BİRLİK BERABERLİK İÇERİSİNDE SORUNLARIMIZI ÇÖZEBİLİRİZ
Merkezi Hollanda’nın Den Bosch şehrinde bulunan Edelstaal Group Simtronic salonunda yapılan toplantının açılış konuşmasında Edelstaal Group, Orka Otelleri ve Netuba yönetim kurulu üyesi Ertan Torunoğulları;
Den Bosch-HOLLANDA
23 Nisan 2018 // Haber // Mustafa Koyuncu // 1416
“Hollanda Türkiye arasında siyasi gerginlik var. Bu siyasi gerginlikten Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımız, ticaretle uğraşanlar, meslek sahibi olanlar etkilenmektedir.
Bugün burada yaptığımız toplantıda her kesimden her sivil toplum kuruluşundan temsilci bulunmaktadır. Gelin, birlik beraberlik içerisinde haraket ederek sorunları çözmek için projeler üretelim, bu projeleri de rapor edip dosyalar halinde Türkiye’de ve Hollanda’daki mevcut hükümetlere sunalım. İki ülke arasında milyarlarca avroluk yatırımlar mevcuttur. Ticari çıkarlar söz konusu olunca çözülmeyecek sorunlar yoktur. Bugün burada toplanmamızın sebebi ‘haklar verilmez alınır’ sözünden yola çıkarak birlik beraberlik içerisinde hareket ederek sorunlarımızı tartışıp neler olduğunu belirleyerek çözmeye çalışacağız” dedi.
Edelstaal Group, Orka Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı ve DTIK Avrupa Bölge Komitesi Başkan vekili ve Netuba YK üyesi Turgut Torunoğulları,
“Hollanda genelinde faaliyet gösteren irili ufaklı yüzlerce Türk kökenli sivil toplum kuruluşu (STK) bulunuyor.
İlk bakışta çok örgütlü bir toplum görüntüsü vermemize karşılık günümüzde bireylerin talep ve beklentilerindeki hızlı değişimler, toplumları ekonomik ve sosyal yapılarını derinden etkilemektedir. Ortaya çıkan değişimleri toplumun ihtiyaçları doğrultusunda yönlendirebilmek her zaman mümkün olamamaktadır. Söz konusu süreçte toplumsal sorunları uzun vadeli, toplum lehine çözümler üretme ve siyasal iktidar nezdinde farkındalık yaratma çabasındaki Sivil Toplum Kuruluşları (STK) önemli aktörler olarak karşımıza çıkmaktadırlar.
Aktif bir sürecin başlamasında; çoğulcu ve insan odaklı kararlar alınmasında STK’lar belirleyici olabilirler. Bu niteliği ile STK’ ların, kamuya sundukları hizmetin yanında politika ve stratejilerin oluşumunda, yürütülmesinde pay sahibi oldukları görülmektedir. Diğer taraftan STK’ lar yerel ve merkezi idarenin aldığı kararlarda önemli bir paydaş rolünü üstelenmektedirler. Sivil Toplum Kuruluşları kamunun ve özel sektörün yanında üçüncü bir sektörü üstelenebilmektedirler. Tek başlarına üstesinden gelemeyecekleri sorunlar karşısında etkinlikleri artırabilmek amacıyla aralarında işbirliğine gitmektedirler. Böylece Sivil Toplum Platformları (STP) adı verilen üst yapılar ortaya çıkmaktadır. Hollanda’da gün geçtikçe STP’lerin sayısı artış göstermektedir. Yerel ölçekte varlık gösteren ve bu çalışmada, birer sivil insiyatif olarak STP’lerin toplum açısından yeri ve önemi sorgulanmaktadır. Geçmiş yıllarda DTIK adına Avrupa’nın genelinde yapmış olduğumuz çalışmalarla hazırladığımız raporlarla bir çok sorumuzu çözdük.
Gelişen olaylar tekrardan bir araya gelerek neler yapabiliriz, bu sorunların çözümüne nasıl katkı verebiliriz.
Hollanda Türkiye arasında siyasi gerginlik var. Bu siyasi gerginlikten Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımız, ticaretle uğraşanlar, meslek sahibi olanlar etkilenmektedir.
İki ülke arasında yaşanan krizleri istemiyoruz. Demokrasinin beşiği denen Hollanda’da geçen sene Türkiye’den gelen bakanları kabul etmediler. İnsan haklarına saygısızlık olmuştur. Türkiye’de yapılan seçimler öncesi bakanların Avrupa’ya gelmelerinde bizler vatandaşlar olarak bir sakınca görmüyoruz. Hollanda’da 500 bin Türk yaşıyor. Bu Türklerin birçoğu ticaretle uğraşıyor. Bakanlar gelirse sorunlarımızı bizzat kendilerine iletme olanağımız oluyor.
Hollanda ve Türkiye’de yapılan seçimlere mutlaka katılalım, oylarımızı kullanalım” dedi.
Daha sonra sorulara geçildi. Zeki Aslan, “Eğitimle ilgili güvensizliği ortadan kaldırmazsak başarılı olamayız. Yabancı uyruklu çocukları eğitime 1-0 yenik başlamaktadırlar. Hollanda hükümeti yabancı çocuklar için 850 milyon avro kaynak ayırmaktadır, bu kaynaktan yabancı uyruklu çocuklar yararlanamamaktadır.” dedi.
Sibel Saki, “ Sivil toplum kuruluşların yaptığı bugünkü gibi toplantılara Hollandalı sivil toplum kuruluşların da çağrılmasını gerekli buluyorum. Sorunlar hepimizin sorunlarıdır” dedi.
Mustafa Ayrancı, “ Ötekileştirme olduğu müddetçe sorunları çözemeyiz. İnsanlar arasında ayrışma, ayrımcılık yapıldığı müddetçe sorunları çözmekte zorluk çekeriz, benden olmayanı dinlemem felsefesi ortadan kalkmalıdır” dedi.
Bilal Saki, “ Önemli kararların alındığı mercilerde temsil edilmiyoruz. Temsil edilebilmemiz için sendikalarda, kararların alındığı önemli yerlerde görevler almalıyız” dedi.
Ömer Ilık, “Son yıllarda Hollanda’nın güvenlik sorunu var. Hollanda’ya sonradan gelen Suriyeli, Iraklı, Afgan, Bulgar vatandaşları ile Türkler birlikte kıyaslanmaktadır. Hollandalılar bakış açılarını değiştirmeyerek Türkleri Truva atı olarak düşünerek yanlış ön yargılı davranmaktadırlar. Gençlerimizden ricam, eğitime önem vererek önemli yerlerde görev almalarıdır” dedi.
Durmuş Doğan, “ Hollanda tarihine baktığınızda Türkleri hiç sevmemiştir, Türkler hakkında en ufak bir olayı medyası geniş ve kötü şekilde işleyerek halkına sunmaktadır. Halbuki tarihe baktığınızda Türkler Hollandalılara zor günlerinde yanında olup yardım etmiştir. Sivil toplum kuruluşları olarak birlikte mücadele ederek sorunlarımızı çözmek için çalışmalarımız devam edecek, yarayışlı olan bugünkü toplantının başka toplantılara vesile olmasını dilerim” dedi.
Mehmet Soysal,” Turgut Torunoğulları ile HOTİAD’ta Maastricht zirveleri yaparak birçok sorunların çözümüne katkıda bulunduk. Turgut Torunoğulları DEİK ve NETUBA kuruluşlarında aktif görevler üstlenmektedir. Avrupa’da yaşayanların sorunlarını iyi etüd ederek çözüme kavuşturmak için elinden gelen gayreti göstermektedir”dedi.
Hatice Işık Beker, "Hollanda ile Türkiye arasında yaşanan diplomatik krizin ardından iki ülke ticari ilişkilerinin kopmaması ve daha yogun devam etmesi için NETUBA iş konseyi 2017 yılında yaptığı çalışmalara hız kesmeden devam etti.
Hollandalı iş adamı Turgut Torunoğulları ile beraber gerçekleştirilen bu aktivitelerin genel amacı yaşanan bu olumsuzluklardan Türk ve Hollandalı is adamlarının en minimum seviyede etkilenmesi idi. NETUBA is konseyi gergin dönemde İstanbul'da Ofis açmak ile ilişkilerin hız kesmeden devam etmesi icin elinden geleni yapmaktadır."