AKDENİZ AKŞAMLARINDA BİR DÜĞÜN ve OLİMPOS, ADRASAN TATİLİ
Kumlucalı Banu Çetin ile Salihlili Mehmet Ener Finike sahillerinde davetlilerin, ay ışığı altında Akdeniz yakomozlarını seyrettiği dillere destan bir düğünle evlendiler.
Kumluca-ANTALYA
8 Ağustos 2017 // TogaMedya // 1274
Akdeniz sahillerinde diller destan düğünde eğlence gece yarılarına kadar sürdü. Manisa (Salihli) den, Antalya (Kumluca) ya 400 kilometre yol gidildi, Akdeniz güzelini alıp dönüldü.
KUMLUCA-SALİHLİ YOLCULUĞU
Makale: Mustafa TOGA 5/6 Ağustos 2017
Kumluca’dan hareket edip Finike’ye gelince Elmalı-Korkuteli tabelasıyla karşılaşıyorsunuz. Bu yoldan devam edersen önce Turunçova kasabasına sonra Arykanya harabelerinin bulunduğu Arif beldesine gelirsiniz. Yol kenarında kurulmuş Gözleme tezgâhlarında durup öğle yemeğinizi yer, ayranınızı içebilirsiniz. On onbeş dakikalık moladan sonra Bey Dağlarına tırmanırsınız. İki vadi arasında kıldan yapılmış yörük çadırlarını, binlerce davar sürülerini görürsünüz. Yeşil doğan içerisinde çoğu tahtadan yapılmış yayla evlerine imnerenek bakarsınız. Çünkü Kumluca’da, Akdeniz’in hava sıcaklığı 30 derece burada 8 derece şimdi yaylada olmak varmış dersiniz...
Şansımızdan 6 Ağustos olmasına rağmen hava kapalı ve yağmurluydu bu da bir nebze de olsa havaların serinlemesine vesile olmuş. Tek geliş gidiş yoldan Göltarla’ya gelince içler acısı manzarayla karşılaşırsınız. Koca göl kurumuş dersek yeri var. Eskiden kayıklarla balık tutulurmuş. Yüzlerce çeşit kuş yaşarmış sazlıkların arasında. Şimdi ise elini gökyüzüne üzerine siper ederek nerelerde su kalmış diye bakıyorsun.
Yol çalışması var. Dağı yarıp yol yapmaya devam ediliyorlar. 22 kilometre uzaklıktaki Elmalı ilçesine kadar yol toz toprak içersinde. Elmalı girişindeki yol ayrımında Korkuteli-Antalya, Çavdır-Denizli, Kaş-Fethiye tabelasını görüyorsunuz. Bu çevrenin insanınından başka Kaş-Fethiye istikametine gidenlerin olacağını tahmin etmiyorum çünkü yol çok bozukmuş. Elmalı şehir merkezine sapıyoruz. Şirin bir yayla ilçesi izlemi veriyor insana.
Bölgeye has meşhur yanık dondurmasından yiyoruz. Buz gibi suyundan bidonlarımız dolduruyoruz. Saat 15:00 geliyor yol kenarında bir badem ağacını altına arabamızı çekip dağarcığımızdakileri yiyoruz. Çevrede elma ağaçları çok yeni yeni ceviz fidanları dikmişler tarlalara içine de insan figürlerine benzeyen bezden korkuluklar yapmışlar her halde kuşları korkutmak için. Gökpınar köyünü geçtikten sonra Çukurelma köyüne ulaşıyoruz. Çevredeki yerleşim alanlarına elmalı isimlerin verilmesi burada elma ağaçlarının çokluğunu gösteriyor. Çobanisa köyünün yanındaki Özel İdare Ormanını geçince Korkuteli değilde Kızılcadağ istikametine sapıyoruz. Jandarma karakoluna varınca sola sapıyor Antalya-Denizli duble yoluna çıkıyoruz. Bir kaç kilometre sonra Söğüt Bucağı Fethiye-Seydikemer yol ayrımına varıyoruz. Arabamızı benzinliğe çekip 69 Tl lik ( 2.61 Cent) LPG dolduruyoruz. Depoyu fulluyoruz çünkü eve ulaşmak için daha bir sürü yolumuz var. Çavdır beldesin geçince yağmur başlıyor. Acıpayam ve Leblebinin Başkenti Serinhisar’ı geçinceye kadar yağmur şiddetini hiç kesmiyor, arabanın silecekleri zor çalışıyor. Honoz Dağından aşağı Denizli’ye doğru rampa inerken yağmurdan dolayı arabalar dörtlülerini yakarak yavaş yavaş ilerliyorlar. Denizli’den sonra yağmur bıçak gibi kesiliyor. Sarakköy ilçesinden sonra Buldan istikametine sapıyoruz. Manisa’nın Sarıgöl ilçesine varmadan arabayı yine yol kenarına çekip on dakika mola veriyoruz. İncir ağaçlarından yemiş koparıyoruz. Tarlalar hala ıslak demek ki buralara bir kaç saat önce yaz yağmuru yağıp geçip gitmiş. Rampadan aşağı bakıyoruz Sarıgöl-Alaşehir ovası ben beyaz pamuk tarlası sanki. Latife ediyorum pamuk değil üzüm bağlarının üzerini beyaz örtülerle kapatmışlar güzün yaş olarak satacaklar mış, bu beyaz deniz onun için miş. Güneş battı batacak derken akşam kızıllığında Salihli’ye giriyoruz. Ev varınca 400 Kilometrelik yolculuğun yorgunluğunu atıyoruz.
OLİMPOS ANTİK KENTİ
Gece saat 01:00 civarı Kumluca’dan iki araba ard arda hareket ediyoruz. Kumluca-Kemer yolunda bulunan Yörük Çadırı Dinlenme tesislerini geçiyoruz Olympos Tesislerine varmadan Olimpos Antik Kenti yoluna sapıyoruz. Başlıyoruz Tahtalı Dağı’ndan aşağı kıvrıla kıvrıla vadiye inmeye. Yol bozul keskin virajlar var. 11 kilometrelik rampadan sonra vadiye ulaşıyoruz. Tuzlu deniz kokusu gelmeye başlıyor burnumuza yada biz öyle hissediyoruz. Çam ağaçlarının arasına kurulmuş ahşap bungalow pansiyonların arasından kalacağımız yer olan Devas Otel Restauranta ulaşıyoruz. Üç katlı iki kişilik bungalowlardan 203 ve 204 numaralı odaları ayırmışlar bize. Geceliği kişi başı 80 tl sabah kahvatısı dahil. Dört kişilik hesabı ödeyip odamıza çekiliyoruz. Duş alıp derin bir uykuya dalıyoruz. Sabah 08:30 da kalktığımızda 450 kilometrelik yol yorgunluğunu azda olsa üstümüzden attığımızı hissediyoruz.
OLİMPOS’DA AĞAÇ EVLER VE AHŞAP BUNGALOW
Antalya Kemer ve Kumluca’ya yaklaşık 30 kilometre mesafede bulunan Olimpos muhteşem doğal güzellikleri, tarihi ve plajı ile mutlaka görülmesi gereken önemli tatil ve ören yerlerinden birisidir. Akçay deresinin her iki yanına kurulmuş antik kent olan ve kuruluşu Helenistik döneme denk gelen Olimpos, Likya bölgesinin en büyük kentlerinden birisi olup, adını hemen yanıbaşındaki 2375 metre yüksekliğindeki Tahtalı Dağı'ndan almaktadır.
Olimpos, sit alanı içerisinde bulunduğundan, bölgede yapılaşma yasaktır. Bu maksatla Olimpos'ta konaklama olarak ağaç evler ve ahşap bungalow'lar meşhur olmuştur. Olimpos'ta konaklamak isteyen tatilciler buralarda konaklamaktadır. Bölge özellikle genç tatilciler tarafından tercih edilmektedir. Ağaç evler ve ahşap bungalow'ları tercih etmek istemeyenler ise, Olimpos'un hemen yanıbaşındaki tatil beldesi Çıralı'da çok sayıda otel ve pansiyon bulmak mümkündür. (ww.kemer-antalya.com.tr/olimpos)
ADRASAN PLAJI
Olimpos’a gelmişken Adrasan’a uğramadan gidilir mi. 9 kilometrelik sahil yolundan Kumluca’nın Adrasan beldesine ulaşıyoruz. Kumsal ise 4 kilometre ilerde. Çam ağaçların arasından Adrasan koyu gözüküyor. Adrasan, eski adıyla Çavuşköy, 2 kilometre uzunluğundaki kumsalıyla Kumluca'ya yakın doğal güzelliklere sahip bir yerleşim birimi. Adrasan, bölgedeki yerli köy halkının turizm yaptığı yerlerden biri. Burada Belek, Side, Alanya’da ki gibi pek ecnebi turistlerle karşılaşmıyorsunuz. Mayolarımızı giyip iki saat kadar yüzüyoruz. İyi ki buraya uğramışız diyoruz çünkü Adrasan muhteşem bir plaja sahip.