MERSİN YENİ OTAGARI “Hayalet Şehir”
Mersin Yeni Otogarı "ölü bir şehir görümünde" İki firma kapışıyor olan 2 milyonluk Mersin'e, yani vatandaşa oluyor.
Makale: Mustafa Toga / 12 Ocak 2016 / Haber: 845
“Mersin'de trilyonluk yeni otogar hüsranı! Mersin'deki otobüs firmaları, fahiş fiyatlar nedeniyle, yeni açılan Mersin Şehirlerarası Terminal İşletmesine girmeme kararı aldı” başlıklarıyla aylardır basında yer alan MEŞTİ’nin hikayesi şöyle;
2 Mart 2015 tarihinde açılışı yapılan ve Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından ihaleyle 3 yıllık işletme hakkını her yılını 20 milyon TL'ye kiralayan MEŞTİ’nin Şimşekler Grup Yönetim Kurulu Başkanı Halit Şimşek ile otobüs firmaları kira konusunda anlaşamadılar.
Yeni otogardaki 81 iş yerinin ihalesinin yapıldığını söyleyen Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ise “Eski otogarda yıllık kira bedeli 322 bin lirayken, kiranın bedeli 20 milyon liraya çıktı, tam 62 kat farkla ederinin çok altına kiralanan dükkanlar şimdi gerçek değerinde fiyata kiralandı demişti.
Mersin Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Veysel Sarı ise kira bedellerin çok yüksek olduğunu TOK ve diğer otobüs firmalarının aralarnda anlaştıklarını MEŞTİ’ye girmeyeceklerini söylemişti. Aradan 1 yıla yakın bir süre geçti hala anlaşamadılar olanda vatandaşa oldu. Sokak başlarında, benzin istasyonlarında otobüslere binmeye çalışıyorlar. En kısa zamanda köklü çözüm bulunması dileklerimizle…
MERSİN OTOGARININ KADERİ BU MU OLACAKTI?
Mersin’in Yeni Otobüs Terminali’ni görmek için Mezitli’den bindim dolmuşa önce Mersin Belediyesinin oraya gittim. Oradan Osmaniye Mahallesi dolmuşuna bindim otogara gitmek için. ½ saat dolaş dolaşa tabiri yerindeyse dağın başındaki yeni otogara vardım. Şehirlerarası otobüs terminalinin dışarısında sırlanmış otobüsler ve çığırtmanlar Mardin, Antep, Diyarbakır deyip duruyor. Terminal’a doğru yürüdüm önümü bir değnekçi kesti.
- Abi… İçerden otobüs kalkmıyor. Her yer kapalı. Buradan, benzinliğin önünden kalkıyoruz. İçerde ne yapacaksın dedi.
- Bir bakıp döneceğim dedim.
Adamın dediği gibi. İn cin top atıyor. Birkaç yazıhane var. Sordum ne haldeler diye keşke sormasaydım. Hani bir sor bin işit misali gazeteci gelmiş diye herkes etrafımda toplandı, eteklerindeki taşları dökmeye başladı.
- Tamam tamam dedim. Bunlar hep yazılı çizilecek. Siz bana söyleyin bakalım, ben İzmir’e gündüz otobüsüyle gitmek istiyorum hangi otobüsler kalkıyor dedim.
Mersin’den İzmir yönüne, sabahları sadece Kontur Otobüsü gider dediler. Otogar’daki Kontur’un yazıhane ye vardım. Ofiste bir kızla bir oğlan oturuyor. Pazartesi günü saat kaçta otobüs var İzmir’e dedim. 06.00 da, 11.30 da, 17.00 de ve 19.30 da dediler. Sabah 06.00 ya bir bilet ön sağ taraftan ve pencere kenarı olsun dedim.
- Biz burada bilet satış yapmıyoruz sadece danışmanlık yapıyoruz. Şehir merkezindeki yazıhaneden ya da Mezitli’den alabilirsiniz dediler. Eğer 06.00 da gideceksen sabah saat 06.00 dan önce buraya gelip Mersin-Adana Otoban kavşağına çıkmadan, yol üzerindeki benzinlikten binebilirsin (Otogara 200 metre mesafede) ya da Mersin-Antalya Otobanının, Çeşmeli kasabası çıkışındaki ilk trafik lamasının bulunduğu yerden.
- İyi o zaman ben Çeşmeli durağında bekleyeyim bari dedim. Orası bana daha yakın.
Otogar önünden Silifke otobüsüne binip Mezitli kasabasında gittim. Ciğerci Bahattin Restoranının yanında ki yazıhaneden otobüs biletimi (75 tl) aldım. Baktım cüzdanda fazla banknot kalmamış karşıda bulunan AKBANK şubesinin bankamatiklerine yöneldim.
KAYBOLDU-BULUNDU “AKBANK ATM KARTI “
Bankanın önü dolu. İki bankamatiğin ikisinde de sıra var. Sol tarafta olanınkine yöneldim, kuyruğa girdim. Arkamda duran bir kız acelesi olduğundan mı ne dir homurdanıp duruyor. Bende 100 Tl çekeceğim Allah verede iki 50’li verse diyorum. Çünkü bozuk paraya ihtiyacım var. Para otomatikten çıktı, şansa bak tüm 100 Tl verdi. Bankayı bir kalayladım. Ben nerede bozduracağım şimdi bu parayı. O sinirle parayı cüzdanıma yerleştirdiğim gibi oradan uzaklaştım. Doğruca Mezitli deki kardeşimin evine gittim. Akşam yemeğinden sonra cüzdanıma koyduğum diş kürdanını çıkardıyordum ki bir de baktım Akbank kartım yok. Nerede düşürmüş ya da unutmuş olabilirdim ki? Hemen bankanın genel merkezini arayıp kartı iptal ettirmek istedim. Sonra bir an durup 1/1000 ihtimal olsa da bankamatiğe gidip bakmak istedim. Belki birisi bulup ta bir yerlere koymuş olabilir miydi? Çok zordu çünkü aradan 5 saat geçmişti. Bir umut yine de bankaya gittim. Bankamatiklerin etrafına baktım bir şeycikler yok. Cumartesi günü olduğu için banka kapalı yinede kapıdan içeri bir bakayım dedim. Bir de ne göreyim kapının arkasında bir kart durmuyor mu? Kesin bu benim ki dedim. Pizza dağıtan bir genç geldi motosikletiyle para çekmek içim.
- Yeğenim bir bakar mısın? Bankanın içinde benim kartım duruyor onu nasıl alabiliriz?
- Amca..! Senin kartın ne arıyor orda?
Artık durumu anlattım. İyiliksever bir vatandaş benim kartı bankamatikten alıp kaybolmasın diye kapının altından içeri atmış. Kırıp atabilirlerdi de. Pazartesi sabahı saat 06.00 da daha banklar açılmadan yola çıkacağım onun için bankanın alarmını çaldırmadan kartı almak lazım. Ama nasıl olacaktı bu iş.
Merak etme ben hallederim amaca deyip yakındaki ağaçtan uzun bir dal kırdı. Yapraklarını soyup kapının altından içeri soktu ve yavaş yavaş sağa sola kaydırarak kartı dışarı çıkarttı.
Mersin’de böyle bir macera da yaşanmış oldu.
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
Alınacak Ders (Morel): Sinirlemeyeceksin, acele etmeyeceksin, unutmayacaksın. Binde birde olsa umudunu yitirmeyeceksin.