HATAY’DA KÜNEFE YENİR
Şef Şekip Altunoğulları sıcak sıcak künefelerimizi hazırlayıp servis ediyor. Ardından gerçek künefe Hatay’da yenir diyen şef, “İki katman kadayıf arasına yerleştirilmiş özel tuzsuz peynir koyarak pişirdiğimiz ve üzerine şerbetini, fıstığını eklediğiniz künefemizin yanında bir bardak çay da müessesemizin ikramı” diyor. Afiyet olsun!
Makale: 22 Temmuz 2021 // Mustafa TOGA // 058a //
Sabah 08:55 de Kadirli’den yola çıkıyoruz. Kadirli-Hatay arası 170 kilometre. Osmaniye İline gelince akaryakıtı (LPG) fulluyoruz. Osmaniye’nin sembolü elinde yer fıstıklı kadın heykelini görünce durup fotoğraflıyoruz. Şehir merkezine girmeden tabelaları takip edip otobana çıkıyor ve Toprakkale istikametine yani Gaziantep'e değil de Adana yönüne dönüyoruz. Toprakkale’ye gelince yol ikiye arılıyor Adana-Mersin ve İskenderun-Hatay. Biz Hatay istikametini alıyoruz. Erzin ilçesine gelince eski anılarım canlanıyor. Portakalları ile meşhur Dörtyol ilçesine teğet geçiyor otoban. Dörtyol’mu çok gelişmiş çok. Payas’a gelince deniz ve sahilin kokusu geliyor burnumuza. Gençlik yıllarımda incecik kumlarına uzanıp yatmış, az mı denizine girmiştim Payas'ın.
ANILAR ANILAR “İSDEMİR”
‘İSDEMİR’: İskenderın Demirçelik Fabrikasının yüksek bacaları gözüküyor. Bölge ekonomisin can damarı. İskenderun şehir merkezine 25 km mesafede ki İsdemir’in inşaatında/montajında 1974 yılında 1,5 ay çalışmıştım. Ceyhan Endüstri Meslek Lisesini bitirince kaynakçı olarak işe girmiştim. Bu konuda daha geniş bilgiyi “Adımı Unuttum Yusuf” makalesinde bulabilirsiniz.
İsdemir’in bacalarından dumanlar göklere doğru yükseliyor. Çevre ve liman ince toz bulutu içerisine. Anılar… anılar..! Zaman ne çabuk geçiyor 45 yıllık anılarım sinema şeridi gibi hala gözlerimin önünde.
İskenderun’u geçince otoban Belen’in girişine gelince bitiyor. Kanımızın en deli aktığı bir dönemde Hatay ve Belen ilçesinin en gözde yaylası olan Soğukoluk’un otellerine gelmiştik bir gurup arkadaşla. İsterseniz bu konuya fazla girmeyelim?
Neyse, Belen girişinde duble yol başlıyor. Buraların en berbat trafiği var burada çünkü eskiden de yol tam şehrin ortasından, daracık bir vadiden geçiyordu. Tek fark eskiden tek gidiş gelişti şimdi duble yol olmuş. Fakat çile aynı çile. Ne tünel yapılmış ne viyadük var. Amik Ovasına geçebilmek için Amanos dağlarına tırmanıyoruz. Trafik çok kalabalık burada, dar bir vadinin içerisine yol kıvrım kıvrım yukarı tırmanıyor. Zirveye gelince bir ooof çekiyorsunuz sonra iniş başlıyor. Tam ovaya inince yol ikiye ayrılıyor. Kırıkhan-Reyhanlı ve Antakya-Samandağ diye. Yol çatıdan (Kavşak) Kırıkhan 17 kilometre mesafede.
Buralara gelmişken Kırıkhan’ı da görmeden gitmeyelim diyoruz. Kırıkhan; Diş Hekimleri ile meşhur, bu meslektekiler sokak aralarına kadar dağılmışlar. Türkiye’de özellikle Akdeniz bölgesinde dişçilik demek Kırıkhan demektir.
HATAY DEVLETİ 1939’DA TÜRKİYE’YE İLTİHAK ETTİ
Kırıkhan şehri merkezini şöyle bir arabayla dolaştıktan sonra geri ana yola çıkıyoruz. Hatay’a varmak için 27 km yolumuz kaldı. Hatay’ın iki merkez ilçesi var Antakya ilçesi ve Defne ilçesi olmak üzere. Suriye sınırındaki Hatay 2012 yılında büyükşehir olunca şu anki 1.659,320 nüfusuna ulaşıyor.
1918 den 1938 yılına kadar bağımsız bir devlet olan Hatay, Hatay Devlet Meclisinin 1939 yılında oy birliği ile aldığı bir kararla Türkiye Cumhuriyeti'ne iltihak ediyor.
HATAY KÜNEFESİ VE TESTİ KEBABI
Daha sonra Hatay şehir merkezine giriyoruz. Şehrin trafik yoğunluğu hemen artıyor. Türkiye Süper Ligindeki Hatayspor Stadyumunun önünden geçip Belediye parkına yani 15 Temmuz Parkına varınca arabamızı Antakya’nın ana caddelerinden biri olan Atatürk Caddesine park ediyoruz. Ortasında heykeller bulunan büyük bir meydan var. Şehri dolaşıyoruz. Birkaç sokak ilerde Hatay ile özleşmiş, filmlere konu olan Asi Nehri (Orontes River) tüm ihtişamıyla akıp gidiyor. Parkta oturan insanlara Hatay’a özgü yiyecekleri soruyoruz. Künefe ve testi kebabını tavsiye ediyorlar. Şehir merkezinde olduğumuz için onlarca Künefeci ve Testi Kebabı Salonunun isimlerini söylediler.
Bizim bulunduğumuz yere en yakın olan Harika Künefe Salonunu ardından Mert Kasap Restaurant’a gidiyoruz.
Harika Künefenin şefi Şekip Altunoğulları sıcak sıcak künefemizi hazırlayıp servis ediyor. Ardından da çaylarımız geliyor. Mert Kasap Restaurantın yolunu tutuyoruz. Önüne gelince hanım; “Bu öğlenin sıcağında etli, yağlı yemeği midemiz kaldırmaz, en iyisi hafif bir şeyler atıştıralım” diyor. Haksızda sayılmaz çünkü aylardan Temmuz sıcaklık Hatay’da 41 derece.
Geri şehir merkezine geliyoruz. Parkın çevresinde bir sürü süt mısırcısı var. Üstünden dumanı tüten süt mısırlardan alıyoruz. Külahta dondurma da içimizi buz gibi soğuttuyor.
Oradan 343 kilometre uzaklıkta Mersin-Erdemli Avğadı yaylasına, kardeşimin yanına (Rakım 1.422 m) gitmek için Hatay’dan ayrılıyoruz. Lezzet-i Ala, hala künefenin tadı damağımızda.
...................................................................................................................................................
HATAY VE İLÇELERİ
HATAY 2020 NÜFUSU .......... 1.674.070
06.07.2021/M.TOGA
İskenderun nüfusu 2020 yılına göre 250.964. Bu nüfus, 125.665 erkek ve 125.299 kadından oluşmaktadır. Yüzde olarak ise: %50,07 erkek, %49,93 kadındır.
Kırıkhan nüfusu 2020 yılına göre 119.028. Bu nüfus, 59.698 erkek ve 59.330 kadından oluşmaktadır. Yüzde olarak ise: %50,15 erkek, %49,85 kadındır.
Belen 500 metre rakımdadır. Geçidi yaklaşık 5 km ileride Kıcı Mahallesinden sonra Gedik Nur Dağlarında. 2020 yılı nüfus sayımı sonuçlarına göre Belen'in nüfusu 33.896'dır.