ÇAMDİBİLİ KOKOREÇÇİ ASIM USTA
Kuyruğa girmeden ağız tadıyla bir şeyler yiyemediğiniz mekânlardan biri de İzmir’in Çamdibi semtindeki Kokoreççi Asım Usta.
İZMİR
17 Ekim 2020 // Togamedya // 2141
Akşamüstü saat 17:00 civarında İzmir’in meşhur kokoreççisi Asım Ustanın mekânına gittik. Semet İzmir’in eski yüzü. Arka sokaklardan birine arabamızı park ettik. Mekâna yaklaşınca bir baktık kaldırımda 10-15 kişilik bir grup kuyruk oluşturmuş içeri girmek için sıra bekliyor. Bu durum insanın iştahını kabartıyor. İçerisi dolu, bir o kadarda sırada bekliyorsalar denildiği kadar var izlenimi uyandırıyor insanın kafasında. İyi de bu sıra 30- 40 dakikadan önce bitmez. Geri dönsek Salihli gibi bir yerden geldik olmaz! Karar aşamasındayken bir bayan garson bize içeri buyur etti. Kuyruktan çıkıp ileri doğru yürüdük. Tahmin ederim o kuyruktakiler ekmek arası yaptırıp evlerine veya işyerlerine götürecek olanlar. İçeri girdik bütün masalar dolu. Terasa bakalım dediler teras dedikleri yer de dükkânın kenarına, kaldırımın üzerine konulmuş 4 masadan oluşan bir yer. Orası da dolu. Garson kız, “Önce siparişlerinizi alıp sizi sıraya koyalım, zamandan kazanırız. İsminiz neydi? ‘Mustafa’
MASA KAPMA SÜRESİ 15 DAKİKA
Sıramızı kaybetmemek için ayakta bekliyoruz. Çocuklar ara sıra dışarı çıkıp hava alıyorlar. Küçücük mekânda 12 kişi çalışıyor. Birisi kokoreçleri kesiyor, diğeri servise hazırlıyor. Kısa boylu olanı (CEO olabilir) kasada duruyor ara sıra sağa sola komut savuruyor. Geriye kalan kızlı oğlanlı garsonlarsa müşterileri rahatlatmak için sağa sola koşuşturup duruyorlar. Aradan bir 15 dakika geçti biz hala ayaktayız derken bizi kapıda karşılayan garson kız sağ elinin başparmağıyla gelin der gibi bir işaret yaptı. Masanın biri boşalıyor, başkası kapmadan siz oturun demek ister gibi. İnsanlar kalkar kalmak masaya oturduk. Masanın üzeri darama dağın tabak, peçete dolu. Bir önceki müşterilerin geride bıraktıkları tabaklar, bardaklar anında kaldırılıyor ve masa silinip temizleniyor.
İNAT ETTİK BU GÜNÜ BU KOKOREÇ YENECEK
Kıvırcık saçlı bir erkek garson ne içmek istersiniz diye soruyor. Üniversite öğrencisini benziyor, herhalde burada çalışıp harçlığını çıkarmaya çalışıyor. “2 acılı turşu suyu, 1 ayran” dedik.
Şimdi de oturduğumuz masada stres başladı. Çocuklar telefonlarıyla oynuyor bende kokoreç kesen adam bakıyorum. Aradan bir 15 dakika daha geçti. Ses soluk yok! Gözlüklü garson kızı çağırdık. Şu sipariş listesine bakar mısınınız? Daha ne kadar bekleyeceğiz. İsim neydi ‘Mustafa.’ Bir koşu gidip geldi. 15-20 dakikaya hazır olur dedi. Arka sıradaki masalardan davudi bir ses “Hey! Usta daha ne kadar bekleyeceğiz, 35 dakika oldu. Kasadaki kısa boylu şahıs ‘Herkese sırayla hazırlanıyor!’ Adam pişkin. Paraya doymuş, tok satıcı. Sanki canın isterse kardeşim, beklemezsen çek git, bize müşteri mi yok der gibi.
KOKOREÇÇİ, “VAR VARLATIYOR YOK ZIRLATIYOR”
Vay dedim. “Var varlatıyor yok zırlatıyor.” Cüzdanda ki para sıcak tutuyor adamı, kimseye eyvallahı yok. Kokoreççi Asım Usta personelinin müşteri ile konuşma tonunu hiç tasvip etmedim. İnşallah vergisini de tam olarak veriyordur. ‘Allah devlete millete zeval vermesin!’
Ben sıkıntıdan sağa sola bakmaya devam ediyorum. Bazen turşu suyundan bir yudum alıyorum. Burada çatal bıçak servisi yok. Masaya konmuş olan acı tatlı karışık turşuları kürdanla yiyorsunuz. Kafamı kaldırıp teras denen yere yani dışarıya bakıyorum. İnsanlar neşe içerisinde kokoreçlerini iştahla yiyorlar. Müşterilerin çoğu güzel giyimli, sosyetik takımı. Hani insanın “Adı çıkacağına canı çıksın” derler ya. Asım Ustan’ın da adı çıkmış.
BU HİZMETE BU FİYATLAR ÇOK YÜKSEK
“Mustafa” denmesiyle irkiliyoruz. – Evet.
Sipariş sizin mi? – ‘Evet!’ Tabaklar masaya konuyor. Bizde başlıyoruz iştahla yemeye. Garsonu çağırıyoruz. Burası hep böylemi, neden bu kadar meşhur, saat kaçta açılıp kaçta kapanıyorsunuz?
Kıvırcık saçlı olanı, adı Ömer miş; “Öğle 12:00 den akşam 21:00 kadar. Akşam yemek saatlerinde 17:00-18:00 arası bu günkü gibi ekstra kalabalık oluyor. Asım Usta, 1960 yılında 3 tekerlekli arabasıyla başlamış kokoreççiliğe. Şimdi 2 şube 1 imalathanesi var. İzmir’in Bornova ilçesi Çamdibi semti Burak Reis Caddesinde ki bu mekânı çok meşhur. Ege bölgesinin her köşesinden müdavimleri var. Damak tadı müthiş!” dedi.
Hakikatten kokorece diyecek bir şey yok, çok lezzetli. Kasada, 3 yarım ekmek arasına 86 Tl ödüyoruz. Böyle bir servise, böyle bir hizmete bu fiyat çok yüksek. Asım Usta, müdavimin olan müşterilerini de düşün, bizden söylemesi.