|
İÇ EGE’DEN ESİNTİLER
GÖRDES-SINDIRGI-BİGADİÇ TATİLİ Dün gece yağmur yağdı. Tarih 02.07.2015 hala Ege bölgesine yaz gelmedi. Bu yıl bu tür mevsim değişikliği Tüm Türkiye genelinde aynı Marmara’dan tutun da Akdeniz’e kadar her bölgede haftada bir iki gün yağmur yağıyor. Don oluyor, kırağı oluyor üzüm bağlarına, kiraz ağaçlarına zarar veriyor. Dolu oluyor çilek, karpuz tarlalarını maf ediyor. Havalar serin, sıcaklık geceleri 15 dereceye kadar düşüyor. Yol Hikayeleri: Mustafa Toga/02.07.2015 Perşembe / Haber:701 Gördes nüfus 13.000 (Köyleriyle birlikte 30.300) Sabah kalktık. Bu gün hava parçalı bulutlu ve de serin. Önceden planımızda olmadığı halde hanımla iç kuzey Ege’yi bir dolaşalım dedik. Saat 11:00 de Salihli’den çıktık yola. Önce arabamızın akaryakıtını doldurduk. Salihli’de 1.98’e aldığımız oto gaz Sındırgı’da 2.46 tl. Bunu görünce biz Türkiye’nin cennetinde yaşıyormuşuz da haberimiz yolmuş diye düşündük. Rotamızı Dibek dağları. Tabelada Gördes 64 km yazıyor. Önce ERDELEK ardından POYRAZDAMLARI köylerine vardık. Şunu da burada belirmekte fayda var Manisa 2014 yılında Büyükşehir olunca köyler ve beldeler mahalle olarak bulundukları ilçelere bağlandı. Belediyelik olan yaklaşık 4 bin nüfuslu Poyrazdamları beldesi de Salihli’nin bir mahallesi oldu ve muhtarlıkla yönetiliyor. Poyrazdamları üzümü ve karpuzuyla meşhur. Bu günlerde perakende olarak “Yerli Poyrazdamları Karpuzu” adıyla kilosu 75 kuruştan satılıyor. Poyrazdamları’na kadar düz ova oradan sonrası kıvrım kıvrım dağlık arazi. Yol çok sakin gelen giden yok. Sürekli rampa çıkıyoruz. Bir baktık Poyraz (eski adıyla Yukarı Poyraz) köyüne gelmişiz. Gözüme 170 hanelik bir yer olarak gözüktü. Köyü geçer geçmez yol ikiye ayrıldı Gördes ilçesi ve “GÖKEYÜP”, Köprübaşı istikameti diye. Devam ediyoruz, yol inişli çıkışlı. Bir vadiye iniyor bir tepelere doğru çıkıyor. Dağların eteklerinde yeni ekilmiş 7-8 yıllık zeytin ağaçlarını görüyoruz. Keskin bir virajdan sonra bir tepeye ulaşıyoruz. Manzara güzel Gediz ovası ayaklarının altında. Marmara Gölü çarşaf gibi sakini masmavi. Sol taraftaki tabelada KEMER ve KALE köylerine gider yazıyor sağ tarafta ise HACIHIDIR. Hacıhıdır mı? Salihli’nin en uzak Gördes ilçesine sınır köyü olmalı. Dağın eteğinde kurulmuş 150 hanelik şirin mi şirin bir yerleşim alanı. Köyü geçiyoruz etrafımız eski ve yeni ekilmiş ceviz ağaçlarıyla çevriliyor. Buraların geçim kaynağı ceviz ve palamut olmalı. Etrafta tek tük de olsa buğday-arpa tarlaları var ama hala biçilmemiş. Ovada ekinler 15 Haziranda biçildi sapları ise balyalanıp kışın hayvanlara verilmek üzere depolar koyuldu bile. Birkaç köy geçtikten sonra Gördes’e giriş yapıyoruz. GÖRDES nüfus 13.000 (Köyleriyle birlikte 30.300) rakım 700 civarında olmalı tam bir yayla havası var. Gördes’in şehrin içinden geçen uzun bir caddesi var. Ara sokakları saymazsak tek caddesi diyebiliriz. Çarşısı temiz, küçük küçük dükkanlar mevcut. Anlayacağınız büyük şehirlere uzak kendi yağıyla kavrulmaya çalışan tipik bir Anadolu kasabası. Şehir merkezinde bulunan efe heykelinin önünde durup bir hatıra fotoğrafı çektiriyoruz. Vatandaşlara soruyoruz buranın neyi meşhur diye? “Pidesi” diyorlar. Şehir çıkışında yol Salihli-Akhisar-Köprübaşı-Demirci diye dörde ayrılıyor. Akhisar yolunu alıyoruz. Tabelada 59 km yazıyor. Mis gibi kokan çam ağaçlarının arasından rampa aşağı ilerliyoruz. Sağda solda maden ocakları, kömür ocakları tabelalarıyla karşılaşıyoruz. Ormanın içinden hep rampa iniyoruz. Burada da virajlar var ama Salihli’nin yoluna göre daha bakımlı daha düzgün. Etrafta orman işletmesine ait tomruk yığınları görüyoruz. Derken uzaktan Akhisar görünmeye başlıyor. İzmir-İstanbul yoluna 9 km kala SINDIRGI (Balıkesir) yoluna sapıyoruz. Zeytin ağaçları arasında ilerlerken tabelada 45 km yazısı okuyoruz. Doğadaki ağaç çeşitlerinin hepsi burada var diyebiliriz. Yeşillikler arasında rampa tırmanıyoruz. Ormanlık alandayız ve demek ki zirveye tam ulaşmışız dik bir meyil ile 5 km kıvrıla kıvrıla Sındırgı’ya iniyoruz. Sındırgı ovada kurulmuş nüfusu 13.500 (Köyleriyle birlikte 36.402) Balıkesir’e bağlı bir ilçe. Geçim kaynağı tarıma dayalı. Çarşısı küçük. Bir kaç km ilerde termal tesisleri varmış ama biz oraya gitmedik. Çarşısında dolaştık, Kemalpaşa tatlısı satın aldık. Küçük yerleşim alanlarının aile için gezilecek, dinlenecek yerleri, tesisleri çok az. Burası da aynı. Her taraf erkeklerin oturup sohbet ettiği daha doğrusu zaman öldürdüğü kahvehanelerle dolu. -“Akaryakıt alacağız” diyoruz. -“Burada üç tane benzin istasyonu” var diyorlar. Birine dalıyoruz ve 60.00 Tl lik oto gaz alıp BİGADİÇ’e doğru hareket ediyoruz. Bigadiç Sındırgı’ya 24 km mesafede. Yol duble, medeniyete doğru yaklaştığımız belli oluyor. İbreye bakıyorum 120 yi gösteriyor. Yanımda oturan fahri komiser muavininden anında ikaz geliyor. -“Ceza yemeyelim? Benim 230.00 Tl yi gözden çıkaracak halim yok!” -Haklısın “Hanım” diyorum 110 km iyi mi?. Bigadiç’in nüfus 28.000 (Köyleriyle birlikte 48.729) etrafından çevre yolu geçiyor. Şehri uzaktan görüyoruz. İstikamet BALIKESİR. Düz arazide ilerlerken ormanlık bir alan geliyoruz tabelada Balıkesir Üniversitesi Ziraat Fakültesi kampusu yazıyor. Balıkesir’e yaklaşıyoruz yolun sağ tarafında bir sürü kurum binaları gözüküyor. “Balıkesir üniversitesi Çağış Yerleşkesi” bayağı büyük bir kampus. Bir çok fakülteyi içinde barındırıyor. Üniversite araştırma hastanesi önünden geçtikten sonra Balıkesir şehir merkezine değil de İZMİR istikametine sapıyoruz. Tabelada Akhisar 73 km yazıyor. Yol otoban su gibi akıp gidiyor. -“Radar..!!” diyor hanım. Ani bir refleksle frene basıp yavaşlıyorum göz ucuyla da kilometre sayacına bakıyorum 120 civarında. -“Korkma sürat limitini geçmedim” diyorum. -“Biraz sonra polis kontrol noktasında çevrilirsek o zaman anlarız bakalım” diyor. 7-8 km sonra polisler 3-4 arabayı çevirmiş ceza yazıyorlar. Bizi durdurmuyorlar. “Oh..!!” diyor bayan komiser muavini -“Biraz söz dinle.” GELENBE’ye gelince 5 dakika duruyor, yol kenarında ki tezgâhlardan 1,5 kg dağ kirazı alıyoruz. -“KIRKAĞAÇ kavunları ne vakit çıkıyor.” -“Eli kulağında, az aldı” diyor satıcılar. -“Bir yerlerde biraz mola verelim” diyor hanım. Akhisar girişinde ki “Köfteci Ramiz” tesislerine sapıyoruz. Temiz, nezih bir yer. Garsonlar güler yüzlü. Pervane oluyorlar müşterilerin etrafında. Bizim hoşumuza gitti, isterseniz sizde uğrayıp 1928 den bu yana hizmet veren Ramiz’in köftelerinden tadabilirsiniz. Akhisar otogar’ından Gölmarmara kavşağına kadar 7 tane trafik lambası var. “Anladık İzmir-İstanbul yolu şehrin içinden geçiyor ama olmaz ki bu kadar işkence sürücülere yapılmaz ki!!” AKHİSAR nüfus 101.000 (Köyleriyle birlikte 162.000) Tarıma dayalı Manisa’ya bağlı bir ilçe. Zeytini meşhur, tütün fabrikası var ama işletmeye açılmamış. 3 yıldır Türkiye Birinci Futbol Liginde oynayan tek ilçe takımına sahip. İzmir’den, Çanakkale, Balıkesir, Manisa, Aydın hatta Denizli’den tek bir takım dahi çıkmazken bir ilçe takımı Eğe’yi 1. ligde temsil ediyor, gurur verici!.. Akhisar çıkışından Gölmarmara istikametine 10 km lik duble yol trafiğe açılmış. Oradan sonrası yine berbat. GÖLMARMARA nüfus 9.900 (Köyleriyle birlikte 15.500) Kavunları ile meşhur. Bir de Marmara Göl’ü var. Tatlı su balıklarını, sazanları buradan yiyebilirsiniz. Hacıveliler köyüne varınca yol tekrara düzeliyor. Tek gidiş geliş ama geniş, sıkıntı yok. Bintepelere varıyoruz uzaktan Salihli gözüküyor. Saat ise 18:00 i gösteriyor.
|
|