OKAN İLE LALER ÜLKESİ HOLLANDA TATİLİ 

Türkiye’deki okulların 15 tatilini fırsat bilip 11 yaşındaki oğlum Okan Toga ile birlikte bir Hollanda turu yapalım dedik.

Yol Hikayeleri: Mustafa Toga // Hollanda// Ocak 2015             HABER: 52

Hollanda’da kar yok. Geldiğimiz de yağmur vardı ama şimdi hava parçalı bulutlu fakat soğuk. Dışarda yürürken ağzımızdan dumanlar çıkıyor tahminen hava sıcaklığı gündüzleri -1 derece civarında.

Uçağımız sabaha saat 08.30 da İzmir Adnan Menderes havaalanıdan kalkacak. Sunexpress İzmir’den direk Amsterdam’a uçtuğu için ilk tercihimiz. Erken rezervasyon yaptırdığımız için biletleri bayağı ucuza satın almış olduk. 1.100 Tl yani insan başı gidiş geliş 180 Euro. Şirket ekonomik pakete artık ekonomik uygulama başlatmış uçakta verilen ücretsiz yemek servisini kaldırmış, paralı yapmış. İçtiğin bir bardak çay 3 Euro yani 9 Tl.

Sabah 04,30 da uyandık. Şunu da yeri gelmişken anti parentez ekliyeyim üç ay önce 2.83 kuruştan aldığımız oto gaz dünyada ham petrolün varilinin 120 Dolar’dan 51 Dolar’a kadar düşmesine paralel olarak 1.91 düştü. 50 TL lik oto gaz alıp saat 05.de Salihli’den hareket ettik.

Gece yolculuğu güzel, yollar sakin. İzmir Kemalpaşa Sütlüce’ye geldik. Binlerce kişiye iş istidamı sağlayacak olan Kemalpaşa LOJİSTİK KÖY projesi bitmek üzere. 3 milyon m² alana kurulacak olan meyve sebze soğuk hava depolarının giriş çıkış çevre yolu bağlantıları tamamlanmış. Üst geçit köprüleri bitirilmiş, antrepolar arası ulaşımı sağlayacak olan 8 adet demir yolu hattı çalışmaları halen devam ediyor. Denizli’den, Salihli Organize Sanayi’den tutunda Çandarlı limanına kadar Ege Bölgesini şahlandıracak bir proje, vatana millete hayırlı uğurlu olsun.

06.30 da Dış hatlar terminalına geldik. Valizleri giriş kontrollünden (X-Ray Cihazı) geçirdikten sonra bekleme bölümünde oturacak olan Okan’ın yanına bıraktım. Arabayı Gaziemir İlçesi Görülce semti Ata mahallesinde oturan (Hava alanına 15 dakika yürüyüş mesafesinde) Hollanda’dan ahbabımız Niko’nun oğlu Çetin Çivi’nin evinin önüne park etmeye gittim. Havaalanının park yeri var neden oraya etmediniz diye soracak olursanız. Günlük park ücreti 24 TL 21 günde ne kara tutar artık siz hesaplayın.

Uçak tam saatinde kalktı. Kaptan pilot; “Hollanda’da hava yağmurlu. Yolculuğumuzu 3 saat 15 dakika olarak planlıyoruz” dedi. 6 numaralı koltuktayız. Okan pencere kenarında ben ortada koridordaki koltukta ise 25 yaşlarında bir genç oturuyor. Uçak havalandıktan sonra ben uyuya kalmışım. Yemek servisi başlamış. Komşumuz olan genç Okan’a “Simitli sandviçin yanında çayda ister misin” diye soruyor. Tanıştık. İsmi Salim Yiğitbilek. Gaziemir’de oturuyor. Menderes’de (eski adı Cumaovası) Meltem Mobilyada tasarımcı olarak çalışıyormuş. Dört günlüğüne Hollanda’ya turist olarak geliyormuş. Firma adına Haarlem’deki Uluslar arası Mobilya Fuarına katılacakmış. Ondan sonra Almanya Köln’e geçip oradaki Mobilya fuarını gezip geri Türkiye’ye dönecekmiş. Hollanda daki bayilerinden bir çalışan davetiye göndermiş onunla 3 aylık Schengen vizesi almış. Ama müthiş stresli çünkü Hollanda gümrüğünden geçip geçemiyeceğinden şüpeli. Duyuyormuş, çok kişiyi vizesi olduğu halde gümrükten geri çeviriyorlarmış. Hatta eski milletvekili ve saz sanatçısı Arif Sağ, ünlü televizyon sunucusu Kenan Işık gibi tanınmış insanları dahi Hollanda içeri sokmamış.

Dilde yok! Ne İngilizce biliyor ne Flemekçe. “Biz sana pasaport kontrolünde yardım ederiz” dedim. Biraz sakinleşti.

Uçak indi, D çıkış kapısına vermişler bizi. Ana çıkışa en uzak nokta. Git git bitmiyor. Yürü babam yürü. Ucuz etin yahnisi kara olur derler. Ucuza uçuran uçakta az havaalanı vergisi ödemek için en ücra köşeye iniş yapıyor.

Pasaport kontrolünde 3 kabin işlem yapıyor. Biz 3 nolu kabinde ki memurun önünde ki sıraya girdik ve önümüze Salim'i aldık. Salim pasaportunu uzattı ben heme yanına geldim. “Arkadaş Hollandaca bilmiyor, 4 günlüğüne fuara gelmiş” dedim. Polis; “Akraban mı?” diye sordu. “Hayır tanıdık. İzmir’den tanışıyoruz” dedim. Pasaportuna giriş mührü vurun çünkü dönüşte Almanya’dan uçacak deyince memur gülümsedi. “Elbette!” dedi. Hollanda’ya girişte sorun yaşamayan Salim’nin sevinci görülmeye değerdi. Valizlerimizi aldıktan sonra yine beraber gümrük kontrolünden geçip dışarı çıktık. Arkadaşı gelmiş holde beliyordu. “Allahaısmarladık” deyip ayrıldık.

Bizi Amsterdam-Schiphol havaalanından alıp Rotterdam’a götürecek olan komşunuz Yozgatlı Nedim Yeşiloğlu valizimizin birini alıp arabaya kadar taşıdı. Arabanın içi sıcacıktı. Yağmurlu bir havada Rotterdam’a doğru yola çıktık…

Rotterdam'daki Damla'nın evine geldik. Vier Heemskinderenstraat'taki evde tadilat var. Kapılar pencereler değişiyor. İşin ilginç yanı hava sıcaklığı -1 derece. Ev bürosunun nerden aklına gelmiş bu kış kıyamette kaloriferleri, kapı pencereleri değiştirmek. Bizde evin içinde battaniyeler sarılmış inşaatın bitmesini bekliyoruz. 23.01.2015 Rotterdam

Sabah uyandı ki Rotterdam kar altında. Hollanda daki tatilimiz bitmeden önce karıda gördük böylece. 24.01.2015 Rotterdam

(Kort vertaling )Het huis van Vier Heemskinderenstraat wordt gerenoveerd midden in winter. Deuren ramen zijn aan het veranderen. Interessante is de lucht temperatuur van -1 graad. Met de dekens in het huis wachten we totdat de bouw klaar zijn. In de ochtend krijgen we op in Rotterdam onder de sneeuw.

Okan ile Centrummarkt'a (Blaak) gittik. Hollanda'nın olmazsa olmazlarından olan Lekkebek kızartılmış balık, Bram Ladage'da Patat met mayonaise (patetes kızartması), Hema AVM'nin restorantında Kip met patat (tavuk kanatlı patetes kızartması ) yedik.

Okan Het Plein ilkokuluna gitti grup 8 deki arkadaşlarını gördü. 1 gün Nursel Andal teyzesinde misafir oldu Kaan ile oynadı. 1 hafta sonu da Selma Yeşiloğlu teyzesinde yattı Samet ile oynadı. Bu arada Veurstraat'daki komuşumuz olan arkadaşları Joedi ile Jedın'yi görmüş onlarla oynamış.