Hollanda’nın Zeeland eyaletinde hiç Türk yaşamayan ancak adı “Türkiye” olan bir köy var. Türk bayrağının dalgalandığı ve kapısında “Türk Elçiliği” yazan evde ziyaretçileri karşılayan Türk dostu Monique Sturm; “Türkleri, Hollanda’daki Türkiye’ye bekliyorum” diyor.
2011-HOLLANDA
TURKEYE : Saat 11.05 de Rotterdam’dan hareket ediyoruz. Arabada üç kişiyiz. Hollanda’ya ilk gelen (1956’da) birinci kuşak insanlarımızdan yıllarca yeminli tercümanlık yapmış Necati Genç, eski DemirHalk Bank müdürü Bülent Türker ve ben. Aynı saatlerde ise Utrecht kentinden Türkolog Osman Sarıkaya hareket ediyor. Saat 13.20 de Hollanda’nın Belçika sınırına yakın, Oostbrug yolu üzerinde, Waterlandkerkje istikametinde “TURKEYE” yazılı bir levha ile karşılaşıyoruz. Türkiye’den binlerce kilometre uzakta, böyle bir levha görmek heyecan veriyor insana. Küçük bir Hollanda köyü burası. İçinde hiç Türk yaşamıyor ama köyün girişinde Türk bayrağı dalgalanıyor. Bayrağın yanı başındaki evin duvarında “Türkiye Elçilik, Numara 16” yazıyor.
Osmanlı İmparatorluğu, fetih ettiği toprakların dışarısında bile belirgin izler bırakmış. Bu ülkelerden biri de Hollanda. Kapısında “Türkiye Elçiliği” yazan ev doğru yöneliyoruz, kapıda Monique Sturm karşılıyor bizi. Bayan Monique kim mi? Gönüllü bir Türkiye elçisi. Eşi Koor ise emekli bir pilot. İstanbul, Alanya, Manavgat ve Side'ye olmak üzere dört defa Türkiye’ye tatile gitmişler. Müzeye çevirdikleri evlerini, ziyaretçilere Türkiye kültürünü tanıtmaya yönelik döşemişler. Gelenleri kapıdaki “Ne mutlu Türküm diyene” levhası karşılıyor. Bizde önümüzdeki yıl yapılacak olan (1612-2012) Türkiye Hollanda Dostluğu 400. Yılı Kutlamaları için özel olarak hazırlanan tabelalardan “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” tabelasını hediye ediyoruz.
Duvarda Türkiye’yi tanıtan resimler, haritalar ve Osmanlı padişahlarının tablosu var. Tablodaki bütün padişahları tanıyor Sturm. Odanın orta yerinde duran tepside Türk çayı, Türk kahvesi, Türk çatal bıçak takımı ve ince belli çay bardakları sergileniyor. Bayan Sturm, Türk kaselerinin içerisinde dometes çorbası ikram ediyor. Ardından çayın yanında Türk lokumu ve baklavalar geliyor. Halis Antep baklavası bunlar ama ben yapmadım, Türk pastanesinden aldım diyor.
Evde Barış Manço posterleri ve kasetleri dikkati çekiyor. “1988 yılında köye ilk gelen Türk, Barış Manço” diyor Bayan Sturm. Başlıyor Barış Manço ile ilgili anısını anlatmaya; “Bay Manço geldi bir gün” çekim gerçekleştirdi. Kim olduğunu bilmiyorduk. Sonradan öğrendim ki Türkiye’de çok meşhurmuş.” Ondan sonra kimler gelmedi ki T.C. Büyükelçisinden tutun da “Gezelim Görelim” proğram yapımcısı Nuray Yılmaz’a kadar. Gelenlerin çoğunluğu anı defterine dugularını yazdı. Şu an sizinle beraber ziyaretçi sayısı 387 oldu.
Yaklaşık 50 haneli bu Hollanda köyünün adı neden Türkiye? Sorusuna Türkolog Osman Sarıkaya Hollandalı tarihçilerden örnekler vererek cevaplıyor; Bu konuda çeşitli rivayetler var. Bu rivayetlerden birine göre 1600’lü yıllarda Willen van Orange’nın oğlu Prens Maurits, Osmanlı Sultanına bir elçi gönderir ve Cezayir’de, Tunus’ta esir bulunan Hollandalıların kurtarılmasını rica eder. Padişahta donanmasını gönderip bu esirleri kurtarır. Böylece Hollanda ve Osmanlı arasında dostluk başlar. Daha sonra Prens Maurits, İspanya’ya karşı Osmanlı’dan yardım ister. Gelen cevapta asker gönderme yerine Osmanlı flamasının kullanılması önerilir. Zeeland limanında, gemilerdeki flamaları gören İspanyollar, Osmanlı’dan çekinerek geri döner. Daha sonra Hollanda askerleride buraya “Turkeye” adını verirler. Bölgedeki Osmanlı izleri bununla da sınırlı kalmaz. Hollanda topraklarına gelen Osmanlı leventleride buralarda çeşme, tulumba, kurna gibi tarihi eserler yapıp bırakırlar.
Bayan Sturm, haydi sizi Sint Anna Ter Muiden kasabasındaki Osmanlı çeşmesine götüreyim diyor. Çaylarımızı bitirip yola koyuluyoruz.
Türkiye adlı köye 17 km uzaklıktaki Sint Anna Ter Muiden adlı kasabanın da Osmanlı ile ilgili bir öyküsü var. Burada da hiç Türk yok. Ancak adı Türklerin kasabası olarak anılıyor. Kasabanın meydanında, tepesinde sarık figürü, ortasında Osmanlı hilali bulunan tulumbalı bir çeşmeyle karşılaşıyoruz. Sluis belediyesine ait bu turistik bölgeye başta Almanlar, Fransızlar ve Belçikalılar olmak üzere yılda dört milyon kişi ziyaret ediyor diyor Bayan Sturm. Daha sonra kasabanın Osmalı ile olan tarihi bağlarını anlatıyor. Yine 1600’lü yıllarda bölge halkı, zor durumdaki bir Osmanlı ticaret gemisine yardım etmiş. Gemidekiler padişaha durumu anlatınca, padişahta köy halkından bir heyeti İstanbul’a davet etmiş. Davete icabet eden Hollandalılara padişah, gümüş bir hilal hediye etmiş. Kasaba sakinleride bu hilali, kasabanın armasına dâhil etmişler. O gün bu gündür Sint Anna Ter Muiden’in armasında hilal vardır ve sakinleride Hollanda’nın Türkleri olarak biliniyor.
Seccadeler, tespihler, fesler, postlar, Karatepe kilimleri, Kütahya çinileri, baklava kutuları... Gönüllü Türkiye elçisinin evindeki her şey Türkiye’yi çağrıştırıyor. Özellikle Avrupa’da yaşayan gurbetçiler tarafından sık sık ziyaret edilin bu evden güzel dugularla ayrılıyoruz.
Röportaj/Makale: Mustafa Toga Fotoğraf : Bülent Türker
........................................................................
Platform Dergisi : Hollanda Genelinde Dağıtım Yapılan, Aylık Türkçe Dergi www.platformmedia.nl Kadın Dergisi : Hollanda'da Aylık Yayımlanan Tek Türkçe Kadın Dergisi
Bugün 1010158 ziyaretçi (2659960 klik) kişi burdaydı!
“TogaMedya doğru, dürüst, şeffaf gazetecilik”
TÜRKİYE
<
Toga Medya Editörü / Wie is de editor van TogaMedya