TAVŞANLI, EMET, HİSARCIK VE GEDİZ SEYAHATI
Bu yıl okullar 18 Eylül Pazartesi günü açılıyor. Eskişehir Anadolu Üniversitesinde okuyan Emre Toga geçen yıl apartta kalmıştı bu yıl eve çıkmak istiyor.
Yol Hikayeleri:
Mustafa TOGA 14 Eylül 2017 // Haber : 1282
İstanbul’dan aynı sınıftaki bir arkadaşıyla ES PARK a yakın bir yerde 1+ 1 daire tuttular. Yaya olarak Yunus Emre Kampusuna 15 dakika mesafede. Neden bu noktayı vurguluyorum çünkü öğle ve akşam yemeklerinin üniversitenin yemekhanesinde öğünü 1 Tl ye yiyorlar. Öğenciler için çok ekonomik talbotta 4 çeşit yemek bir lira, öyle değil mi?
APART 500 TL, DAİRE 800 TL
Aparta aylık 500 Tl ödüyorsun bir şeye karışmıyosun. Dairede aylık 550 Tl kira + Akıllı su kartı + Elektrik + Doğal gaz = 800 Tl. İkiye bölersen kişi başına 400 Tl düşüyor.
13 Eylülde Emre’nin eşyalarını arabayla getirip dairesine yerleştirdik. Oda arkadaşı Yaşar daha İstanbul’dan gelmediği için o akşam orada yattık. 14 Eylül 2017 günü sabah kahvaltısından sonra saat 11:00 de eve dönmek için Eskişehir’den hareket ediyoruz.
KÜTAHYA-BALIKESİR ARASINDA TAVŞANLI
Kütahya’ya gelince leblebilerin başkenti Tavşanlı’ya gitmeye karar verdik. Balıkesir yol ayrımına saptık. Kütahya-Balıkesir arası duble yol. Önce Küthya çıkışındaki Dumlupınar Üniversitesine geldik. Çok büyük bir alana yayılmış Dumlupınar Kampüsü ve yaklaşık 40 bin öğrencisi var.
Tavşanlı’ya yaklaşınca yol kenarında maketten yapılmış polis arabası gördük. Kütahya il trafik müdürlüğünden çok güzel bir çalışma. Darısı diğer illerimize. Gerçek değil ama hiç olmazsa caydırıcılığı var. Polis tabelasını gören şoförler daha dikkatli olurlar, trafik kurallarına uyarlar. Bu tür tabelaları bundan 20 yıl önce Belçika’nın otobanlardında görmüştüm. Geçte olsa Türkiye’de uygulanmaya başlanmış.
Yol ayrımına gelince Tavşanlı şehir merkezine sapıyoruz. 71.100 nüfuslu Tavşanlı şirin bir yer, çok sevdim. Meşhur Tavşanlı leblebisinden (Kilosu 20 Tl) ve ekşili köy ekmeğinden (tanesi 6 Tl) satın alıyoruz. Birer dondurma yiyor ve tekrar yola koyuluyoruz.
EMET YOLU ÇOK BOZUK
Tavşanlı tren istasyonunu geçtikten sonra Emet, Hisracık yoluna sapıyoruz. Tepecik beldesini geçiyoruz yol çok kötüleşiyor buradan sonra. Tek gidiş geliş daracık bir yol. Bozuk asfalt, üstelik kıvrım kıvrım keskin virajlar var. Günlüce’ye gelince bir pınar başında durup elimizi yüzümüzü yıkıyoruz. Buz gibi sudan avuç içlerimizi doldurup kana kana içiyoruz. Dağlara doğru tırmanıyoruz. Orman işçileri kestikleri tomrukları kamyonlara yüklemeye çalışıyorlar. Yol gözümüze çok uzun geliyor. Bir dağların tepesine çıkıyorsun bir vadiye iniyorsun derken Emet’e ulaşıyoruz. 11.400 nüfuslu Emet tam bir yayla şehri. Ormancılığın yanı sıra Eti Bor Maden İşletmeleri buranın yegane geçim kaynağından birisi tahmin edersem. Buraların pidesi çok meşhurmuş ama durmuyoruz Emet’te 11 km ilerideki Hisarcık'a devam ediyoruz. 5.200 nüfuslu küçük bir yer Hisarcık. Evler genelde tek katlı ve kavak ağaçları arasındalar. Çok geçmeden Simav-Gediz yol ayrımına varıyoruz.
HİSARCIK-GEDİZ ARASI BİR DOĞA HARİKASI
Yol çok bozuk taşıtların çok dikkatli olması lazım. Ormanların arasından, dağların tepesinden gidiyorsunuz. 46 km lik yol boyunca kar direklerine rastlıyorsunuz. Çok kar yağıyor demek ki kışın yolculuk yapmak tehlikeli buralarda. Gediz-Hisarcık ilçeleri arasında, Hamanköy'deki termal tesislerine gelince 10 dakika mola verip dinleniyoruz. Derecik-Yeşilçay-Soğuksu arası bir doğa harikası. Tarlalara kır kavunları ve günabakan (ayçiçeği) ekmişler. Yol kenarındaki bir tarlanın başında durup bir tane günabakan kopartıyoruz. Çekirdeği tap taze çinte çinte yolumuza devam ediyoruz. Habersiz kopardık artık mal sahibi hakkını helal etsin. Tarla sahibinin ebediyete intikal eden yakınları için dualar ediyoruz, Allah kabul etsin.
Dağları Tepeleri aşarak Yeşilova’ya geliyoruz köy kasaba karışımı bir yer. Çok geçmeden Eski Gediz'e ulaşıyoruz.