|
Gülgün Yalvaç (Umudun ve Mücadelenin Bir Diğer adı: Salika
Salika’yı birçok kez anlattım sizlere. Çünkü yıllar var ki onunla ne yakınlığımız bitti ne onun sorunları…Tıpkı yıllardır hiç bitmeyen çocuklarını var etme ayakta kalma mücadelesi gibi… Tam 15 yıl olmuş onunla bu kadar yakınlaşalı. Kucağında 40 günlük bebeğiyle cezaevinden çıkıp, baba evine döndüğü günlerde kapımı çalmıştı ilk. Eşinin kandırması ile imza atmış, beyaz eşya satın almış eşi onları iade edeceğim diyerek evden götürmüş ve satmış, senetleri ödememiş ve mal beyanında bulunmamaktan kucağında bebesiyle 5 gün cezaevinde yatmış, sonrada 2 çocuğu ile baba evine dönmüştü Salika… Evde psikopat bir erkek kardeş, onu dışlayan bir baba, birisi kucağında 40 günlük ve yanında 5 yaşındaki kızı ile var olma mücadelesi çırpınışları vardı. Loğusa haliyle cezaevindeki o 5 günlük serüvenden sonra bir böbreğini yitirmiş ve artık tek böbrekle yaşar olmuştu. Küçük kızı da kendisi gibi doğuştan kataraklı doğmuş ve doğar doğmaz ameliyat edilmişti. Her yıl değişen lensleri çok pahalı, onu kullanmak ise apayrı bir dertti. Mekânı cennet olsun o dönemdeki Kaymakamımız Sn. İsmail DEVELİ manevi baba olmuştu Salika’ya. Kızının lensleri Sosyal Yardımlaşma Fonundan alınırken, göz doktoru Mehmet MEMİŞ hiç ücret almadan bu bebeğin tedavisi üstlenmişti. Ve küçük kızımızın 2 ve 3. ameliyatlarını da Dr. Mehmet MEMİŞ amcası yapmış, kızımızı ışığa kavuşturmuştu hani. Bir tv. programında Salika’nın yaşadığı zorluklar anlatılmış buna üzülen insanlar azda olsa katkıda bulunmuş, bizde ona çok eski bir evin birinci katını almıştık ama ev dökülüyordu. Salihli belediyesine bir dilekçe ile başvurmuş, durumunu anlatmış, yardım istemiştim.Yardım çağrım yanıtsız kalmamış, Salihli belediyesi bu annemizin evinin tüm tadilatını yapmış, yaşanır bir eve dönüşen bu evi annemize teslim etmiş, hayırseverlerin katkısı ile bu ev yaşanılır olmuş, artık bu anne ve kızın sarayı olmuştu adeta. Evle birlikte sorunlar bitmemişti ne yazık. Sadece engelli maaşı ile geçinen bu anne kurslara gitmiş takı yapmayı öğrenmişti. Yine belediyemizin yer göstermesi ile burada yaptığı takıları el örgülerini satmaya başladı Pazar yerinde. Salika güçlü bir anne… Salika pes etmeyen, çocuklarına tapan ve onların okuması için aç kalmayı göze alan bir anne. Büyük kızı: Sağlık Meslek Lisesi mezunu. Halen Aydın da üniversite de 4 yıllık ebe hemşirelik okulu 2.sınıf öğrencisi. Küçük kızı 10. sınıfa gidiyor şimdilerde. Salika’nın aldığı engelli maaşı neye yetsin? Hayırsever 2 güzel insanın 100 Tl. katkıları ile küçük kızının ihtiyaçlarını karşılamaya kalkarken, engelli maaşı büyük kızına gidiyor. Salika bazen aç, bazen tok, bazen sırf kuru ekmeğe razı da olsa çocuklarını okutmak için çırpınmaya devam ediyor. Gece yarılarına kadar sadece %10 görmesine rağmen el yordamı ile örgüler örüyor. Üzerinde ince bir manto, kar kış boranda bile ayağında terlikleri ile Keli mahallesinden Pazar yerine iterek getirdiği el arabası ile yaptıklarını satıp ekmek parasını çıkarma derdinde. Ve Salika şimdi rahatsız. Geriye kalan tek böbreğinde taşlar var. Ameliyatı riskli, o tek böbreğini de yitirme riski var. Ameliyat olması lazım. Bir haftadır Ege Üniversite hastanesine gidip geliyoruz. Üroloji de Prof. Bülent SEMERCİ’ye bir yalvarışı vardı ki insanın tüyleri havaya kalkıyor. “Doktorum biraz daha böyle dayanacak ilaç verseniz bana da, bu kışı çalışarak atlatsam çocuklarımı aç açıkta komasam, onlara harçlık gönderebilsem “ dediğinde Prof SEMERCİ: “Son raddeye kadar bekleyeceğiz. Böbreğini riske sokmayacağız. Lütfen dikkat edin. Üşütmeyin hasta olmayın” dediğinde gözleri nasıl doldu anlatamam. Anne olmak böyle bir şey işte… Kendi yemese de çocuklarına yediren, kendi giymese de çocuklarının ihtiyaçlarını borç da olsa alan, çocukları için adeta ölümü göze alan bu engelli kadının çabası, mücadelesi, çırpınışı var ya yürek paralıyor. Manevi olarak yılardır hep yanında olduğum bu kadının keşke maddi olarak da yanında olabilsem. Geçmişte işyerim varken bunu yaparken, şimdilerde kendi çaresizliğim nedeniyle bunu yapamıyor olmanın üzüntüsü içersindeyim. Ama bu anneye arka, bu anneye sevinç, bu anneye UMUT olacak insanlar çıkacaktır okuyucularımız arasında. Ben her şeyimle kefilim bu anneye. Ben tüm yüreğimle bu anneye katkıda bulunabilecek insanların var olacağı inancı içersinde, müjdeli telefonlarınızı bekliyorum desem nasıl olur? Hişşşt Aloooo sesimi duyan, bu engelli kocaman yürekli kadına UMUT olacak katkıda bulunacak var mı? |
|