YA RASULALLAH!
02 Şubat 2014 13:28
Seni Görmek ve kokunu koklamak için geldim Mekkeye.
Bu gözle seni göremedim ama gezdiğin topraklarda sen yanimdaymıssın gibi gezdim,
Senin gözlerinle gördüğün dağları, toprakları, kayaları gördüm…
Sanki Mekke'den Medine'ýe giderken gördüğüm dağlar taşlar senin işin ağliyorlardı, sanki bir gurup olmuşlar: "Muhammed bizi terkediyor, Mekke'yi terk ediyor' diye aglıyorlardı.. Senin aşkindan ağlyıorlardı ya Rasullallah! Ben onların sesini duyargibiydim.. 'Aglamayin.. Islamı yaymak için, sizi ve neslimizi cahillikten korumak için, evlatlarımızı ve ben gibi nice ümmetini cahillikten korumak, güzel inançlı, bu dünyada güzel temiz bir ümmet bir kul olabilmemiz için hicret etti Medine'ye... Bizim için, ey aglamaktan, rasullahi tekrar gelecek diye beklemekte olan insanlar!.. Beklemeyin beklemeyin O (sav) bu dünyanın ve ahiretin güneşi, gecelerin ayi, insanlarin muallimi bizi ahirette bekliyor! Kevser Havuzunun yaninda, sancağının altında.. bizi bekliyor!
Ya Rasullallah! Yürüdüm gitiğin yollarda, bizim için savaştığın Uhud dağında.. Hendek'te... Sensiz seni yaşadim.. Seni ve o seninle savaşan o çok şanslı askerlerini, kıskanarak seni yaşadım orada.. Keşke bende olsaydim ozamanlar burada, senin yaninda! Siperin olurdum sana atılan okların karşısinda Ya rasullallah!
Nefretle baktım İslama karşı savaşanlara, seni sevmeyenlere nefretle baktım Ya rasullallah!
Ömer'i(ra) gördüm, Hamza'yı(ra) ü! Ali'yi(ra) gördüm, bıyıkları bitmemiş delikanlıları gördüm, Allah Allahhh!!!!!!!! Allahu akbar(!)diye savaştiklarını gördüm ya Rasullallah! Onlarin İslam için nasil savaştıklarını grödüm. "Üzülme" dediler bana.."Seninde katkın olur bu İslami yaşamakla..Sizler bizi görmeden, Rasulumuzu görmeden sevdiniz ya! Müslüman oldunuz ya, İşte bu savaşımız sizin içindi! Akıttığımız bu kan boşa gitmedi.. Sizleri burada görmek, bizi bizsiz yaşamak duygunuz var ya.. İşte helal olsun bu akıttığımız kanlara!" dediler bana ya Rasullallah!
Medineye girdim Ya Rasullallah. Sen güneş gibi parladnı!..Seni gördmü, sensiz seni yaşadım ya Rasullallah! Seni karşılayan insanlar var ya, onların ruhları beni kıskandılar ya rasullah! Sen tanımadan geldin ta uzaklardan. onu görmeye geldin, bizim yaşadığımız duyguyu tatmaya geldin, "hoş geldin"...dediler bana ya Rasullallah! "Siz Rasulu tanımadan seven, akın akın buralara gelen kardeşlerimizi kıskanmak elde değil", dediler
Tuttular ellerimden.. Senin yürüdüğün yolları, dağlari, taşları gösterdiler.. Burada namaz kıldı dediler! Durdum secdeye ya Rasulallah.. Senin kildığınn yerde secde ettim bizi Yaratana! Senin gezdiğin yerlerde gezdim, kokunu ala ala gezdim, sesini duya duya gezdim.. Seni yaşadim Sensiz ya Rasulallah! Seni çok seviyorum ya Rasullallah! Bizim icin omrunu bu yollarda bitirdin..Yorulmadan, usanmadan! Aç, susuz kalarak! Bizim için, bizim ahiretimiz için.. Bizi sancağının altında görebilmek için! Geldim işte ya Rasulallah, geldim! Sana geldim, Seni görmeye, seni ziyarete geldim!
Mescidinde namaz kılmaya geldim..Sana hediye vermeye geldim! Al hediyemi, kabul et ya Rasulallah! Secdeye durdum, iki gözümden akan yaşlarla, seni vesile ederek Allah'imdan yardim istedim...
Canim Peygamberim, sizin kabrinizle benim aramda çok küçük mesafe vardi...yattığın yeri göremesemde, kokunu aldim ya Rasullallah! Sen mezarında değildin! Sen o güzel cennet bahçesini terk edip bizim aramızdaydın! Hep bizi düşünürsün Sen ya Rasulallah! Sen bizi nekadar seviyorsun ya Rasullallah! Bizde Seni çok seviyoruz ya Rasullallah!
Bu iki hafta bitti, veda zamanı geldi.. Sen biz ümmetinden nasil Arafat'ta veda ettinse, bizde artik Senden, Medine'den, islam'in doğduğu topraklardan veda etme zamani geldi ya Rasulallah!. Hic istemiyorum seni terk etmek, buralardan gitmek! Burda çok mutluyum ben, senin yaninda! Dua et benim için Allaha, Senin bayrağin altında bulunmaya!
Burda son namazımı kıldım! Son duamı yaptım!..Son göz yaşımı döktüm... Ağlaya ağlaya, arkama bakarak, son zemzem suyumu küçük yudumlarla bitirerek. Size el sallayarak, sizin gözünüze bakarak, o yeşil ravzana bakarak uzaklastım `Senden Ya Rasullallah`
Döndüm evime! Buralar ne karanlıkmıs, ne karışıkmış. Sizsiz , ne tatsızmıs buralar ya Rasullallah! Şimdiden seni özledim.. Tekrar gelmek nasip olsun bana canim Peygamberim...
Yazar-Ressam Latife Uğur TURKİ 02 Şubat 2014
LATİFE UĞUR TURKİ
Latife Uğur Samsun’un Bafra İlçesine bağlı Düzköy köyünde doğdu. İlkokulu Türkiye’de bir buçuk sene okudu ve 1974 de ailesiyle birlikte Hollanda'ya geldi. İlkokul eğitimine Hollanda’da devam etti. Yeterli dercede Flemekçe bilmediği için öğrenimine LEAO-Muhasebecilik bölümünde devam etti. Daha sonra Kort MBO-Administratie’ye gitti, buradan muhasebeci olarak mezun oldu.
Bu meslekte çalışmak istemeyen Latife hanım, bir süre MBO-SD nin Psikiyatrist bölümüne devam etti ama evlendikten sonra, anne olunca okulunu yarım bırakmak zorunda kaldı.
Eşini çok genç yaşta kaybettikten sonra, hayata daha anlamlı sarılmaya başladı.. Çocuğuna iyi bir gelecek sağlamak, iyi eğitebilmek için çeşitli kısa kursları takip etti. Okumayı ve yazmayı çok küçük yaşta sevdiği için kendi kendine öyküler yazmaya başladı. Bunun yanı sıra resim yapmayı çok seviyordu. Bu yeteneğini geliştirmek için üç ay kurs gördü.
Çocuğu 9 yaşına girdiğinde tekrar yarım bıraktığı eğitimine devam etmeye karar verdi. Bu sefer MBO-SJM (Sociaal Juridisch Mederwerker) Sosyal Hukuk Mesleğini seçti. Bunu başarıyla bitirdi ve Leiden SoZa da sekiz ay stajer olarak çalıştıktan sonra diplomasını aldı.
Kendisini geliştirmek için sürekli kısa meslek kursalarını takip eden Latife Uğur halen ressamlık yapmakta, bunun yanında amatör olarak kısa öyküler yazmakta.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
YA RASULALLAH
İFTAR YEMEĞİ
KATİLE MEKTUP
ACI YİRMİ ÜÇ YAŞINDA!
HASRET KALDIK YÜREĞİ GÜZEL İNSANLARA
GÜLEN YÜZÜ GÜLMEZ OLDU
DİLE KOLAY ÜMİT GİDELİ 26 SENE OLDU