TRAKYA GEZİSİ
Herkesin kendine özgü bir gezme sitili var. Kimileri yalınız gezmeyi sever kimileri de turları tercih eder. Ben ise özel arabamla çıkarım yollara, deklanşöre basınca şehrin tabelalarını daha sonra da şehirlerin tarihi ve turistik mekânlarını ölümsüzleştir meye çalışırım.
Makale: Mustafa Toga /
10 Ekim 2020 //YOL HİKAYELERİ// 2137
Bu seferki gezimiz Trakya bölgesi.
Kırklareli’nin Babaeski ilçesine bağlı Müsellim Köyü’nde, Köy Muhtarlığı ve Atatürk Gönüllüleri Kütüphane Oluşumu Platformu üyeleri tarafından “Atatürk Gönüllüleri Oğuz Bilal Özgün Kütüphanesi” açılına katılmak için 28.09.2020 Pazartesi sabah saat 10:30 da Salihli’den hareket ettik.
Trakya bölgesi gezimizin birinci durağı ÇANAKKALE idi bir önceki notlarımızda (Haber dosyası: 2137a) okudunuz.
TRAKYA GEZİSİNİN İKİNCİ DURAĞI KIRKLARELİ
Gelibolu’yu geçiyoruz 1915 ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ inşaatı çalışmaları son hız devam ediyor. 88 kilometre uzunluğunda oto yolu ve 13 çevre yolu bağlantılı Lapseki-Gelibolu arasındaki asma köprünün ana direkleri dikilmiş. Avrupa’yı ve Trakya’yı Batı Anadolu’ya bağlayacak çevre yol bağlantı çalışmaları da aralıksız devam ediyor. 2017 yılında başlanan köprünün açılışı 2022 olarak planlanıyor.
KEŞAN’DA EDS KAMERALARINA DİKKAT
Keşan’a doğru ilerliyoruz duble yolun sağ tarafı göz alabildiğince biçilmiş buğday tarlaları sol tarafı Keşan’ın (Edirne) yazlıkçılarının sahil siteleri. Her kavşağı dönüşte yeni bir yazlıkçı sitesiyle karşılaşıyoruz Güneyli, Ortaköy, Saroz Beach gibi. Buradan her geçişimde aklıma Keşan’da çevrilen başrollerini Hülya Koçyiğit ile Talat Bulut’un oynadığı ödüllü ‘Kurbağlar’ filmi geliyor. Yokluk ve yoksulluk içerisinde yaşam mücadelesi veren muhacir köylerinin çeltik tarlalarındaki kurbağaları toplayıp satarak geçimlerini sağlamalarını anlatıyor.
Çanakkale’den çıkıp Edirne İl sınırından içeri girdikten sonra Bahçeköy kavşağına yaklaşınca bütün arabalar yavaşladı. Otoban da ki tabelada hız sınırı 70-50-50 km gösteriyor. Bizde yavaşladık ama kaç kilometre hızla geçtik bilmiyorum eğer ceza yemişsek 15 gün içerisinde vergi dairesinden bir ödemem faturası gelir herhalde. Haydi hayırlısı.
Keşan’ın girişinden çıkışına kadar hız sınırı 70 km. Her tarafta Elektronik Denetleme Sistemi (EDS) kamaraları var dikkat etmek gerek. Şehir dışındaki kavşakta ki tabelada İpsala-Yunanistan (hudut) ve Malkara-Tekirdağ yazıyor. Biz Tekirdağ istikametine sapıyoruz.
HAYRABOLU YOLU ECÜŞ BÜCÜŞ
Yaklaşık 25 kilometre sonra Malkara’ya ulaşıyoruz. Malkara’nın nüfusu 52.000 kişi. Şehir merkezine girmeden Hayarbolu yolu ayrılıyor. Şehir merkezinin uzunluğu 1,5 kilometre kadar. Benzinlikte durup depoyu fulluyoruz.
Bu güzargahta yol geliş gidiş. Gözüyün alabildiğince ay çiçek tarlaları uzanıp gidiyor. Hepsi de günler önceden toplanmış fakat araziler daha sürülmemiş, anız. Yol çok kötü, inişli çıkışlı. Sıkıntı stres içerisinde şehre ulaşıyoruz. Hayarbolu’nun nüfus 32.000 kişi. Şehri çıkıyoruz yol yine bozuk, eciş bücüş. Derken Alpullu’ya yaklaşıyoruz. Etraf birden bire yeşilleniyor. Şeker Fabrikası ile meşhur Alpullu çok güzel. Hayran kalıyoruz.
BABAESKİ’DEN MÜSSELİM’E SAPIYORUZ
Daha sonra Babaeski merkezden ayrılıp (Nüfus 48.000) Edirne-İstanbul E-5 (D-100) karayoluna çıkıyoruz. İlk kavşaktan ayrılıp Müsselim köyüne sapıyoruz. 5 km sonra kütüphanenin açılacağı köye ulaşıyoruz. Etrafta günebakan, buğday tarlalarının yanı sıra lavanta ekilmiş araziler de görüyoruz. Müsellim Köyü Muhtarı Sabahat Bozkurt “Müsellimi lavanta cenneti” yapacağız diyor. Aferin…! Bayan muhtarımızla gurur duyuyoruz.
Kütüphanenin açılışı saat 16:00 yapılıyor.
Kütüphane açılış törenine; Kırklareli İl Genel Meclisi Üyesi Hüseyin Taşkın, Babaeski CHP İlçe Başkanı Erol Mutlu, İYİ Parti Kırklareli İl Başkan Yardımcısı İsmet Fıçıcılar, Babaeski Doğan Görkey İlçe Halk Kütüphanesi Müdürü Necati Karacan, Atatürk Gönüllüleri Kütüphane Oluşumu Platformu Onursal Başkanı Sedat Kaplan, Proje Koordinatörü Şerif Dursun, Atatürk Gönüllüleri Kütüphane Oluşumu Platformu Babaeski Sorumlusu Türkan Karakuş, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sebahattin Öner, Babaeski Ziraat Odası Başkanı Şahin Arslan, MUGİAD (Muratlı Kalkındırma ve Girişimci İş Adamları Derneği) Başkanı Kerem DEMİR, Babaeski Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Türkay Topal, Babaeski Kızılay Temsilcisi Gülsüm Kaynak, Lüleburgaz Kent Konseyi' nden Nüket Ceberli, ADD Babaeski Şube Başkanı Fatma Durak, Çevre Derneği Aktivisti Hakan Dedeoğlu, Babaeski ADD Genel Yönetim Kurulu Üyesi Binnur Güdücüler, Babaeski Lisesi Mezunları Derneği Başkanı Mustafa Sayınsöz, İşadamı Münür Bederli, Emekli-Sen Babaeski Şube Başkanı Mehtap Çakır, Salihli Sanat Dostları temsilcisi Mustafa Toga, Müsellim Muhtarı Sabahat Bozkurt, Sofuhalil Köyü Muhtarı İsmail Kahraman, Oruçlu Köyü Muhtarı Şevket Filiz’in yanı sıra yaklaşık 200 kişinin katımıyla gerçekleşen kütüphane açılışına davet edilmelerine rağmen Kırklareli valisi ve Babaeski Kaymakamının gelmemesi misafirlerin içerisinde burukluk yaratıyor.
SERHAT ŞEHRİ KIRKLARELİ (BULGARİSTAN 50 KM)
Burada daha fazla kalamayız daha Kırklareli’nin Vize ilçesine gideceğiz. Müsaade isteyip yola koyuluyoruz. Babaeski-Kırklareli 24 km, Kırklareli-Vize 55 km. Olsun! Akşam olmadan Vize’de olmalıyım. Kırklareli İline varıyoruz tabelada Bulgaristan (hudut) 50 km, nüfus 80.000 yazıyor. Yolun sağ tarafında Kırklareli Üniversitesi kampusunu görüyoruz şehre 7 kilometrelik bir mesafede. Etrafta hep askeriye kışlası görüyoruz. Bulgaristan hududuna yakın olunmasından dolayı olmalı herhalde. Kırklareli şehir merkezinden dolanıp Pınarhisar (nüfus 11.000) ilçesi yönüne sapıyoruz. Şehrin küçücük bir çarşısı var. Akşam telaşı sarmış insanları bir oraya bir buraya koşturup duruyorlar. Şehrin çıkışındaki Opet Benzinliğinde duruyoruz ihtiyaç molası için derken aniden yağmur başlıyor. Pompacı “Allah bin şükür rahmet başladı. Amca, (eskiden abi derlerdi, saçlar beyazlaştı ondandır her hal, tabi tevellütte 62 oldu) “İnan olsun 4 aydır yağmur yağmıyordu. Topraklar çatladı, günebakanlar boyunlarını büküp susuzluktan hep cazı kurudu be ya! Diye dert yanıyor. Akşam kızıllığı bastırıyor, karanlığa kalmadan Vize’ye ulaşmalı. Şehrin girişinde Vize tabelasına bakıyoruz nüfus 14.000, ben daha büyük bir yer bekliyordum. Girişte, Belediye binasının önünde durup Hollanda’dan arkadaşım Vizeli Bülent Türker’e telefon ediyoruz. Çünkü bu akşam Bülentlerde misafir olacağız. Derken yağmur tekrar başlıyor. Vize’de de tek bir cadde var. Çarşı içindeki Bülent’in bürosunun önünde buluşuyoruz. Hollanda Kraliyet Şövalye Madalyalı hayırsever Bülent Türker; “Annem soğuk algını olmuş, biraz rahatsız. Bu Corona virüsü pandemisi süresince çok dikkatli olmalıyız. 84 yaşında ihtiyar bir kadın. Allah göstermesin Corona virüsüne (Akciğer, solunum yetmezliği hastalığı) filan yakalanır diye kimseyle temas ettirmiyoruz. En iyisi ben sizi Vize’nin en lüks oteline kendisi arkadaşım olur orada ağrılıyayım” dedi. “Yok!” dedik. Biz Kırklareli Öğretmen Evinde kalabiliriz. Şuradan şurası kaç kilometre (Vize de öğretmen evi yok) “Hayır!” dedi. Ben sabahtan yerleriniz ayırttım. 3 yıldızlı bir otel. Vaizimizi odamıza çıkardık. Otelin sahibi “Bülent bey sabah sen de gel kahvaltını burada yaparsın” dedi.
KIRKLARELİ KÖFTESİ VE MEŞHUR HAYRABOLU TATLISI
Bülent; “Haydi bakalım kasabamızın en güzel lokantasında yemek yiyelim. Kırklareli’nin köftesi çok meşhur. Ardından da Hayrabolu tatlısı” dedi. Hakikatten köfte çok lezzetliydi. Kemalpaşa tatlısına benzeyen Hayrabolu taslısı pek damak tadımıza uymadı. Başta da söylediğim gibi ben gurme değilim. Yemek işlerinden hiç anlamam benim için varsa yoksa tarihi yerler ve şehri, caddeleri tanıtan tabelalar.
Lokantanın kapısında yarın sabah otelin lobisinde buluşmak üzere diyerek vedalaştık. Odamıza çekildik. Duşumuzu alıp hemen yattık çünkü çok yorulmuştuk.
Sabah 08:00 kalktım üstümü giyip lobiye indim. Otel sahibine oda kiralarını sordum kişi başı 90 Tl imiş. ‘Bülent, Vize’nin en lüks oteline götüreceğim dedi, ilçede kaç otel var?’ diye sordum. Otel sahibi; Bir tane o da bizim otel, Vize’nin kaç nüfusu var ki!
KARADENİZ KIYISINDA BİR BALIKÇI KASABASI KIYIKÖY
Sabah kahvaltısını yaptıktan sonra Vize kalesine gittik, ardından Ayasofya kilisesine gezdik. Kırklareli bölgesine gelmişken Karadeniz kıyısına da uğrayalım. Vize’nin ortasından geçen Kıyıköy yoluna saptık. Karadeniz’in şirin ilçesi Kıyıköy Vize’ye 35 kilometre mesafede. Otuz beş kilometrelik yol ardıç ağaçları ile çevrili, ormanlık alan. Daracık tek gidişli gelişli yol bomboş. Yazın kalabalık olabilir şimdi sonbahar artık kumsala gidilmiyor, denize girilmiyor. Balıklarıyla baş başa kalmışlar.
Yolun sağ ve sol taraflarından dumanlar yükseliyor insanlar eski sistem meşe kömürü yapmak için yakmışlar. Tomruk yığınlarıyla karşılaşıyoruz. Ya kömür yapılacaklar ya da fırıncılar satılmak üzere üst üste yığılmışlar. Kıyıköy tepede kalıyor liman, sahil ve balıkçı kulübeleri aşağıda. Kıvrım kıvrım bir yoldan aşağıya iniyoruz. Her taraf kedi köpek dolu. Balıkçıların artıklarından geçiniyorlar. Kumsal 300-400 metre uzunlukta. Karadeniz’in hırçın sularında insanlar burada denize giriyorlar. Geri yukarı çıkıyoruz. Merkezde küçük küçük birkaç pansiyon var. Şehrin tek ve büyük parkında oturup birere bardak çay içiyoruz. Sonra ver elini tekrar Vize.
SÜRPRİZ DOĞUM GÜNÜ PASTASI
Biz artık gidelim, saat 15:00 de Tekirdağ’da olmalıyız. “Tamam” diyor Bülent. Önce büroya uğrayıp birer yorgunluk kahvesi içelim sonra yola çıkarsınız.
Kahve yapmak için büronun mutfağına giren Bülent. Bu da nesi diye bir çığlık atıyor. “Burada bir pasta var”. Üzerin de “İYİKİ VARSIN MUSTAFA TOGA” yazıyor. İyilik meleği Vize’nin hayvan sever gönüllüsü Sedef Kaya hanımefendi İnternetten doğum günümü araştırmış. 1 Ekim doğum günüm için pasta hazırlatmış. Sabah büroya bırakıp kendisi işe gitmiş. Kendisine bu ince jestinden dolayı çok teşekkür ederiz. Kendisiyle tanışmamız mümkün olmadı ama bu ince nezaketinden dolayı Sedef hanımın her zaman kalbimizde yeri olacak.
KIRKLARELİ VE PINARHİSAR'DAN GÖRÜNTÜLER
KIRKLARELİ LÜLEBURGAZ İLÇESİ
KIRKLARELİ VİZE'DEN GÖRÜNTÜLER
DOĞUM GÜNÜ PASTASI
KIRKLARELİ İLİ KIYIKÖY İLÇESİNDEN GÖRÜNTÜLER
KIRKLARELİ İLİ BABAESKİ İLÇESİ MÜSELLİM KÖYÜ
TRAKYA GEZİSİNİN ÜÇÜNCÜ DURAĞI TEKİRDAĞ
Buruk bir şekilde Vize’den ayrılıyoruz. Tekirdağ’a doğru yolculuk başlıyor. Yol tek gidiş geliş ama güzel. Önce Ahmetbeyli ilçesinin ortasından geçip E-5 karayoluna çıktık.
İSTANBUL’MU LÜLEBURGAZ’MI?
Tabelayı görünce fotoğraf makinasının deklanşörüne basıp şak diye fotoğrafını çektik. Sonra da hangi yöne gideceğimiz konusunda karar vermek için düşünmeye başladık. Tekirdağ-İstanbul’mu yoksa Lüleburgaz-Edirne? Aklımda Lüleburgaz kalmış. Direksiyonu sağ kırdık. Bir 20 km kadar gittik. Bütün güzelliğiyle kollarını açtı Lüleburgaz (Nüfus 137.000). Hoş geldin bu gün bizde konakla der gibi. İyi ki yolu şaşırmışız. Edirne istikametin doğru gidiyoruz neredeyse şehri çıkacağız hala Tekirdağ yol ayrımı gözükmedi. Arabayı sağ çekip, gelip geçen insanlara sorduk. “O.! Çok gelmişsin be kızan! Buradan U dönüşü yapınız, yaklaşık 25 kilometre sonra Tekirdağ tabelasını görürsünüz be ya!” dediler.
TEKİRDAĞ-MURATLI ASFALT YOL
Muratlı-Tekirdağ arası çift geliş gidiş ama duble yol değil. Hiç yoktan iyi. Muratlı ilçesine geldik birkaç noktada şehir merkezi ve Hayrabolu yol ayrımı var. Muratlı’nın şehir merkezine girmedik. Kayı Köy kavşağını geçince ilk Petrol Ofisinde durduk hem ihtiyaç molası hem de LPG satın aldık. Bazı şeyleri aklım almıyor. Salihli-Turgutlu'da LPG 3.18 iken Malkara-Tekirdağ'da litre otogaz 4,32 Tl ye kadar çıkıyor
Bu arada Atatürk gönüllüleri Proje koordinatörü Tekirdağlı Şerif Dursun beyi telefonla ardık. 250 metre ilerleyip Shell Petrol İstasyonun yanındaki Kaplanlar Marketin önünde beklememizi söyledi. Bu arda beklerken bizde arabayı yıkadık. Yarım saat geçmeden bizi arabasıyla gelip aldı. Sahilde ki Öğretmen Evine getirdi. Öğretmen evi 5 yıldızlı otel gibi tertemiz. Basın mensubu olduğumu söyleyince kamu personeline uygulana % 30 indirimden bizde yararlandık. Kişi başına uygulanan 80 Tl yerine 65 Tl ödedik. Daha sonra Şerif bey bizi Tekirdağ’ın meşhur köftecilerinden Etoba Restauranta (since 1974 Köfteci İbrahim) götürdü.Marmara Denizinden Tekirdağ'ın sahil ve liman manzarasına bakarak Tekirdağ köftesinden yedik. Misafirperverliği için kendisine çok teşekkür ederiz.
TEKİRDAĞ ÖĞRETMEN EVİ
Yemek faslından sonra Mukadder hanımla birlikte sahilde dolaştık. Sahile yeni mendirek yapılmış hizmeti geçenlere çok teşekkür ederiz. Gezerken kendimizi denizin üzerinde yürüyor gibi hissettik. Şehir merkezinde Hüseyin Pehlivan heykeline yakın Öğretmen evine gidip odamıza çekildik. Duşumuzu alıp biraz dinlendikten sonra dondurmak yemek için saat 22:00 civarında sahile indik. Sahilde klarnet çalarak para toplayan romen müzisyenler ilgimizi çekti. Hala eski geleneklerini sürdürüyorlar. Sabah 07:30 kalktık sabah kahvaltısı için salona indik. Kahvaltıdan sonra Manisa Salihli’ye dönmek için Malkara, Keşan, Çanakkale istikametinden yola çıktık.
TEKİRDAĞ HAKKINDA BİLGİLER
Tekirdağ Türkiye’nin Avrupa yakasında Trakya bölgesinde yer alır. Merkez ilçe Süleymanpaşa olmak üzere Çorlu, Malkara, Hayrabolu, Muratlı, Marmaraereğlisi, Çerkezköy, Ergene, Kapaklı, Saray ve Şarköy olmak üzere toplam Büyük Şehir nüfusu 1 milyon 29 bindir. Türkiye’de2012 yılında TBMM tarafından kabul edilen nüfusu 750.000'i geçen 30 ilden biri olarak Büyükşehir statüsü kazanmıştır.
Büyükşehir İlçelerinden bazıları Vilayetten büyük.
Muğla Büyükşehir Belediyesi gibi (Muğla merkez 101 bin, Fethiye ilçesi 157 bin), 2019 sayımına göre Tekirdağ merkez il nüfusu 205 bin, Çorlu ilçesi ise 270 bin nüfusa sahip.
Tekirdağlı Hüseyin Pehlivan, şair Yahya Kemal Beyatlı ve Milli şair Namık Kemal gibi önemli şahsiyetlerin yanı sıra 28.000 öğrencisiyle Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi mevcuttur. Marmara Denizi kıyısında olmasından dolayı turistik bir yapıya sahip.
MALKARA-HAYRABOLU VE KERŞAN-UZUNKÖPRÜ'DEN GÖRÜNTÜLER
TEKİRDAĞ'DAN MANZARALAR
|
|
|
|
|
|
Meşhur Tekirdağ Köftesi (foto 900x800 pixel) |
Öğretmen evi kahvaltı menüsü (5 yıldız) |
|
|
|
|