|
Gülgün Yalvaç (Ne Oldu da Biz Böyle Olduk)
Hatice ablamla dostluğumuz yıllara dayalı.25 yılın üzerinde olduğu kesin. Engelli oğlu küçük yaşından beri benim yakışıklı aşkım. Yıllardır onun için elimden geleni esirgemedim. İyi bir elçi oldum ihtiyaçları konusunda. Hatice ablamda benim her şeyim. Düğünlerden 4 günlük bir boşluk olup çok sevdiğim bir kızımızın Antalya’da düğünü olunca “geliyorum” dedim. Gerçek milliyetçilik devletine, milletine sahip çıkmak olduğu gibi, kendi işletmelerine, kendi firmalarına da sahip çıkmaktır.Ben hep bunu savundum.Kendi firmam olunca da Antalya için kendi firmamı GÜVEN’i tercih ettim elbette. 19.9.2016 pazartesi gecesi 24.15 te Salihli’den hareket ettik.Her zamanki gibi ön koltukta yolculuk yaptım.Salihli Afyon arası sık sık arkadan sesler yükseldi.Tartışmalar oldu.Muavine hatta şoföre gelen sataşmalar olunca kulak kesildim.Ve arkamıza arka sıralardan Turgutludan otobüse binmiş bir hanımefendi geldi.Sessiz sessiz, içini çeke çeke ağladı garibim.Arkada sırnaşmalar devam edinc,e muavin en yakın polis karakolu arayarak durumu bildirdi.10 dakika sonrada yol üzerindeki Daskırı Emniyet Müdürlüğü önünde durduk. Alkol veya uyuşturucu aldığı belli, konuşmasını bilmeyen, sürekli herkese hakaret eden, hatta yan koltukta oturan yolcuya tokat atıp, uykusunda yaptığını iddia eden, abuk subuk bir serseri.19 numaralı Güven otobüsünün yolcusu. Polise durum anlatıldı. Sorunlu yolcu polisin yanına geçti. Polis memuru onu içeri alıp bizleri dinleyeceğine onu yanına alıp “Ölümle tehdit var mı? Silahlı- kesici aletle saldırı var mı? Vatandaşın yolculuk hakkı var şikayetçi olursanız 3-4 saat tüm yolcuların ifadesini alırız,hepiniz beklersiniz” gibi yolcuları yıldırma, suçlu vatandaşı koruma sözleri karşısında özellikle hanımların sesi çıkmasına rağmen, erkek yolcuların sus pus olması ve “biz saatlerce bekleyecek miyiz ?” homurtuları karşısında zaten yol parasını bile kaymakamlıktan almış, taciz edilmiş, hasta vatandaş pes etti şikayetçi olmadan otobüse bindik 1 saatin sonunda. Bu nasıl bir polis mantığı, bu nasıl bir koruma güdüsü anlamadım.O vatandaşın seyahat hakkı varsa; diğer 40 kusur vatandaşından huzur içinde seyahat etme hakkı yokmu? Kaldıki o vatandaşı 10 dakika içeri alıp ikaz edilse, dışarıda bizler aydınlatılsak bir şey olmayacaktı ama öbür vatandaş aynı otobüse bindiğinde o günkü gibi şirretleşmeyecekti kesin Otobüse bindiğimiz an şoförden muavine ,yolculara, ukalalık ve tehditleri devam etti. Kaba kuvvetten nefret eden ben bile neredeyse çantamı kafasına giydirecektim.Allahtan şoför de canına tak demiş olacak ki, (Allah sabır verdi gerçekten o serseriye kızgın bir vatandaş, ilk tokadı atsa, arkası gelecek, herkes saldıracaktı)mola verdiğimiz tesislerde vatandaş ikna edilip ücreti ödenerek arabadan indirildi.Ki araç hareket edesiye kadar hala tehdit ve ukalalıklarına devam etti,. O gün hepimizi bir beladan Allah korudu. Böyle alkollü olup da kendini bilmeyen bu tür insanlardan diğer yolcuları, şoförü, muavini kim koruyacak? Görüyoruz haberlerde sık sık.. Şöförü bıçakladılar daha dün otobüste. Kanunlarımız neden bu tür insanları koruyor? Polis teşkilatımızın bu tür insanlara karşı hiç mi yaptırımı yok? Yazık değil mi o yolculara? Yazık değil mi o şoföre, yolcusuna hizmet etmek için çırpınan muavinlere? Böyle huzursuz başlayan yolculuğumuz sonunda gecikmeli de olsa son buldu. Hep eleştir hep suçlu ararız ya: Burada suçlu kim? Böyle bir durumda araca binmiş bu tür insanlar karşısında o aracın şoför ve muavinleri ne yapacak? Yolcuyu otobüsten indirseler, şikayet edildiklerinde onları kim koruyacak? Ben böyle bir olaya tanık olmaktan utandım. O gün tacize uğrayan o vatandaşa çok üzüldüm, o kadar hakarete rağmen suskunluğunu koruyan kaptan ve muavinin sabrına hayran kaldım. Ürettikleri çözüm mutlu etti hepimizi. Ama buna “DUR” diyecek kanunlarımız olmalı. Kimsenin kimseyi huzursuz etmeye hakkı yok. İnsan olalım. Karşımızdakinin hak ve hukukuna saygı gösterelim diyorum da öylesine bozuldu ki toplumda; ahlak ve insani duygular işte ben buna yanıyorum. Ne olur sevgili okuyucularım. İğneyi kendimize, çuvaldızı başkalarına batırmayı öğrendiğimiz gün daha yaşanılır olacak bu dünya! |
|