|
Ahmet Demir (Çevre ve Ekolojik Denge)
ÇEVRE VE EKOLOJİK DENGE Dünyamız binlerce yıl önce hava, su ve yer küreden meydana gelmiştir. Yeryüzünde yaşayan canlıların havaya, suya ve toprağa ihtiyaçları var. Bunlardan biri olmazsa yaşamda olmaz. Günümüzde dünyamızın nüfusu hızla çoğalmakta, endüstri ve teknoloji gelişmektedir. hızlı nüfus artışı ile birlikte insanlar yaşadıkları çevreye zarar vermektedir. İçinde yaşadığımız doğal güzellikler, nehirler, göller birer, birer yok olmaktadır. İç Anadolu bölgesindeki birçok gölümüz kurudu ve yok oldu. Örneğin Konya’ya gittiğinizde “Nasrettin hocanın maya çaldığı gölü“ bulamazsınız. Şimdiki çocuklar ve gençler bilmezler, eskiden Salihlinin nehirleri, çayları, barajı ve gölün suları çoktu. O zamanlar ekolojik denge bozulmamıştı. Her taraf temiz ve yeşil bir çevreydi, “akarsular ve çevre kirlenecek, kuraklık olacak” Böyle düşünceler kimsenin aklına gelmezdi. Buzullar eriyor, ozon tabakası delindi. Yeryüzünde iklimler değişti. Dünyanın pek çok bölgesin de kuraklık başladı. Bu değişimin doğal dengenin bozulmasının sonu ne olacak? İnsanlar sorunun yanıtını ve çözümünü araştırıyorlar. Zamanında önlemler alınmadığı için birazda geç kalındı. Aslında yaşadığımız şehirlerde TEMA vakıfları kuruldu. Yıllardır faaliyet gösteren TEMA (Türkiye, erozyonla mücadele, ağaçlandırma ve doğal varlıkları koruma vakfı) çalışmalarıyla takdir edilen bir vakıf. Yerel ve ulusal basında çevreyle ilgili sorunları dile getirmektedir. Kamuoyunun oluşmasında sivil toplum kuruluşlarının önemini bilmeyenimiz yoktur. O halde toplumdaki bireylerin bu tür vakıf ve derneklerin etkinliklerine katılmaları onlara güç verecektir. 2009 yılında meclis de ” Kyoto sözleşmesi” kabul edildi. Çevreye zarar veren fabrikalar, işyerleri gerekli önlemleri almazlarsa ağır yaptırımlar uygulanacaktı. Gediz ve diğer nehirlerimize fabrikalar kirli su ve atıklarını boşalttıkları için su değil zehir akmaktadır. Bu zehirli sularla, yetiştirilen ürünlerin tüketilmesi insan sağlığı için çok zararlı. Şehirlerin imar planlarlı yapılırken alt yapısı önceden hazırlansa, ormanlık araziler imara açılmasa, yeni inşaatlarda bahçe zorunluluğu getirilse, ağaçlandırma yapılsa yerleşim yerleri daha güzel olur. Özellikle kentlerimizde ve birçok yerleşim merkezinde kanalizasyon alt yapısının olmadığı, arıtma tesislerinin yapılmadığı bilinmektedir. Balıkesir’e bağlı Altınoluk belediyesi bu sorunu çözmüş arıtma tesislerini kurmuş. Kanalizasyona giden sular arıtılarak tarım ve bahçelerin sulamasında kullanılmaktadır. Beldenin dışındaki birkaç sitede kendi imkânlarıyla bu sorunu çözmüşler. Diğer sitelerin kanalizasyon atıkları belediyenin araçlarıyla alınmaktadır. Unutmadan belirteyim denize yakın arıtma tesisi bulunan yerleşim yerlerinin denizi masmavi ve temiz. Orada gönül rahatlığıyla denize girebilirsiniz. Salihli belediyesinin atık su arıtma tesisi geçen hafta hizmete açıldı. Belediyenin yapmış olduğu atık su arıtma tesisi ile Alaşehir ve Gediz ve nehirleri kirlenmeyecek. Atık sular tarım ve bahçelerin sulanmasında kullanabilecek. Belediyenin çevre düzenlemeleri, yeni parklar ve yeşil alanlar yapması ilçemize çağdaş bir şehir özelliğini kazandırmıştır. Salihlide jeotermal kaynakları değerlendirilmiş. Konut ve işyerlerimiz sıcak su ile ısıtılmaktadır. 5876 kullanım abonesi ve 7306 kapalı alan ısıtılmaktadır. 1000 metre kare alana sahip kurşunlu serasının ısıtması jeotermal enerji ile yapılmaktadır. Arıtma tesislerini kuran, yaşadığımız çevreye önem veren ve bu çalışmaları gerçekleştiren ülkemizdeki belediyeleri, kişi ve kuruluşları kutlamak gerekir. İnsanlar iyi ve güzel bir yaşam istiyorlarsa, yaşadığımız doğal çevreyi korumalıyız ve sahip çıkmalıyız.
Çocuklarımıza en büyük hediyemiz temiz ve yeşil bir dünya olsun. Her şeyden önce dünyamızı yaşadığımız çevreyi sevmeliyiz. Daha doğrusu sevmek zorundayız. Başka seçeneğimiz var mı?.. Ne dersiniz sevgili okurlar?.. Günlerinizin sağlıklı ve mutlu geçmesi dileğiyle hoşçakalın!... Ahmet Demir Şair/Eğitmen 12 Nisan 2014
KURTARIN BİZİ Hani çağlayan gibi akan Gediz’in mavi suları Hani mermere gölü İçindeki balıklar Hani temiz bir çevre
Adeta haykırıyor Tabiat.. Bu yaptığınız nedir? Biz doğanın bir parçasıyız Hayat veriyoruz Yeryüzüne.. İş işten geçmeden Kurtarın bizi… AHMET DEMİR
|
|