERE HİTABEN OKUNAN MEKTUP AVUSTRALYA VE YENİ ZELANDA’DA ŞEHİT YAKINLARININ HİSLERİNE TERCÜMAN OLMUŞTUR”
Çanakkale Savaş Alanları Gezi Kılavuzu İlyas Satı, Şehitler Abidesi alanında bulunan ve 1934 yılında bizzat Atatürk tarafından kaleme alınıp, dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Kaya tarafından Çanakkale’de yabancı şehitlere hitaben okunan mektup ile ilgili olarak,”1934 yılında bizzat Atatürk tarafından kaleme alınıp, dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Kaya tarafından Çanakkale’de yabancı şehitlere hitaben okunan mektup Avustralya ve Yeni Zelanda’da şehit yakınlarının hislerine tercüman olmuştur. Mustafa Kemal Atatürk`e ait olan mektupta; "Uzak memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar; burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar; gözyaşlarınızı dindiriniz, evlatlarınız bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır” ifadeleri yer alıyor. Avustralya ve Yeni Zelanda’da şehit yakınlarının hislerine tercüman olan bu mektuba cevap olarak Avustralyalı Bir Annenin Mektubu gelir. Mektupta,“Gelibolu topraklarında yitirdiğimiz evlatlarımızın acısını, âlicenap sözleriniz hafifletti. Gözyaşlarımız dindi. Bir ana olarak bana, bir güzel teselli bahşetti. Yavrularımızın sonsuz uykularında, huzur içinde dinlendiklerinden hiç kuşkumuz kalmadı. Majesteleri kabul buyururlarsa bizler de kendilerine Ata demek istiyoruz. Çünkü yavrularımızın mezarları başında söylediğiniz sözler, ancak bir öz babanın sözleri gibi yüce, ilahi. Evlatlarımızı bir baba gibi kucaklayan büyük Ata’ya tüm analar adına şükran, sevgi, saygıyla…”ifadeleri yer alır” dedi.
“ REHBERLERİMİZ ÇANAKKALE MUHAREBELERİNİ ANLATIRKEN ÇOK DİKKATLİ OLMALARI GEREKİR”
Çanakkale Savaş Alanları Gezi Kılavuzu İlyas Satı son olarak,”Kanlı çarpışmaların çıplak doğasının izlerini hâlâ üzerinde taşıyan Gelibolu Yarımadası, savaşın belleğini anıtlaştırmaya dayanan söylemlerin pratikleri anlamında da zengin bir coğrafya oluşturur. Burada rehberlere düşen görev Çanakkale Muharebelerini anlatırken çok dikkatli olmaları gerekir. Bazen ipin ucunu kaçırıyorlar. Bu kez de yanlış bilgi doğru diye aktarılmaktadır.”dedi.
“ BU GERÇEK BİR ŞEHİT MEZARDIR”
Conk Bayırında hediyelik eşya satan Ramazan Başaran,” 1985 yılında Türk Siperlerinin onarımı yapıldı. Onarım sırasında siperlerin bittiği noktada şehitlerimizin kemikleri ortaya çıktı. Bu kemikler toplanarak mezara konuldu. Mezarının yanına tabela konuldu. Tabelada,”Burada 1985 yılında Türk Siperlerinin onarımı sırasında kemikleri bulunan şehitlerimiz yatmaktadır” ibaresi yer almaktadır. Bu alan henüz SİT alanı olduğu için hala kemikler bulunabiliyor. Vatanı, namusu, dini için imparatorluğun dört bir yanından gelerek kahramanca ölmek var dönmek yok diyerek canlarını bu vatan uğruna seve, seve veren kahraman şehitlerimizi rahmetle anıyoruz ve huzurlarında saygıyla eğiliyoruz. Ruhlarınız şad olsun! “dedi.
“Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı sınırları içerisinde yer alan şehitliklerimizin bazıları gerçek, bazıları” ise sembolik”
Kültür ve Turizm Bakanlığı Lisanslı Tur Rehberlerinden Osman Topçu, Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı sınırları içerisinde yer alan şehitliklerimizin bazılarının gerçek, bazılarının ise sembolik olduğunu belirterek,”Çanakkale savaşı esnasında şehitlerimizin bir kısmı cephe ortasında kaldığından defin edilememiştir. Defin edilebilenler ise çoğu zaman toplu olarak defnedilmiştir. Çanakkale Savaşı kazanılmış olsa da, I. Dünya savaşı kaybedildiği için, İngilizler savaş sonunda bu bölgeyi işgal etmişlerdir. İşgal sırasında kendilerine yenilgiyi hatırlatacak ne var ise talan edip yok etmişlerdir. Maalesef şehitliklerimiz de bu zaman esnasında tahribata uğramıştır. Aslında savaş alanında çok sayıda şehitliğimiz olmasına rağmen günümüzde Sargı Yeri ve Hastanelerin olduğu noktalarda gerçek şehitliklerimizin yerleri belirli kalabilmiştir. Savaş alanında olanlar ise uzun yıllardır süre gelen çalışmalar esnasında ortaya çıkarıla bilinmiştir. Yerleri tam tespit edilemediğinden dolayı, savaş alanındaki noktalara şehitlerimizin anısına sembolik şehitlikler yapılmıştır. Sembolik şehitliklerimizin yapış amaçlarından bir tanesi de asıl şehitliğimizin tahribine engel olmaktır” dedi.