OY MEHMEDİM MEHMEDİM!
|
OY MEHMEDİM MEHMEDİM!
İnsan gülmedi mi gülmezmiş ya?Mehmedim de yaşıyorum bunu .Ne şanslı şansız bir insanmış oğluşum...
13 Ekim bi milat oldu onun için...%70 masada kalma riskine inat el bebek gül bebek bakarak teslim etti CBÜ. Kardiyoloji servisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Ömer TETİK hocam. Mehmedim adeta yeniden doğdu. Celal Bayer Üniversitesi (CBÜ)'den sonra Salihli Salihli Devlet Hastanesi (SDH). ikinci yuvası oldu. Dahiliye servisinin misafiri oldu iyileşinceye dek. Sevgiyle umutla uğurladık onu köyüne.
İyiydi Mehmedim. Her gün telefonla konuşuyor her hafta ihtiyaçlarını temin edip gönderiyordum.
18 Nisan günü oyunum için davetiye dağıtırken bir telefonla şaşkına döndüm. Hastaydı Mehmedim. SDH. Acilde aldık soluğu. İshal yüksek ateş, karın ağrısı ile gelmişti. Tüm tetkikler yapıldı. Ve İntaniye hekimimiz yatırdı Mehmedimizi.4 günün sonunda köyüne gitti Mehmedim.
25 Nisan trenden indiğimde kardeşi karşıladı beni. Mehmedim yine SDH.deydi.Nasıl yorgundum oysa.Adım atacak halim yoktu.Ama Mehmeti duyunca kanatlanmıştım sanki.
Mehmedimin karnı şiş ateşi, yüksek hiç hali yoktu.Acil Sorumlu hekimi Özgür TİRYAKİ " Abla Mehmet'in mide veya bağırsakları delik acil ameliyat” deyince Genel cerrahımız Süleyman YILMAZ'da aldım soluğu."Çok acil ameliyat olması gerek.Benim için çok basit bir ameliyat ama!”..Aması kötüydü.6 ay önce bypass olması riskini artırıyordu.Bizde kalp damar cerrahı yoktu.
Yine yollara düştük. CBÜ’nün müdavimi olmuştuk nasılsa. Acil’de gerçekten çok hızlı bir şekilde tetkikler yapılarak ameliyata alındı. Bu kez daha paniktim. Korkmuştum.
Saat 18.00 de kardeşi müjdeyi verdi. Doktor %50 risk dese de ameliyatı başarı ile yapılmıştı. Amma Mehmet’in mide veya bağırsağı değil apandisiti patlamış karın içi asit doluyken temizlenmişti.
4 uzun günün sununda yoğun bakımdan çıktı Mehmedim.30 Nisan akşamüzeri anne telefonda panik halinde aradı beni. Karnı şişti. Doktor bulundu ilaçlar verildi. Ama 1 Mayıs günü tatil olması ve Mehmedin çok kötü olması benim Salihlide olmam korkunçtu. Anneye bana doktoru bul beni konuştur dedim. Buldu."Gül abam konuşacak hocam" deyince "Oda kim ? diye sordu doktor. Telefon açık duyuyordum."gazeteci abam” dedi kadıncağız.
Sayın doktor çıldırmış gibi bağırmaya başladı" Çok meraklıysa gelsin görsün. Telefonla bilgi veremem. İstediğini yazsın git istediğin yere şikâyet et...”
Ne şikâyeti be... Ben oğluşumun canının derdindeydim. Başhekim beye mesaj çekerek durumu anlattım.” İMDAT “dedim.” İmdat Seyhun Hocam.”Seyhun hocam anında döndü bana.Mehmedin şekeri düşmüş, şeker komasına girmişti meğersem. 2.Mayıs günü gidecektim. İstemedi Mehmedim.Gidip o doktoru bulacağım çatacağım diye.Sustum . Gitmedim.
3 Mayıs günü yine telefon."Abla ben çok kötüyüm. Şekerim 500 ama beni taburcu ettiler geliyorum" dediğinde şaşkına döndüm. El insaf dedim. Hastamı ipin ucundan almışken şimdide asıyorlardı hiç yere...
Hemen SDH. Başhekimimizi aradım."Abla ben hekim arkadaşımla konuşup döneceğim " dedi. Anında döndü. Op. Dr. Süleymen YILMAZ kabul etmişti sonunda.Ben çekimdeydim. Ama oğluşumu anında servise almışlar tetkikleri yapılmış önce kan sonrada albümin bağlanmıştı oğluma. Pansumanları yapılmış oğluşumun acıları dinmişti.,
Oğluşum sağlığına kavuşarak ayrıldı SDH.den.Başta başhekimimiz Op.Dr.Gökhan GÜRSOY başta olmak üzeri doktoru Op.Dr. Süleyman YILDIZ ve Genel cerrahi hemşireleri ve personeli sayesinde hayata bir kez daha tutunmuştu oğluşum.
Şeker hastası olduğu için sık sık pansumanlara gelip dönecek. Vücudu epeyce yıpranmış olduğundan (Üstelik bir ayağı da protez) ayağa kalkması aramıza karışması biraz zaman alacak belki ama SDH. yine ona yuva oldu .
Mehmedim bu nedenle şanslı. Çünkü SDH.deki doktorları ona ağbi-abla oldu.
Duygu abası, Fatma POLAT abası, Gökhan GÜRSOY-Mustafa GÜLENÇ-Süleyman YILMAZ abileri...Mehmedim şimdi önce ayağa kalkmayı sonra da kirazların ermesini bekliyor. Abi ve ablalarına kiraz getirecek. Çünkü o teşekkürünü anlatacak sözleri bulamıyor. Çünkü garibimin gönlü çok zengin. Evinin bahçesindeki meyveleri buradaki aile fertleriyle paylaşmazsa mutlu olmaz ki.
Mehmedim çok fakir çok...Mehmedim çok zengin yüreğiyle,mütevazılığıyla,efendiliği ile,insanlığı ve güpgüzel bakan yüreği ile.O zengin yüreğini de 3-5 ağaç kirazını da sevdikleri ile paylaşmasından doğal ne olabilir ki.. Az kaldı Mehmedim. Teşekkürünü ifade edeceğin günlere az kaldı. Şükürler olsun Allahıma ki seni bana bir kez daha bağışladı.
Şükürler olsun Allahıma ki SDH.de çok güzel hekimlerimiz çok değerli dostlarım var. Teşekkürler...
Gülgün Yalvaç
Gazeteci/Yazar 20 Mayıs 2014