<br>
<table border=
 
Menü
ANA SAYFA
AKTÜALİTE
EDiTÖRÜN SECTiKLERi
HiKAYELER VE YAZILAR
SALİHLİ SANAT DOSTLARI
SPOR SERVİSİ HABERLERi
AYIN KiTABINI TANIYALIM
R Ö P O R T A J L A R
=> 01-Güler Duman
=> 02-Athena Müzik
=> 03-Mercan Dede
=> 04-Fotomodel Chaira
=> 05-Yasemin Çeğerek
=> 06-Figen Genç
=> 07-Sevim Zor
=> 08-Saniye Bıldırcın
=> 09-Nurten Karışlı
=> 10-Cemile Sezer
=> 11-Seyfi Özgüzel
=> 12-Mülkiye Aytar
=> 13-Mustafa Ekinci
=> 14-Ömer Aşıran
=> 15-Semih Arıkan
=> 16-Vedat Gültekin
=> 17-Radar Holland
=> 18-Monique Turkeye
=> 19-Kinder Vereniging
=> 20-Müzeyyen Doğaner
=> 21-İsmet Deringöl
=> 22-Kemal Yalçın
=> 23-Mehmet Güçyetmez
=> 24-Osman Doğan
=> 25-Ali Aktaş
=> 26-Mehmet Arıkan
=> 27-İsmail Yiğiter
=> 28-Satılmış Karuç
=> 29-Süleyman Güdücü
=> 30-Recep İmamoğlu
=> 31-Sabahattin Uçar
=> 32-Nedim Bahçekapılı
=> 33-Arif Yakışır
=> 34-Dr. Ahmet Kaya
=> 35-Aydın Bayka
=> 36-Ali Osman Biçen
=> 37-Zeki Baran
=> 38-Ayhan Akgün
=> 39-Hamit Karakuş
=> 40-Turan Yazır
=> 41-Bülent Türker
=> 42-Gülsüm Tatar
ŞAiRLER-ŞiiRLER
TÜRKİYE'Yİ TANIYALIM
Salihli-MANİSA ve Rotterdam-HOLLANDA
KARAKALEM
YAZARLAR-HABERCiLER
L i N K L E R
V i D E O L A R
Ziyaretçi Defteri
İletişim : mustafa_toga@hotmail.com
Arşiv-I ...... H A B E R L E R : 001-200
Arşiv-II .... H A B E R L E R : 201-341
Arşiv-III ... H A B E R L E R : 342-414 .......... 2304-2404
Arşiv-IV ... H A B E R L E R : 415-522
Arşiv-V ..... H A B E R L E R : 523-642
Arşiv-VI . H A B E R L E R : 643 - 800
Arşiv-VII. H A B E R L E R : 801-1101
Arşiv VIII. H A B ERLE R: 1102-1500
Arşiv-IX. H A B E R L E R: 1501-1850
Arşiv-X.. HABERLER: 1851-2150
Arşiv-XI.. HABERLER: 2151-2303
 

38-Ayhan Akgün



HOLLANDA’NIN İLK TÜRK KÖKENLİ POLİS MEMURU AYHAN AKGÜL

Ayhan Bey, bize kendinizi tanıtır mısınız?

30 Mayıs 1965’dete Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde dünyaya geldim. 6 kardeşin 5. incisiyim.
1973’te babam Hollanda’ya göçmen işçi olarak gelmişti ben de aile birleşiminden dolayı Hollanda’ya geldim. Hollanda’ya geldiğimin ilk anı çok iyi hatırlıyorum. O günler acısıyla tatlısıyla gözümün önünden film şeridi gibi geçiyor. Hollandaca bilmiyorduk bir sürü sıkıntılar çektik. Dil bilmemek insanı çevreden izole ediyor.1990’da Avukat Dilek Akdemir ile dünya evine girdim. 8 yaşında ki oğlumuz Levin ve 5 yaşındaki kızımız Lara ile birlikte Rotterdam’da ikamet etmekteyiz.

Hollanda’daki yabancı kökenli ilk polis memurlarındansınız. Nerden aklınıza geldi polis olmak? Aileniz bu kararınız karşısında nasıl davrandı?

Polis olmak aklımın köşesinden bile geçmiyordu çünkü o dönemde ben MTS 1. sınıfa gidiyordum. Ağabeyimin teşviki ve tavsiyesiyle polise olmak için 1984 yılında Rotterdam Emniyetine müracaat ettim. Hollanda’da çıkan bir yasayla 1984 ten itibaren yabancı uyruklu kişilerin de polis teşkilatına müracaat etmeleri isteniyordu. Polisliğe müracaat ettiğin zaman Hollanda vatandaşlığını kabul etmen ve Türk vatandaşlığından çıkman gerekiyordu. Çünkü Hollanda polis teşkilatı çifte vatandaşlığı kabul etmiyordu. Bu nedenle Rotterdam Türk Konsolosluğu kanalıyla bakanlıktan izin alarak Türk vatandaşlığından çıktım. Türk vatandaşlığından çıkmak kolay bir şey değil..!!! Bu konuda ailem ve ben çok düşündük. Bir aile dostumuz bana "Türk vatandaşlığını kaybedebilirsin ama nereden geldiğini kesinlikle unutamazsın" dedi. Bu da son kararı vermemde etkili oldu.

Ailenizde sizden başka polis var mı?

Hollanda’da yok. Fakat bizim sülalede bir polis memuru daha vardı o da Türkiye’de emekli olan dayım.

Emniyet teşkilatı toplum içerisinde disiplinliği ile tanınıyor. Güvenliği sağlıyor, insanların yardımına koşuyor yani tek görevi suçluları yakalayıp adalete teslim etmek veya ceza yazmak değil. Polis olmanızda bu duygular etkili oldu mu?

Polislik elbette sadece güvenliği sağlayan bir teşkilat değildir. İnanıyorum ki bu görevi yapan kişilerin temelinde insanlara yardım etmek var. Polis olmadan önce iyi bir insan olmak ve temel değerlere saygı göstermek gerekir.
Çevreniz ve Türk vatandaşları seksenli yıllarda polis olmanızı nasıl karşıladı? Şimdi 2010’lu yıllardayız vatandaşlarımızın düşünce, görüş ve isteklerinde ne tür değişiklikler oldu?
1985 yılında polis teşkilatına katıldığımda Türk toplumunun beni tepkiyle karşılayacağını düşünmüyordum. Bu düşüncelerimde haklı çıktım. Çevrem ve Türk toplumu beni bağrına bastı. Benimle daha çok gurur duyduklarını gördüm. O dönemlerde bir Türk olarak Hollanda polis teşkilatında yer alınması yurttaşlarımız için gurur verici bir unsurdu. Benim için ise inanılmaz bir duyguydu. Ben de bu insanlara layık olabilmek için görevimi en iyi şekilde yapmaya çalıştım ve halen devam ediyorum. 2010 da Rotterdam polis teşkilatında 25 inci yılımı kutlayacağım. O günden bu güne kadar kendimi sürekli geliştirdim belirli tecrübeler sahip oldum.

Yabancı kökenli ilk polistiniz. Hollandalı meslektaşlarınız sizi nasıl karşıladı? Sıkıntılar-zorluklar yaşadınız mı? Bu konuda örnekler verebilir misiz?

Ben yabancı kökenli ilk polislerdenim. O dönemde Hollanda’da; Den Haag’da 1, Amsterdam’da 1, Rotterdam’da ben ve bir Türk arkadaş polis mesleği için müracaat etmiştik. Şu an bunlardan sadece ben ve Amsterdam’da ki meslektaşım halen polis olarak görevimizi sürdürmekteyiz.
Bizlerin de emniyet mensubu olması o dönemde Hollandalı meslektaşlarımız için bir yenilikti. Her iki tarafında alışması gerekiyordu. Hoş görü çerçevesinde bu dönemi en iyi şekilde geçirdik. Tabii ki birçok zorluklar yaşandı çünkü o dönemde de değişik uyruktan insanlar Hollanda’da yaşıyordu ama Akdeniz çevresinden gelen her yabancı Türk olarak görünüyordu. Her toplumda olduğu gibi elbette bunların içinde "kötü işlerle" uğraşanlarda var.
Bir trafik kontrolünde bir Türk vatandaşının kimliğini sormuştuk. Bu kişinin Hollandacası yoktu ve derdini anlatamıyordu. Ben bir ara Türkçe konuşunca çok şaşırdı. Bana "Polis Bey” dedi, ben çok gururlandım. “Hollanda’da bir Türk uyruklu polisin olması beni çok duygulandırdı" deyince Hollandalı meslektaşım Hollandaca konuşmamızı istedi. Ben de “ Buyurun, tamam bu kişiyle siz konuşun” dedim. Tabi memur arkadaşım işin içinden çıkamadı ve bana dönüp Türkçe konuşmamı istedi. Bu gibi durumlarda güven çok önemli. Daha sonraki zamanlarda mesai arkadaşlarımın güvenini kazandım. Ondan sonra benim Türkçe konuşmama "tepki" göstermediler. Hollandalı meslektaşlarım çoğu zaman Türklerinde içinde bulunduğu olaylarda benim yardımcı olmamı isterlerdi. Tabii ki ben de seve seve yapardım. Kısacası kimi zaman polis memuru kimi zaman danışman kimi zaman da tercüman oldum. Bütün bunlar çok kültürlü yaşamda diyalogun daha iyi olması için gösterilen çabalardı. Kendimi polislik mesleğinin yanı sıra gönüllü elçi olarak da görüyordum. Çünkü meslektaşlarıma, Hollanda’da değişik kökenli insanların yaşadığını, gelenek ve göreneklerinin farklı olduğunu, mutfaklarının damak zevklerinin farklı olduğunu anlatıyordum. Biliyor musunuz? Hollandalı meslektaşlarıma Türk lahmacununu ilk tanıtan kişi benim. O zamanlar döner, lahmacun pek yaygın değildi ve Hollandalı polis arkadaşlarım pazar günleri genelde sadece Çin yemeği yerlerdi.

Polis mesleğinin çekici yönleri nelerdir? Sizce emniyet nedir? Terfi etme koşulları hangi prosedürlere bağlıdır? Maaşı iyi midir?

Polis mesleğinin en çekici yönü çok değişik birimlerde çalışabilmek diyebilirim. Her hangi bir birimde kontenjan açığı olursa müracaat edebiliyorsunuz. Buradaki sistem Türkiye’deki gibi değil. Asayiş, cinayet, trafik, atlı polis, köpekli polis, karakol polisi, uyuşturucu bölümü, insan kaçakçılığı veya insan tüccarlığı gibi farklı birimlere geçebiliyorsunuz. Polis teşkilatında, zamana ve teknolojiye uygun olarak sürekli dahili kurslar organize edilir.
“Güneş, resmini çizen herkes için güler çünkü bize ısı ve ışık kaynağı olurken hiç bir karşılık beklemediği düşünülür. Polis teşkilatı da öyledir asayişi sağlarken karşılık beklenmez, bundandır bu teşkilata; güneş ile ona tâbi olan ve etrafında devreden seyyarelerin teşkil ettiği dâirelerden olmalı ki emniyet dairesi denmiştir?
Hollanda’da belirli sınavlardan geçilerek polis memurluğundan emniyet müdürlüğüne kadar terfi edilebiliniyor. Tabii ki çabuk terfi etmen için en kısa yol Polis Akademisine gitmek. Maaş olarak bazı mesleklere nazaran daha iyi diyebilirim.

Polis olmak özel yaşamınızı etkiliyor mu? Yani yaşantınızda kısıtlamalar veya daha fazla serbestlik yaratıyor mu?

Polis olmak özel yaşantınızı etkileyebilir, çünkü vatandaşlar polis teşkilatında çalıştığını öğrenince belirli problemlerini sizinle görüşmek isterler. Polis olmadan evvel herhangi bir yere gitmen problem yaratmazdı. Ama polis olduktan sonra gideceğin yerleri, gezeceğin kişileri seçmek zorundasın. Her polisin profesiyonelliğini bilmesi ve uyması gerekir. Emniyet teşkilatında Hollandalı veya yabancı uyruklu polis farkı yoktur.



Yabancı kökenli gençlere, özellikle Türk gençlerine polis olmayı tavsiye eder misimiz?

Yabancı kökenli gençlere polis olmalarını tavsiye edebilirim. Ama bu konuda iyi düşünüp karar versinler. Çevrelerinde göçmen kökenli polis olan birisi varsa önce onunla görüşüp konuşsunlar. Polislik mesleğinin avantaj ve dezavantajlarını öğrensinler.

Ayhan Bey bu güzel söyleşi için teşekkür ederim.

Bende, yayın hayatınızda başarılar dilerim.


Röportaj : Mustafa Toga

........................................................................
Platform Dergisi : 
Hollanda Genelinde Dağıtım Yapılan, Aylık Türkçe Dergi
www.platformmedia.nl
Kadın Dergisi :
Hollanda'da Aylık Yayımlanan Tek Türkçe Kadın Dergisi


Bugün 1009559 ziyaretçi (2658286 klik) kişi burdaydı!
 
Her Gün Yeni Bir Başlangıçtır.....Toga Medya.....2006 dan bu yana

“TogaMedya doğru, dürüst, şeffaf gazetecilik”




TÜRKİYE
 
Copyrigt 2014 ..... Her Hakkı Saklıdır ..... Design by TogaMedya
Sitemizde yayınlanan haberler kaynak gösterilmeden kullanılamaz. mustafa_toga@hotmail.com ve info@togamedya.net adresinden bize ulaşabilirsiniz…