ÜÇ NESİL AYAKKABI TAMİRCİLİĞİ YAPIYORLAR
Salihli'de ayakkabı tamirciliği yapan Şevket Erol (64) oğlu Gökhan Erol (31) ile birlikte gelişen teknolojiye karşı ayakkabı tamirciliği mesleğini azimle devam ettiriyor.
Salihli-MANİSA
13 Kasım 2020 // Mustafa Toga/İstiklal Gazetesi // 2152
Ayakkabı tamirciliğinin tükenme noktasına geldiği şu günlerde Salihli’nin Orhaniye Caddesi, Zafer Keskiner Tiyatro Salonu yanındaki dükkanında dededen toruna ayakkabı tamirciliği yapan Erol ailesi bu mesleğin son temsilcileri olacaklar gibi gözüküyor.
Babam Ahmed ustadan 1985 yılında devraldım dükkanı. Burası hala Ahmed Ustanın Yeri diye anılıyor diyen Şevket Erol artık emekli olduğunu dükkanı oğlu Gökhan Erol’a devrettiğini söylüyor. Yine de boş duramıyor öğleden sonra dükkana gelerek akşama kadar oğluma yardım ediyorum diyen Şevket usta bu mesleğe babamın yanında çırak olarak başladım. Eskiden bu çevrede çok sayıda ayakkabı tamircisi vardı. Yan yana tamircilerdik. Öyle olmasına rağmen hepimizde iş yapardık. Ayakkabı, çanta tamir ederdik. İkinci el ayakkabılar satardık. Artık herkes ayakkabı yırtılınca yenisini alıyor. Piyasada bulunan ucuz ve kalitesiz Çin malları karşısında ayakta durmakta zorlanıyoruz. Biz bir botu 15 Tl ye tamir ederken piyasada 29 Tl ye Çin malları satılıyor. Tamire vereceğim parayla yenisini alırım diyorlar ama ömrü en fazla üç ay sürüyor onu da atıp bir yenisin daha alıyorlar. Bizim mesleğin kıymeti bilinmiyor artık diye konuştu.
ÇIRAK YETİŞMİYOR
Son yıllarda çırak sıkıntısı yaşadıklarını ifade eden Şevket usta bu mesleği babamdan ben devraldım bendende oğlum. Şimdilerde çırak yetişmediği için bu mesleğin son temsilcileri bizler olacağız. Gelişen teknolojiye yenik düşüp son dönemlerde yok olmaya yüz tutan birçok meslek gibi ayakkabı tamirciliği de unutulmaya başlandı.
AYAKKABI SEKTÖRÜ CAN ÇEKİŞİYOR
Babam eski toprak, ilerlemiş yaşına rağmen tamircilik mesleğinden kopamıyor. Güzel havalarda dükkana gelip bana yardım ediyor diyen Gökhan Erol eskiden ayakkabılar deriydi, köseleydi hep değerli malzemelerden yapılırdı şimdi ise piyasa plastikten ayakkabı, lastik tabanlı Çin mallarıyla doldu. Markalaşmışların dışında artık imalat diye bir şey de kalmadı.
Ayakkabı tamirciliğinin tükenme noktasına gelmesine rağmen ben bu mesleği severek devam ettiriyorum diye konuşan Gökhan Erol en büyük sıkıntının çırak yetişmemesi olduğunu belirtti.
Yarım asırdan fazla dededen toruna dükkanımız faaliyette olduğu için müşteri sıkıntımız yok, gelirimiz çok şükür iyi. Yok olmaya yüz tutsa da bu mesleği seviyorum, evime ekmek götürmek için ayakkabı tamirciliğine sonuna kadar devam edeceğim dedi.