AVRUPA İSLAM ÜNİVERSİTESİNDE MEHMET AKİF ERSOY PANELİ
Avrupa İslam Üniversitesi (IUE) ve T.C. Rotterdam Başkonsolosluğu IUE’nin Rotterdam’daki merkez binasında “Bir Dava Adamı Mehmet Akif Ersoy’’ isimli panel düzenledi.
Rotterdam-HOLLANDA
25 Nisan 2016 // Haber Merkezi / 937
T.C. Rotterdam Başkonsolusu Sadin Ayyıldız ve konsolosluk diplomatları, siyasetçiler, HOTIAD üyeleri, STK temsilcileri, Avrupa İslam Üniversitesi öğretim üyeleri ve öğrencilerinin katılımıyla gerçekleşen panele katılım oldukça yüksekti.
Panel öncesi bir selamlama konuşması yapan başkonsolus Sadin Ayyıldız, Avrupa İslam Üniversitesine panelin düzenlenmesini sağladığı katkılar için teşekkürlerini sundu. 100 yıl önceki dünyanın durumunu bugünle kıyaslayan Ayyıldız, günümüzde tek değişmeyen şeyin Türkiye’nin birlik ve beraberliğinin bozulmak istenmesinin olduğunun altını çizdi.
Panel Avrupa İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Bahçekapılı ‘’Bir mütefekkir olarak Mehmet Akif Ersoy’’ adlı sunumuyla başladı. Bahçekapılı,
Akif’in çok yönlü bir mütefekkir olduğunu ve farklı yönlerden ele alınabileceğini söyledi. Mehmet Akif Ersoy Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyetine geçiş döneminde yaşamış olduğu için, birçok acı olaylara şahit olmuş ve yaşadığı hüzün şiirlerine yansımıştır diyen Bahçekapılı, Osmanlı’nın son 100 yılındaki yaşanan gerilemeyi durdurmak için, Mehmet Akif gibi mütefekkirlerin çok çaba sarfettiğini söyledi. Bahçekapılı konuşmasına şöyle devam etti: ‘’O dönemde müteffikler kendi aralarında üç kısma ayrılmıştı: Batıcılar, Türkçüler ve İslamcılar. İslamcılar da kendi aralarında geleneği kutsayanlar ve Batı’ya eleştirel yaklaşıp tecdid fikrinin savunanlar olmak üzere ikiye ayrılmıştı.’’ dedi. Mehmet Akif’in ikinci gruba dahil olduğunu belirten Bahçekapılı, Mehmet Akif’in şiirlerinde İslam dünyasının geldiği durumdan sorumlu tuttuğu için vaizleri ve medreseleri sert bir şekilde eleştirdiğinin de altını çizdi.
Panelde ikinci olarak söz alan Avrupa İslam Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yasemin Sözer, “Mehmet Akif Ersoy’un sanatçı kimliği” adlı sunumu gerçekleştirdi. Mehmet Akif’in şiirlerinde toplumsal yaşamı mısralara döktüğünü söyleyen Sözer, şiirlerinde topluma öğüt verdiğini ve toplumun dertlerini dile getirdiğini söyledi. Akif’in şiirlerinde ağız ölçüsünü çok iyi bir şekilde uyguladığını söyleyen Yasemin Sözer, şiirlerinde Mehmet Akif’in gerçekçi bir şair olduğunun görüldüğünü belirtti. Sözer son olarak, Mehmet Akif’in İstiklal marşını Safahat adlı kitabına millete ait olduğunu söylerek dahil etmediğini söyledi.
Panelde son olarak sözü alan Avrupa İslam Üniversitesi öğretim görevlisi Drs. Battal Doğan, “Mehmet Akif Ersoy’un şiirinde siyasi/tarihsel arka plan” adlı bir sunum yaptı. Konuşmasında Mehmet Akif’i yaşadığı dönemi bilmeden tam olarak anlaşılamıyacağını söyleyen Doğan, Akif’in yaşadığı olayların düşüncelerini şekillendirdiğini belirtti. Doğan’a göre Mehmet Akif Ersoy’un fotoğraflarında bile hüzün görülmektedir. Bununla birlikte Akif’in okul yıllarında hocaları tarafından ümitsizlik aşılandığını ve Berlin’de yazdığı bir şiirde kendi gençliğimizin hayatı anlamadığını söylediğinin altını çizdi. Ayrıca Akif’in İslam dünyasında fen ilimlerinden faydalanılmadığından yakındığını söyledi.
Akademisyenler sunumları ardından katılımcıların akademisyenlere sorular yöneltmesiyle, panel son buldu.