"ÇANAKKALE PARASI" NA ÖZEL KORUMA
"Bedeli Çanakkale’de ödenecektir" yazılı para çelik bir kasada koruma altında.
Anadolu tarihinin dönüm noktasını oluşturan Çanakkale Savaşı, birçok kahramanlık hikâyelerini de barındırıyor. Bunlardan biri de savaşta kullanılan araçlara lastik almak üzere görevlendirilen zabıt namzedi Mehmet Muzaffer’in yaşadıkları.
TÜRKİYE
// 2013 // Haber Merkezi // 034
Komutanlarının emri üzerine lastik almak üzere İstanbul’a gelen Mehmet Muzaffer, aradığı lastikleri Karaköy’de Yahudi bir tüccarda bulur. O yıllarda İstanbul’da otomobil ve kamyon nadir rastlanan vasıtalardır ve lastikleri ise yok denecek kadar azdır. Yahudi tüccarla anlaşan Muzaffer, lastikler için ödenecek parayı almak üzere Erkan-ı Harbiye’ye gider ama eli boş döner.
"BEDELİ ÇANAKKALE’DE ÖDENECEKTİR"
Mehmet Muzaffer, 1. Dünya Savaşı’nın başlarından itibaren çıkarılan ve karşılıklarının harpten sonra altın olarak ödeneceği yazılan ”evrakı nakdiye”nin basımında kullanılan kağıdın aynısını Karaköy’de tedarik eder, bütün gece çini mürekkebi ve boya ile gerçeğinden bir bakışta ayırt edilemeyecek güzellikte de taklit eder. ”Bedeli Dersaadet’te altın olarak tesviye olunacaktır” ibaresi yerine ise ”Bedeli Çanakkale’de altın olarak tesviye olunacaktır” yazar.
Mehmet Muzaffer, 100 altın karşılığındaki ”yüzlük kaime”yi tüccara verir ve lastikler, Sirkeci’den Çanakkale’ye gidecek gemiye yüklenir. Birkaç gün sonra Yahudi tüccar elindeki parayı bozdurmak üzere Osmanlı Bankasına gider ama bozulmaz çünkü sahtedir.
YAHUDİ TÜCCARA PARASI ÖDENDİ
Yahudi tüccar olayı büyütmek istemez ama hikaye tüm İstanbul’a yayılır. Şehzade Abdülhalim Efendi, karşılığını vererek tüccardan parayı alır, zarif sedef kakmalı, içi kadife bir mücevher çekmecesine yerleştir ve İstanbul Polis Okulu’ndaki Emniyet Müzesine hediye eder.
1970’e kadar burada sergilenen ”evrakı nakdiye” halen Ankara Gölbaşı’ndaki Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü bünyesindeki Belge İnceleme Laboratuvarı’nda çelik bir kasada koruma altında tutuluyor.