TİCF AMSTERDAM HİZMET BİNASININ AÇILIŞI YAPILDI
143 cami derneğinin bağlı olduğu Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu’nun Amsterdam çalışma ofisinin açılışı yapıldı.
Amsterdam-HOLLANDA
16 Kasım 2016 // Haber Merkezi/1118
Açılışta bir konuşma yapan Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Aydın ÜRE şunları söyledi.
Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu yönetim kurulu adına çalışma ofisimizin açılışına hoş geldiniz diyerek hepinizi saygıyla selamlıyorum.
143 cami derneğinin bağlı olduğu federasyonumuz Hollanda’nın en büyük sivil toplum kuruluşudur. Bazı kurumların ve siyasilerin federasyonumuz hakkında geniş bilgiye ihtiyacı olduğu için sizleri de kısaca bilgilendirmek isterim. Federasyonumuz 1979’da kurulmuş olup Hollanda Diyanet Vakfının kurucu üyelerindendir. Zamanın yöneticileri laik düşüncenin korunmasına gayret göstermişler. Din ve devlet işlerini ayırmışlar. Sosyal ve kültürel faaliyetler federasyona, dini konular ise HDV bünyesine verilmiş. Gerek federasyon gerek HDV iki ayrı bağımsız kurum olarak Hollanda kanunlarına göre kurulup aynı tabana hizmet etmektedirler. Bu iki kurumun bağımsızlığı gerek mali gerekse yönetim düzeyindedir. Bu şekil bir ayrım başka kurumlarda az görülen bir şekildir ve bununla da övünebiliriz. TİCF olarak Hollandalı Türklerin uyum, eşit haklar ve eşit vatandaşlık konularında sorumluluğu alıyor, üzerimize düşen görevi yapmaya gayret ediyoruz. Hedef kitlemiz ideoloji ve siyasi düşünceye bakmadan derneklerimize gelen herkese hizmet vermektir. TİCF 1979’dan beri Hollanda’da aktif olarak hizmet vermektedir. TİCF 80 li ve 90 li yıllarda en verimli dönemini yaşamıştır. TİCF o zamanlar devletin ciddi olarak muhatap aldığı bir kurumdu. TİCF 1986’da yürürlüğe giren yabancıların yerel (belediye) seçimlerde seçme ve seçilme hakkına sahip olmaları için büyük çaba göstermiştir. TİCF yeni yönetim kurulu bu yılın şubat ayında göreve gelmiştir. Çiçeği burnunda yönetim çok istekli olup TİCF’in 80’li ve 90’lı yıllardaki verimli günlerini yeniden canlandırmak ve Hollanda'da yerel ve ulusal devlet kurumlarıyla üst düzeyde çalışmak için gayret gösterecektir. Çıkış noktamız topluma hizmet etmek isteyen herkesle temas kurup beraberce calışmaktır. Bunu insanların dini ve siyasi görüşüne bakmadan yapmak istiyoruz. Türkiye'de 15 Temmuzda yaşanan darbe girişimi sonrası Hollanda'daki Türklerin arasındaki gerilimi biz de yakından takip ettik. Sosyal ve İstihdam işleri bakanı Sayın Asscher bu darbe girişiminden sonra Türkler hakkındaki gelişmeler hakkında Parlamentoyu bilgilendirmiştir. Kendisi haklı olarak bizim de paylaştığımız Türkler arasındaki gerilimden kaygılandığını belirtmiştir. TICF olarak darbenin birinci gününden itibaren şiddet tehdit ve baskıları kınadığımızı ve kabul etmediğimizi kamuoyuna bildirdik. Halkımızı sakin ve soğukkanlı olmaya çağırdık. Rahatsızlık veren duygular (konular) için adeta susturucu görevi yaptık. Darbe sebebiyle çoğu insan Türkiye'de yakınları ve akrabaları için kaygı duyuyorlardı ve Türkiye'ye tatile veya iş yapmaya gidenlerde de durum böyleydi. Bu darbe konusu Türkiye’nin iç işleri olsa da Türkiye'de hallolması gerekse de burada yaşayan herkesin bu konu hakkında bir görüşü var. Biz Türkiye'nin problemlerini buraya taşımak istemiyoruz. Bakan Asscher haklı olarak Hollandalı Türklerin tek tip insan olmadığını ve aramızda çeşitli özellikteki insanların olduğunu vurguladı.
Biz bizimle ilgili konuların başkalarıyla değil bizimle konuşulmasını istiyoruz. Maalesef bakan Asscher bu konuları konuşmak için federasyonumuzu önemli toplantılara davet etmemiştir. Bunun bakan adına kaçırılan bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. Değerli misafirler, TİCF ileriye bakan, açık ve şeffaf bir yapıda olacaktır. Yönetimdeki arkadaşlar zaten yerel çapta toplum için sorumluklarını alıyorlar. Biz bunu ulusal alana taşımak istiyoruz. Bunu sizinle beraber yapmak istiyoruz, dedi.