BASIN MENSUPLARI HABER PEŞİNDE, SOSYAL MEDYA ELEŞTİRİSİ

Basın mensubu olarak bizler neler gördük neler geçirdik. Şu an ellialtı yaşındayım bu güne kadar ne çeşitli olaylar gördüm, her doğan günle birlikte yeni yeni şeyler öğrendim hala da ilginç olaylarla karşılaşmaya devam ediyorum. Bu arada bir şeyi çok iyi gözlemledim. “Bazan…bazı şeyleri duymamazlıktan, görmemezlikte geleceksin! Hani iş yerindeki problemleri evinize taşımayın derler ya işte onun gibi bir şey!”

Makale.…2013….. Hazırlayan: M. Toga / 161



Yazılı basın dünyası, gazetecilik eskiden daha saygın bir meslekti. En azından ben böyle düşünüyorum. Şimdi Internet yayıncılığı var Web Gazetecilik, bir de Sosya Medya. Özellikle Facebook/Twitter gibi sosyal paylaşım siteleri YALANCI şövelyelerin çirit attığı yer. Adam ömrü boyunca ilkokulun dışında her hangi bir eğitim öğretim görmemiş ama sayfasında şu Üniversiteyi bitirdim diye yazıyor. İngilizce, Fransızca, Almanca, Flemekçe, İspanyolca hatta Rusça biliyorum diyor? Evinde bir gram sözü geçmez, kahvehanede iki lafı bir araya getiremez ama bilgisarayın arkasında, Twitter/Facebook’ta ahkam kesiyor. Nedense bu zihniyettekiler (Benim arkadaş gurunda % 30 civarında) her yazıyı eleştiriyorlar, herkesi kötülüyorlar, sanırsınız ki dünyadaki her şeyi onlar biliyor. Bazan dozunu kaçırıp kişisel saldırılarda bulunuyorlar. Bilerek ya da bilmeyerek çok kişinin kalbini kırıyorlar. Yazılara cevap versen onun “sıfır kültür seviyesine” düşeceksin, vermesen diğer arkadaşlar seni onun gözündeki gibi algılıyacaklar. En güzeli böyle kendini beğenmiş, güvensiz, saygısız insanları sayfadan silip atmak.

 
..............................................................................................................

TÜRKİYE’DEKİ MEDYA PATRONLARI

IPS İletişim Vakfı/Bianet'in, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Almanya kanadı Reporter Ohne Grenzen ile birlikte yürüttüğü Medya Sahipliği İzleme Projesi (MOM) sonuçları açıklandı.

Haber Merkezi // 28.10.2016 10:52 // Kaynak: Odatv.com // 161

“Medya Sahipliği İzleme” projesinde direktör Olaf Steenfadt, proje sorumlusu Dilay Yalçın, araştırmacılar Elif İnce ve Burcu Karakaş yer aldı. Projede, Medya kurumlarının sahiplerinin iktidar ile ilişkileri ortaya kondu.

Rapora göre en büyük 10 TV şirketinin sahiplerinden yedisinin iktidardaki partiyle siyasi bağı var.

Raporda ayrıca üzerinde çalışılan 40 medya kuruluşunun üçte ikisinden fazlası, inşaat, enerji, madencilik ve turizm gibi alanlarda faaliyet gösteren şirketlere ait: Doğan, Doğuş, Demirören, Ciner, Albayrak, Turkuvaz/Zirve/Kalyon, İhlas and ES grupları gibi. Doğan, Doğuş, Albayrak, Demirören, İhlas gruplarının hissedarları çoğunlukla aile üyelerinden oluşuyor.

Doğan Medya'nın "kısmen de olsa" eleştirel yayın yapabilen tek büyük medya olduğunun belirtildiği raporda, Doğan Medya çıkarıldığında geriye kalan basın kuruluşlarının yedi gazeteye (Sabah, Türkiye, Takvim, Habertürk, Milliyet, Yeni Şafak, Güneş ), dört televizyona (ATV, A Haber, SHOW TV, Star TV, NTV), dört radyoya (A Haber Radyo, Kral FM, NTV Radyo, TGRT FM) ve dört internet sitesine (sabah.com.tr, milliyet.com.tr, haberturk.com, gazetevatan.com) sahip olduğu belirtildi. 

 

KADINLAR GENELLİKLE AİLE ŞİRKETLERİNDE YER ALIYOR

35 şirket sahibinin 25’i erkek, 10’u kadın. En az 7’si ise aile şirketlerinde hissedar konumunda. Aydın Doğan’ın kızları Hanzade Doğan Boyner, Arzuhan Yalçındağ, Vuslat Doğan Sabancı ve Begümhan Doğan Faralyalı Doğan Medya’da yönetici roller üstlenmiş durumda.

Erdoğan Demirören’in kızı olan Meltem Oktay; Milliyet ve Vatan gazetelerini yayınlayan Demirören Holding’in hissedarlarından biri. Total Oil şirketi dahil, gruba ait bir çok şirketin yönetim kurulunda yer alıyor.