İSTANBUL BOĞAZININ İNCİSİ BEYKOZ
İstanbul’un Anadolu Yakasında ki 14 ilçesinden birisidir Beykoz.
Salihli-MANİSA
25 Eylül 2024 // TogaMeda // 651 // 2431F //
Bir zamanlar işçi yatağı olan Beykoz günümüzde gelir seviyesi yüksek kesimden talep görüyor, İstanbul Boğazına nazır kasr ve yalılarıyla dikkat çekiyor.
ANADOLU YAKASININ GÜL KOKAN İLÇESİ
Günümüzde üst gelir seviyesi kesimden talep gören Beykoz, İstanbul Boğazına teğet uzanarak Karadeniz’e ulaşır. Doğudan Şile ilçesi, güneyden Üsküdar, Çekmeköy ve Ümraniye ile çevrelenmiştir. Paşabahçe cam objelerinin fabrikaları buradaydı. Şimdi sadece satış mağazaları kalmış. Beykoz'un un engebeli arazisinde Riva, Küçüksu ve Göksu dereleri uğrun uğrun akar, boğazın sularıyla birleşiyor. Beykoz’un doğası yemyeşil aynı Karadeniz’in dağları gibi. Denizde mavinin her tonunu nasıl görürseniz yükseklerde de başta kestane, meşe, gürgen, ıhlamur, kayın, kızılağaç, fındık ve iğneli çamlardan oluşan doğal orman örtüsünü.
KÜÇÜK KOYLARI İLE BEYKOZ
Beykoz’da birçok mesire alanı ve tarihi yapı vardı. Bunlardan bazılarını şöyle sıralaya biliriz. Beykoz Kasrı 1845, Küçüksu Kasrı 1752, Anadoluhisarı Kalesi 1396, Mihrişâh Sultan Çeşmesi 1806, On Çeşmeler (İshâk Ağa Çeşmesi) 1550, Paşa Çeşmesi 1870 yılında Padişah Abdülaziz tarafından yaptırılmıştır.
YOLLAR GİT GİT BİTMİYOR
Kartal Cevizli’den bindim Marmaray (Tren) 32 dakika sonra Üsküdar Meydanında (Metro durağı) indim. Meydanda bulunan Mihrimah Sultan Cami ve III Ahmet Çeşmesi önünden kalkan (15 nolu Beykoz-Üsküdar İETT) belediye otobüsüne bindim. Paşalimanı Caddesinden hareket ettik, istikamet Beykoz. Kuzguncuk İskelesine gelince mavi ile yeşil birbirine karıştı. Bir tarafta Boğazın mavi suları diğer tarafta 240 metre ye kadar yükselen Beykoz tepeleri.
MAVİ YEŞİL İÇ İÇE
Bu arada Kuzguncuk Nakkaştepe Mezarlığını (gazeteci abimiz Yalçın Çakır’ın yattığı yer) geçiyoruz. 15 Temmuz Şehitler Köprüsünün altından sıyrılıp Beylerbeyi Sarayına ulaşıyoruz. Halis Ağa (Korhanlar Yalısı) önümüzde. Birkaç yerli turist kapının önünde fotoğraf çekiyor hatıra olsun diye. Son günlerin YALI ÇAPKINI dizisi burada çekiliyor. Çengelköy-İstinye Vapur Hattına geliyoruz. Sinema sanatçısı Şener Şen-İlyas Salman’ın çevirdiği (Çengelköy’ün hıyarı bunlar!) DOLAP BEYGİRİ filmi geliyor insanın aklına. Kuleli Askeri Lisesi ve Kuleli Yakamoz Lokantası işti hamıyla karşımızda duruyor. Vaniköy’e gelince deniz manzarasıyla Mahmud Nedim Paşa Yalısı ve Vaniköy Camii. Ardından Kandilli limanı ve yemyeşil Kandilli parkı uzanıyor önünüzde.
GELDİK ÜSKÜDAR-BEYKOZ YOL AYRIMINA
Artık Üsküdar topraklarını terk edip Beykoz sınıra giriyoruz. Küçüksu Kasrı Mesire Alanında çimenlere serilmiş dinlenen ailelerle karşılaşıyorsunuz. Göksu Deresi’ni geçiyorsunuz Anadolu Hisarı Fatih Sultan Camii tüm işti hamıyla gözüküyor. Yine kıvrılıp Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün altından geçiyoruz. Kanlıca limanındayız, hani şu meşhur Kanlıca yoğurdunun yendiği yer. 1974 yılında çevrilen OH OLSUN filminde Hale Soygazi ile Tarık Akan birlikte başrol oynamıştı.
BELEDİYENİN SOSYAL TESİSLERİ
İBB’nin Beykoz Sosyal Tesislerindeyiz. Belediyenin bir sosyal hizmeti olduğu için burada yeme içme % 30 indirimli. Paşabahçe iskelesini geçince Beykoz Devlet Hastanesine varıyorsunuz. ŞİŞECAM’dasınız ama ortalıkta fabrika filan yok binalar harabe halinde. Bir kaç km sonra artık Beykoz Merkezdesiniz. Beykoz Belediye Binasının yanından geçen Gümüşsuyu Caddesinden yukarılara tırmanabilirsiniz. Beykoz tepelik, inişli çıkışlı. Evler ise 2-3 kat ve çok eski. Eskiden buraların işçi yatağı olduğu belli.
Beykoz Limanına geliyorsunuz buralar ise canlı, cıvıl cıvıl. Buradan vapurlar çalışıyor karşıya Avrupa Yakasına (Sarıyer- İstinye). ORTAÇEŞME’ye gelince bu durakta iniyorum. Dedim ya Beykoz’un en canlı yerlerinden birisi burası. Orta Çeşme’deki Uzun Evliya Türbesi çok sayıda ziyaretçi çekiyor. Beykoz Stadyumu, Cam ve Billur Müzesi, Fevzi Çakmak Anadolu Lisesi, Halk Eğitim Merkezi’de burada. Karşı yakada Kireçburnu Sahili ve meşhur Trabya Oteli gözüküyor. Boğaz’ın rıhtımında dolaşır, durup bir şeyler yiye bilirsiniz Beykoz’da.