YAŞANMIŞ GERÇEK HİKAYELER (1)-Aklı var Fikri yok!
Makale; MustafaTOGA // 2014 t/m 2019 // No: 1117
Fransız şair Arthur Rimbaud; "Hiç bilmedikleri konularda tartışan bilinçsiz insanları küçümsüyorum." der.
Yıl 2013. Fransa’dan yurda kesin dönüş yapan Selahattin amca dönmeden önce kasabasından bir apartman dairesi satın almıştı. Dile kolay tam 38 yılı gurbette inşaat ustası olarak geçmişti. Vatan özlemiyle yanan gönlü uçağın kuyruğuna konulup gelmeden, dönüm gelmek nasip etmişti memleketine. Gelince aynı apartmanda oturan kızının çocuklarına yani torunlarına bir ekobis motosiklet birde bisiklet satın almıştı. Onları apartmanın önüne, iç bahçeye koyuyordu. Ama güneşte, yağmur altında kalıyorlardı diğer komşuların motosikletleriyle birlikte. Fransa’nın Vienne kentindeki kaldığı evin önüne belediye bisikletleri koymak için üstü kapalı yer yaptırmıştı. (Ekteki fotoğrafa bakınız!) Birkaç apartman ötesinde de Fransa da ki gibi olamasa da ona benzer bir tane vardı. Ben de apartmana bundan bir tane yaptırayım. Konu komşu ortak kullanırız diye düşündü. Oturduğu sitenin B Blok unda 8 daire vardı. Komşularına bu teklifi götürdü. Kendi paramla böyle bir şey yaptırmak istiyorum ne diyorsunuz diye sorduğunda? Ceplerinden para çıkmayacağını anlayan komşular memnuniyetle kabul ettiler. Öbür gün bir demirci ustası getirdi. Fiyat olarak 1.000 tl de anlaştılar. Usta ölçü almaya başladı. Bu arada C Blokta oturan bir genç motosikletiyle apartmanın avlusundan içeri girdi. Bizimkilere dönerek “Ne yapıyorsun orada?” diye sordu.
Selahattin amaca da “Buraya bisikletler için gölgelik yapacağız masrafını da ben karşılayacağım.”
“Kimden izin aldınız?”
“B Bloktaki komşularıma söyledim. Müsaade ediyorlar. Sonra apartmandaki herkes kullanabilecek”
“Hayır..! Biz müsaade etmiyoruz. Apartmanın görüntüsünü bozar.”
“Affedersiniz, siz kimsiniz?”
“Ben bu apartmanın yer sahibinin oğluyum.”
“Ben de mülk sahibiyim. Bak üçüncü katta dairem var. Balkon kapısı açık olan. A Blok ta da kızım kiracı olarak oturuyor.”
“Olabilir, beni ilgilendirmez. Öyle gölgelik filan yaptıramazsın buraya!”
“Gönlümden kopuyor. Parasını ben ödeyeceğim. Sizin cebinizden bir kuruş çıkmayacak.”
“Beni ilgilendirmez dedim ya! Eğer yaparsanız yıkarım vallahi!” diyen mülk sahibin oğlu motosikletine binip, çekti gitti.
Bu sözleri duyan Selahattin amca biraz sendeledi. Yüzü kıp kırmızı oldu. Ölçü almakta olan demirci ustası Selahattin amcanın kulağına fısıldayarak konuştu
“Ben gidiyorum amca. Kavganın ortasında kalmak istemem. Siz kime yaptırırsanız yaptırın artık diyerek tası tarağını toplayarak o da çekti gitti.
“Türkiye deki insanlara iyilikte yaramıyor. Affedersiniz kıçına don alacak parası yok. Attığı hava bak. Yıkacakmış. Yıkarsan yık! Bende yaptırmam olur biter” diyen Fransa da gurbetçi, Türkiye de Almancı diye çağrılan Selahattin amca apartmanın merdivenlerine oturup kaldı.
2-YAŞANMIŞ HİKAYELER - DÜRÜST İNSAN ARANIYOR
Niçin böyle bir başlık attınız derseniz. Türkiye’de hiç güvenilir insan kalmamış? Bir şey satın almak istiyorsunuz. İnsanlar malını satana kadar bin bir dil döküyorlar, yemin billâh ediyorlar, öve öve bitiremiyorlar. Gerisi ise bağlar gazeli.
Ekte iki fotoğraf göreceksiniz. Birisi su tankeri diğeri kum dolu bir el arabası.
Geçenlerde zeytin ağaçlarını sulamak için su tankeri almaya kara verdik. Yenisi 3.000 tl. Yılda 3-4 defa kullanacağımız için 2. Elden temiz bir şey olsa da olur dedik. Sanayide bir dostumuz aracı oldu. 3,5 tonluk ve 4 yıllık bir tankeri pazarlıkla 1.700 tl ye satın aldık. “Çok az kullandım. Tankerdeki iki lastik de yeni. Arkasına ise 2 ve 1,5 inçlik çift su çıkışlı vana yaptırdım. Sen yaptıracak olsan çok pahalı ha..! 800-900 tl den aşağı yaptıramazsın. Çürük mürük de yok, ter temiz” dedi. Aracı olan arkadaş da “K… abi çok dürüst bir insan, yalanı sevmez” deyince satın alıp eve getirdik.
Sabah tankere su doldurup zeytin tarlasına gittik. Engebeli arazi, bir aşağı bir yukarı gidip duruyoruz derken tankerin altından hafiften su sızmaya başladı. Vanalar açık olmasına rağmen ara sıra su boruları da tıkanır oldu. Zor bela bir tanker suyu zeytinlere boşalttıktan sonra eve geri geldik. Tankerin kapağını açıp içine baktık ki bir de ne görelim, tankerin dibi kum dolu. Tankerin içine girip 13 kova dolusu kum dışarı attık. Daha sonra içini temizleyince 1 Tl büyüklüğünde delik meydana çıktı. Anladığım kadarıyla satın alırken delik görülmesin, maazallah alıcı şahıs demene ye filan kalkarlarsa su sızmasın diye tankere bir römork dolusu kum doldurmuş.
Aynen öyle oldu ilk etapta su filan sızmadı, tarlada çalışırken tanker sağa sola sallandıkça herhalde kumlar kaydı ve alttan sular sızmaya başladı.
Yapacak bir şey yok artık sanayi sitesine gidip delik yeri kaynattırdım. Gördüğünüz gibi tankerin iç kısmını boyamakla meşgulüm. Kısadan hisse Türkiye’de her 6 kişiden biri üçkâğıtçı, dalavereci, dolandırıcı. Kime inanıp kime güveneceğimizi şaşırdık, dürüst insan aranıyor!?..
3-YAŞANMIŞ HİKAYELER - MÜTEŞEBBİS ‘İsraf haram’
Kayserili bir fabrikatör ikinci fabrikasının inşattı ile meşgulken yanına bir tanıdığı gelir.
- Duydum kirada oturuyormuşsun! Ayıp değil mi? Kos koca fabrikatörsün, kendine bir ev yaptıramıyor musun?
- Doğru kirada oturuyorum. Yıllık 36.000 tl ödüyorum. Sen; Mini botanik bahçesi, yüzme havuzu, sinema ve fitness salonu, özel araba garajı olan bu villanın kaç lira değerinde olduğunu biliyor musun?
- Evet. 2 milyon tl den fazla eder.
- Ben bu 2.000,000 tl nin 36.000 tl sini kiraya veriyorum ve gördüğün gibi bu villada lüks içerisinde yaşıyorum geriye kalan 1.964,000 tl yi de sermaye olarak kullanıyor, bu fabrikayı yaptırıyorum. demiş.
4-YAŞANMIŞ HİKAYELER - ÇİFTÇİLİK ZOR İŞ BE!
Çiftçilik zahmetli iş be gardaş. Bir gün traktör bozulur, bir gün takım taklavat.
Traktör’ün RADYATÖR’ü su kaçırıyordu, 14 Temmuz 2016 Perşembe günü Salihli Sanayi Sitesine götürdük: Bakın o gün ne masraf yaptık?
- Radyatörün delinmiş olan yerleri leyimdendi
- Traktörcü benzin kaçıran küçük boruyu değiştirdi. Mazotla motorun gövdesini temizledi ve radyatörü söktü, taktı
- Traktöre 3 litre yağ konuldu
- 5 litre şanzıman yağ ilave edildi.
- Hyundai sırt taralı için benzine koymak üzere 1 litre yağ alındı
- Zeytin yağ bidonun delik yerine kaynak yapıldı
- Yonca biçme makinesine (ÇELMAK) kayış satın alındı
- Tankerin üstündeki açma kapama kapağının klapesi kırıktı kaynatıldı
- Traktör Calaska’sının bileziği kırıktı kaynattılar
- Traktör römork çekici demirine kaynak yaptılar
Masraf, masraf, masraf..! Bir sene traktör bozulur. Bir sene kurak gider. Bir sene mahsulü sel götürü. Çiftçinin karnını yarmışlar kırk tane gelecek seneye çıkmış. Çiftçinin yüzü ne zaman gülecek, ne zaman cebi para görecek bilen var mı?
5-YAŞANMIŞ HİKAYELER – TERLEMEDEN PARA KAZANILMIYOR
Gediz ovasındaki tarlalar eskiden ırmaktan sulanırdı. Göbeğine kadar suyun içerisine girerdin, üstün başın çamur olurdu. Çiftçilik zahmetli iş be gardaş. Her gün sabah ezanıyla birlikte kalkıp işini kovalamalısın yoksa ipin ucunu kaçırırsın. Artık ekmek aslanın ağzında değil midesinde. Gelelim esas konumuza. Artık tarlalar salma sulu ile değil damlama veya yağmurlama sitemi ile sulanıyor. Bu damlama sistemi çok iyi oldu be gözüm. Hem su israf olmuyor hem de damardan veriyorsun suyu sebze meyveye. Birde ceryan çektirebilirsen tarlayın başına değme keyfine. Hoş mazotlu motorla yada traktörlede çıkartabilirsin yer altından suyu ama o zaman masraflı oluyor!
6-YAŞANMIŞ HİKAYELER - ELEKTRİK PANOLU DAMLAMA POMPASI
Tarlayın başına elektrik çektirebilirsen çiftçilik bir nebzede olsa hem kolaylaşıyor hem de yapılan masraflar azalıyor. Atalarımız ne demiş 'Tarlanın en iyisi eve yakın olanı' Eve yakın olursa su da elektrik de var demektir.
Damlama pompası hem dalgıçlı hem cereyanlı olduğu için mazotlu pancar motorlarına göre çok ekonomik. Marul, Ispanak, Biber, domates, patlıcan, salatalık, karpuz tarları olduğu gibi üzüm bağlarında sula sulayabildiğin kadar.
Bitkilerin yetişmesinde toprak ve gübre kalitesinin yanı sıra olmazsa olmazı sulamadır. Sulamanın doğru olarak yapılması çok önemlidir. Özellikle damlama sistemi bitkiden alınabilecek verimi yükseltir ve maliyeti azaltır.
Sebze bostanınızı sulamanın en uygun saati sabahlarıdır. Akşamları sulamaktan kaçının. Çünkü, bitkinin yaprakları gece boyunca ıslak kaldığında daha çabuk hastalık kapabilir. Mümkünse günün sıcak saatlerinde sulamamaya dikkat ediniz.
7-YAŞANMIŞ HİKAYELER - BANAZ/UŞAK ELEKTRONİK TRAFİK LAMBASI
Sabah sabah içinizi karartmak istemezdim ama Uşak ili Banaz ilçesi şehir çıkışına ELEKTRONİK TRAFİK LAMBASI koymuşlar GELENİ çekiyor, GİDENİ çekiyor. Git gidebilirsen duble yolda 70 km den fazla bir hızla. Biz gitmişiz de ne oldu 81 km hıza 199 tl ceza geldi.
VATANDAŞA TUZAK KURUP CEZA KESİYORLAR
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, şehiriçi ve şehirlerarası yollarda hız limitinin bir anda 40’a 50’ye düşürülüp ceza yazıldığını açıkladı. Çevre ve Şehircilik Bakanı, belediyelerin 'avcı şirketler' aracılığıyla, kesilen trafik cezalarından daha çok pay alabilmek için sürücülere tuzak kurduğunu söyledi. Yönteme göre hız sınırları birden düşürülüyor, trafik cezası artırılıyor ve belediyeler yüzde 30 gelir elde ediyor.
Bu sözleri ben değil 15 Ağustos 2016 tarihli haberde T.C ni bir bakanı söylüyor. Aha da örneği. Banaz’a girişte Elektronik Dentleme Sistemi kurulmuş arabalarda hız sınırı 70 yazıyor. Bizde ibreyi 70 düşürdük. Şehrin ortasındaki direkte yine aynı alet var. Şehirden tam çıkıyorsun trafik yoğunluğu kalmadı diye az topukluyorsun hop karşına bir tane daha çıkıyor. Şak diye flaş patlıyor ve arabanın plakasının fotoğrafı çekiliyor. Ani bir reflekse kilometreye bakıyorsun 70 mi 80 mi pek anlayamıyorsun. Yok, canım öyle çok fazla hızla sürmüyordum diyorsun ama üç hafta sonra adrese iadeli tahaütlü posta geliyor.
8-EVDE CANLI BESLEMEK İNSANIN AYAĞINI BAĞLIYOR
Hobi olarak olsun ticari olsun kedi, köpek, balık, kuş, koyun, kuzu, inek hatta çiçek beslemek hem maddi hem manavi olarak zor iş. Canlı oldukları için çocuk gibi 24 saat bakıma ihtiyacları var. Onları bırakıp bir yere gidemezsin. Kime kaç defa emanet edebilirsin ki! Onun için canlı hobi pahalı hobidir. Sadece maddi anlamda değil tüm sosyal hayatının gidişatını değiştirir. Bir komşuna gidemezsin, tatile çıkamazsın, başını alıp çekip biryerlere gidemesin. En iyi hobi kitaplardır, resimdir, heykeldir dururlar bir odada, bir duvar yada evin bahçesinde. En iyisi ağaç dikmek. Büyüsün dal budak salsın, mevye versin sende gölgesine oturursun, koparıp koparıp yersin.
9-KÜÇÜK ESNAF SERMAYESİZ İŞ YAPMALI
Açtın mobilya mağzası, eşyaları dolduracaksın depoya. Sermaye raflarda duracak, paran dükkana bağlanacak. (Avukat, Emlakçı, Berber, Terzi, Otomobil tamircisi, Kaynakçı, Seyahat bürosu, Kuaför, Danışmanlık v.s. rizikosuz meslekler)
En kârlı iş veresiye ile değil peşin çalışmaktır. (Beyaz eşya, konfeksiyon, bakkal, ayakkabı, halıcı, mobilyacı hep taksitle çalışıyor yoksa müşteri gelmiyor), Pazarcılar, sarraflar, benzinciler, lokantalar, süpermarketler gibi. Ben bunu bilir bunu söylerim. Birde yaptığın iş özellikle tarım sektöründe insan gücüyle değil makine ile yapılmalıdır. Ispanacıları, marulcular, bağcılar, karpuz, pamuk ekenlerin işi zor işçiyle, insanla uğraşmak zor. Mevsimlik işlerden kaçınacaksın yetiştirdiğin ürün çok çabuk bozulmayacak, kokmayacak, cürümiyecek. (Zeytin, buğday, mısır, yonca olabilir.) Yani çok kâr ederim derken sermayeyi kediye yüklemiyeceksin.
10-EGE'DE BAĞ BOZUMU BAŞLADI
Manisa Salihli'de çekirdeksiz Sultaniye üzümlerinde bağ bozumu 12 Ağustos itibari ile başladı. Sabahın 05:00 inde üzüm kesmeye giden tarım işçileri 14:00 de geri evlerine dönüyorlar. 40 derece sıcak altında çalışanlara Allah kolaylık versin. Üreticilere de bol kazançlar.
11-PANCAR MOTORLU TRAKTÖR
Konya ovasında görüyorduk, Erdemli’nin 1640 metre yükseklikteki Avgadı yaylasına varınca buradaki köylülerin de pancar traktör kullandıklarına şahit olduk. Özellikleri işe şöyle: Örümcek Patpat 11 Hp Marşlı, Dizel Motor, 4 İleri 1 Geri Vites, İster 4X4 İster 4X2 Kullanım Direksiyon Dingil Sistemi Tekerden Dönüş Amortisörlü Ön Teker İle Arka Teker Aynı, küçük toprak sahipleri için ideal bu pancar traktörleri.
12-BAŞIBOŞ KÖPEKLERİN İSTİLASI
Salihli merkezini başıboş köpekler istila etti. Fotoğrafta gördüğünüz bu yer bir köy yolu değil Avar Caddesi ile Atatürk Caddesi kavşağı. Zaman ise sabahın 08:05’i. Yaz mevsimi boyunca sabah kahvemi balkonda içiyorum. Manzara güzel, işine gitmeye çalışan insanları ve Ali İhsan Karayiğit semt stadyumunda sağlıklı yürüyüş yapanları seyrediyorum. Bu sabah ta aniden meydanı ve caddeyi köpekler istila etti. Aslında hemen hemen her sabah köpeklerle doluptaşıyor bu kavşak. Özel Can Hastanesinin yanında ki Özgürlük Heykeli Meydanı sabah işe giden insanların buluştuğu, toplandığı yer. Bu insanlar çevrede başıboş dolaşan 20 ye yakın bu köpeklerden korkarak işyeri servislerini bekliyorlar. Belediye yetkililerinin bu soruna bir çözüm bulacağını umut ediyorum.
Akaydın Tuğla-Kiremit Blok’un sahibi komşumuz Halil beyin apartmanında ikamet eden bir bayan kiracı “Köpeklerini kısırlaştırdığını bu şekilde plansız üremeyi engellediğini” söyledi. Kanuni bir engel yoksa bu durum belediyeler için örnek teşkil edebilir.
13-OKULLAR AÇILDI
2018-2019 Öğretim yılında tüm öğrencilere başarılar...
İlkokula yeni başlayan mini mini öğrencilerden çok anne babaları çok heyecanlılar. 35-40 km uzaktan (köylerden) gelen orta okul, liseye gidecek çocuklarını yurtlar yerleştirme telaşındalar bazı aileler. Can Hastanesi yanında ki Özgürlük Meydanı önünden okul servisleri öğrencileri alırken bir çok veli çocuklarını özel arabaları ile okullarına bırakmayı tercih ediyor. Sabah sabah balkondayım, elimde fotoğraf makinesi bu tatlı telaşı, koşuşturmaları izliyorum.
14-SAĞLIKLI YAŞAM: SABAH YÜRÜYÜŞÜ, SABAH SPORU
Salihli’nin gözde spor kompleksi Ali İhsan Karayiğit stadyumunda sabah yürüyüşleri ve sabah sporu devam ediyor. 30 dakikalık sabah yürüyüşünün faydalarını şöyle sıralayabiliriz. Sabah yapılan yürüyüşe tüm kaslar, eklemler ve kalbiniz kolaylıkla uyum sağlar ve sabahın taze havası sinirlerinizi yatıştırır, ayrıca sizi enerjik ve pozitif tutmaya büyük katkı sağlar. Kapıların sabah 06:00 da açıldığı spor kompleksinde sabah yürüyüşüne katılan Salihlililer gönüllü spor hocası Ümit tarafından 08:30 da topluca spor yapma imkanı da buluyorlar.
15-İZMİRLİOĞLU EKMEK FABRİKASI
Yetmişli Seksenli yıllarda Salihli’de kurulan ilk ekmek fabrikasıdır. Salihli-Akhisar yolunun Salihli Sanayi Sitesi kavşağında, Dempa Boya ve Kızıltuğ Profil’in bitişiğinde ki bu işletme Mustafa, Ertuğrul, Salih İzmirlioğlu kardeşler tarafından kurulmuştu. Salihlinin tanınmış eşraflarından olan İzmirlioğluları tarafından işletilen bu ekmek fabrikası hijyen ortamda halk sağlığına yaralı ve besleyici ekmekler üretmeyi ilke edinmişti. Bu ekmek fabrikası silo ve dozajlama, ekşi maya üretim, hamur yoğurma (mikser), hamur şekillendirme (laminasyon), mayalama ve endüstriyel tip tünel fırın ünitelerinden oluşmaktaydı. Fabrikanın iki ortağının vefatından sonra Salihlinin ilk ve tek ekmek fabrikası da kapandı.
17-SABAH SABAH ÇORBACIDAYIZ
Mukadder hanımla Salihlinin meşhur Sevgi Yolundaki Gürsu çorbacısındayız. Ustamız sabahları çorba, öğlenleri ise köfte çıkaran lezzetli ellere sahip. Arka planda Gürsu Çorba Salonunun kurucusu 90 yaşında ki Murat amca oturuyor. Hanım kelle paça bense karışık beyin ısmarladık. Çorbalarımızı içiyoruz, arkasından çaylar geliyor. 13.11.2018
18-TARİHE TANIKLIK EDİYORUZ
Salihlinin olmazsa olmazlarından 34 yıllık pazar yeri yıkılıyor. Bizde yıkımı seyredip tarihe şahitlik ediyoruz. Eski kamyon garajının bulunduğu alana inşa edilen modern kapalı pazaryeri, 500 araçlık yer altı otoparkı ve bedesten çarşısının tamamlanmasıyla birlikte çarşamba günleri kurulan şehir merkezindeki pazar yeri yıkılıyor.12.11.2018
19-KADINLARIN İŞ GÜCÜNE KATILIMI
Bugün gazeteyi okurken sayfaların arasında ‘Türkiye’de Kadınların İş Gücüne Katılımı’ haberi dikkatimi çekti. Kadınlarımızın, yüzde 34 iş gücüyle ülke ekonomisine aynı zamanda da kendi aile ekonomisine katlıda bulunmaları insanı sevindiriyor. Birde kadınlarımıza bu imkanı sağlayan hatta yüzde 62 oranında bayan elaman çalıştıran firmaların olması gurur verici.