ASHÂB-I KEHF “TARSUS”
Ashâb-ı Kehf veya Yedi Uyurlar, Hristiyanlık ve İslamiyet başta olmak üzere dünyanın değişik kültürlerinde anlatılan, halkını terk ederek şehrin dışındaki bir mağarada saklanan bir grup Romalı gencin hikâyesidir.
Tarsus-MERSİN
12 Eylül 2023 // TogaMedya // 1533 // (Dosya no 1531b)
Kaynak: Tarsus Kaymakamlığı
Dünyanın birçok yerinde mekan bulan “Yedi Uyurlar İnanışının” Anadolu’daki en önemli merkezi Tarsus’taki “Eshab-ı Kehf Mağarası’dır.” Tarsus’un, 12 km. kuzeyinde Dedeler köyünde, Encülüs Dağı’nın eteklerinde bulunan mağara Hristiyan ve Müslümanlarca kutsal bir ziyaret yeri olarak kabul edilir. Doğal bir çöküntünün mağara şeklini aldığı kapalı bir alandan oluşmakta olup mağaraya yürüyüş zemininden 15 basamaklı bir merdivenle inilmektedir. Mağaranın hemen üzerinde 1873 yılında yapılmış bir cami yer almaktadır. Camiye sonradan ek olarak üç şerefeli bir minare daha eklenmiştir.
Eshab-ı Kehf ile ilgili günümüze ulaşan pek çok bilgi ve belge bulunmaktadır. Eshab-ı Kehf Mağarası, Kuran-ı Kerim’in Kehf Suresi’nin 9-26. Ayetleri’nde anlatıldığı gibi, Allah’a inanan ve yaşadıkları devrin zalim ve müşrik kralından kaçan Yemliha, Mekselina, Mislina, Mernus, Debernuş, Şazenuş ve Kefeştatayyuş adlı yedi gencin ve köpekleri Kıtmir’in 309 yıl uyudukları mağaradır.
Roma imparatoru Diocletianus çok tanrılı dönemde tek tanrıya inandıkları için bu gençleri huzuruna çağırarak, onlara Roma dinine bağlı kalmalarını, aksi taktirde kendilerini öldürteceğini söylemiştir. Tek tanrıya inanan bu gençler Tarsus yakınlarındaki bu mağaraya kaçarak sığınırlar. İmparator durumu öğrendiğinde onların saklandıkları mağaranın ağzını kapattırır. Böylece onları ölüme terkeder. Fakat Allah’ın takdiri ile orada mucizevi bir şekilde 309 yıl süren bir uykuya yatmışlardır. Nihayet uyanırlar ve içlerinden ilk uyanan Yemliha’yı, yiyecek almak için kente gönderirler.
Kente gelen genç elindeki paranın artık geçmez olduğunu anlar ve şaşırır. Bu yabancı gence olup bitenleri soran insanlar durumu anlayınca, onu hükümdara götürürler. Hükümdar bu gençten, başlarından geçenleri öğrenir, onunla birlikte mağaraya giderler. Mağaraya gelenler, içerde altı kişinin namaz kıldığını görürler. Yemliha dışarıdakileri bırakıp mağaraya girer ve ondan sonra yedisi de Allah’ın kudreti ile sır olup görünmez olurlar.
TARSUS’DA ASHÂB-I KEHF ZİYARETİ
Mersin’in Tarsus ilçesine yeğenim Samet’in ziyaretine geldik. Eşi ile beraber öğretmen olarak görev yapan yeğenim; “Amca, madem birkaç gün bizde misafir kalacaksınız. Size Tarsus’umuzu gezdireyim” dedi.
Tarsus denince ilk akla gelenler inanç turizminin merkezi Ashâb-ı Kehf mağarası, görmeye değer şelalesi, helvası, fındık lahmacunu ve limon dondurması gelir. Okul çıkışından sonra birlikte Yedi Uyuyanlar mağarasına gidelim deyince hep birlikte onayladık.
Ashâb-ı Kehf mağarasının hemen yanında yeni bir mağara daha bulunmuş. Taşkuyu mağarasının Ashâb-ı Kehf’in devamı olduğu tahmin ediliyor. Belediye mağaranın içine merdivenler yaptırmış, ışıklandırmış. Mağara turistik mekan haline gelmiş.
Saat 18:10 geldik, maalesef mağara ziyaretçiler kapatılmış çünkü ziyaret zamanı dolmuş görmek nasip olmadı inşallah başka bir zaman uğrarız.
İki yüz metre ilerdeki Ashâb-ı Kehf mağarasına gittik. Akşamüzeri olduğu için pek kalabalık değildi. Mağaranın için sakince gezdik. Nemli ve ıslaktı. Mübareklerin 309 sene burada uyuduklarına insanın inanası gelmiyor. Mağara çıkışında limonlu dondurma yedik. Sulu sulu insanın boğazından kayıp gidiyor. Serinledik. Akşam eve döndüğümüzde pişmesi için fırına gönderdiğimiz fındık lahmacunlar hazırlanmıştı. Adana’dan getirdiğimiz şalgam suyu ile birlikte afiyetle yedik.