ÇEVRE VE DOĞA ÖDÜLÜ SEVİM ZOR
Sevim hanım, Sürdürülebilir Salı Toplantısı’nda ( Duurzaam Dinsdag 2007) “Sürdürülebilir Yemek Tarifleri Kitabı ve İnternet Sitesi” önerinizle Hollanda Çevre ve Doğa ödülünü kazanan birisi olarak biraz kendinizden bahseder misiniz?
Ankara doğumluyum. Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği bölümünden mezunum. Okuldan sonra kendi firmamı kurdum. Kendi firmamda çalışırken Dışişleri Bakanlığında bir projeye başladım. Proje bittikten sonra firmamda çalışmalarıma devam ederken TC Rotterdam Başkonsolosluğundan iş teklifi aldım. Altı yıl önce Hollanda’ya gelmem bu şekilde oldu. Yani önceden memuriyet hayatım yoktu, işverendim. Bu arada ödülümle ilğili olduğu için şunu da belirteyim: üniversite hayatımda ve sonrasında Türkiye’de doğa sporlarıyla uğraşıyordum. Evlendikten sonra oğlum doğdu ben ismi Doğa olsun dedim, babası Can olsun dedi. Ortak nokta olarak Doğacan’da birleştik. Hollandalı dostlarım oğlumun ismini duyunca çok anlamlı ve ilginç buluyorlar. Çok hoşlarına gidiyor. Doğa ve Can.
Sevim hanım, Alışkın olduklarımız dışında farklı bir dalda başarı kazandınız. Bu projeyi geliştirmeye sizi kim teşvik etti? Süreklilik ve suyun ayak izi kavramlarını bize açıklarmısınız?
‘Sürdürebilinir Salı’ Hollanda’daki çevre örgütlerinin 1999 dan bugüne düzenlediği bir organizasyon. Buraya toplum içerisinden çevre konulu çeşitli insiyatlifler geliyor ve bunların içerisinden en başarılı beş tanesine ödül veriliyor. Geçen sene TEMA vakfı, üyelerine bir e-mail gönderdi. Ben de TEMA vakfı üyesiyim. Konu “ Süreklilik Kavramı” idi. Benim dikkatimi çekti. Süreklilik kavramı kendi yaşam standardını yükseltirken senden sonra geleceklere de birşeyler bırakacaksın yani ürün çeşitlerini azatmayacaksın. Konu bana çok anlamlı geldi ve projeye üç öneriyle katılmaya karar verdim.
Sevim hanım neydi bu üç öneriniz? Süreklilik kavramı diyorsunuz bu konuda biraz bilgi verir misiniz?
Önerimin birincisi ‘Seyahat Eden Kitaplar’ idi. Bir kitabı ben okuyacağım benden sonra sen, senden sonra o, böyle sürekli el değiştirecek. Ama bunu bir internetsitesinden takip etmek gerek diye düşündüm. Benim kitabımı kimler okumuş, şu an nerede, okuyan ne düşünmüş gibi. Böylece çevreye ve doğaya zarar vermeden elden ele değişecek. İkincisi ise ‘Eski Şeyleri Değerlendirmek’. Örneğin eski bir kumaş parçasını atmak yerine parça parça kesip başka bir yere yamamak ve ortaya estetik bir şey çıkartıp tekra kullanmak. Ben babaannemden bilirim. Babaannem hiç bir şeyi atmaz tekrar değerlendirirdi.Yeni kumaş satın alıp keserek kırlent yapmaktansa eski kumaşaları değerlendirmek bana çok mantıklı gelirdi. Vazo kırılsa çöpe atmaz, yapıştırıp süsleyerek tekrar kullanırdı. Bayat ekmekleri atmak yerine ekmek köftesi yapar, çorbaya koyar veya yumurtaya batırır kızartırdı. Şimdiki nesil bunları bilmiyor. İnsanlar bunları bilseler mutlaka uygularlar diye düşünüyorum. Kullanılır birşeyi kaldırıp atıyorsunuz, hem keseye zarar hem çevreye.
Ekmek için 300 litre, kırmızı et için 15.000 litre su kullanılıyor diyorsunuz?
Buna “Suyun ayak izi” adını verdiğiniz sistemle açıklamışsınız. Bu konuda ne söyleyebilirsiniz ?
İnsanlar bayat etmek dilimini atıyorlar, fakat maliyetini hiç düşünmüyorlar. Günümüzde ekmeğin maliyeti insana dokunmuyor. Ekmeğe şu kadar para ödedim attığım ekmek dilimi ise şu kadar eder denip geçiliyor. Ama o ekmeğin oluşumuna kadar olan maliyetini hesaba katmıyorlar. Bakın.! Başta tarla sürülüyor, tohum ekiliyor bunun bir maliyeti var. Ekin sulanıyor, gübreleniyor, başaklar biçiliyor, buğday taneleri değirmende un haline getiriliyor, unu hamur yapıyorsun, fırında pişirilip ekmek oluyor sonrada masamıza geliyor Bir dilim ekmek için 300 litre su kullanılıyor. Burada suyun ayak izi kavramını kullanıyorum.
Kullandığımızın her şeyin bir ekolojik maliyeti, bir ayak izi var. Çevreyi iyi iyi düşünüp, tüketimi ona göre değerlendirmeliyiz. En çok su kullanılan ürün ise kırmızı et, maliyeti 15 ton su. Demekki kırmızı et yerine ayak izi daha az olan tavuk veya balık eti de yiyebiliriz.
Sevim hanım, Hollanda Çevre ve İmar İskan Bakanı Jacquelin Cramer tarafından 250 proje arasından birinci seçilen önerinize ödül verildi. Projeyi tanıtan bir internet sitesi “Koken voor morgen” kurmamıza yardımcı olundu. Duygularınızı ögrenebilir miyim?
Bu beni çok mutlu etti. Yıllardır hayata geçirmek istediğim bir proje idi. Projeme hem sponsor buldum hem de ödül kazandım. Adıma kurulan bu internet sitesi kanalıyla daha geniş bir kitleye ulaşabileceğimi umut ediyorum.
Bu projenin amacını açıklarmısınız? Sonuç olarak doğa ve çevre ile ilgili gelecek nesillere neler önerirsiniz?
Bu proje ile mutfağımıza giren yiyeceklerin ve yaptığımız yemeklerin tüm değerlerini, tüketimlerini (su, arazi, insan gücü, enerji gibi), çevresel faktörlerini kayıt altında tutmayı amaçlanmaktadır.
Ne kadar tükettiğimiz ve bu tüketimimizin nelere yolaçtığının farkında olmak, bilinçli tüketim alışkanlıkları edinmemizi sağlayacaktır. Günlük yaşamdaki yemek yapma ve yemeye dair değişim bireysel olarak küçük, ama toplamında çok büyük ekolojik tasarruf anlamına gelmektedir.
Yakın tarihimize dönüp baktığımızda insanların imkansız denebilecek koşullarda, kıtlıkla başa çıkabildiklerini ve hayatta kalabildiklerini görürüz. Ebeveynlerimizin çoğunluğu zor yıllarda yaşamışlardır ama bu insanlar hiç bir şeyi ziyan etmeden, atmadan, artanları değerlendirerek hem de besin değeri yeterli yemekler yapmışlar ve sağlıklı bir nesil yetiştirmişlerdir.
Bu proje ile atalarımızın doğallıkla uyguladıkları alışkanlıklar, yeni ve sürdürülebilir bir yaşam tarzı olarak yeniden ele alınacaktır.
BM tarafından oluşturulan “Hükümetlerarası İklim Değişimi Uzmanlar Grubu”nun hazırladığı rapora göre, küresel ısınma nedeniyle önümüzdeki yıllarda 600 milyon insan açlık çekecek ve yaklaşık 3 milyar insanda susuzluktan etkilenecek. Bu konuda gelecek kuşaklara büyük sorumluluk düşmektedir. Yeni nesil bunun bilincinde olmalı ve doğaya, çevreye sahip çıkmalı!
Röportaj: Mustafa TOGA
Fotoğraf: Mehmet Nuri GEREK
..........................................................................
Platform Dergisi :
Hollanda Genelinde Dağıtım Yapılan, Aylık Türkçe Dergi
www.platformmedia.nl
Kadın Dergisi :
Hollanda'da Aylık Yayımlanan Tek Türkçe Kadın Dergisi