GâVUR GâVURU SEVER
Sevgili Peygamberimize hakaretle dolu kitabını 1989'da yayınladığında dünyanın her tarafında tepkiler gösterilen, Humeyni tarafından katline fetva verilen, Avrupa Birliği tarafından korumaya alınan Salman Rüşdü'ye İngiltere Kraliçesi İkinci Elizabeth Şövalye ünvanı vermiş.
17 Şubat 2014
// Haber Merkezi-Mahmut Topbaş // 256
İngiliz kültüründe soylu İngilizleri ve krallarını korumak için kendini, atını ve kılıcını soylunun önünde giderek feda eden baldırı çıplaklara verilen ünvanmış "Şövalye"lik.
İngiltere'de ve bütün dünyada yükselen değerin İslâm olduğunu dünya bildiğinden İngilizler çaresiz kaldığında öne atılan bir Hintli süvari kalemini eline kılıç gibi alır ve yeldeğirmenlerine saldırır. Kraliçe de bu çapulcuya madalya takar. Eh olacak tabii. "Keller yağırlar birbirini ağırlar" demiş atalarımız.
Hani maillerde dolaşan bir hikaye vardır: Yavuz Sultan Selim'e bir başka ülke kralından hediye sandığı gelir. Sandık açılır içinden ipekli kumaşlar, altın işlemeli kaplar?derken alttan çok kötü bir koku gelir ve dayanılacak gibi değildir. Sandığın dibinde insan pisliği olduğu görülür.
Yavuz düşünür taşınır karşılık olarak çok değerli hediyeler koyar en alta ise gül yağı şişesi koyar ve yanına da "İnsan en çok neyi severse onu hediye eder" yazısını yazar.
Bengaldeş'li bir kadın çıkıyor ve Kur'an'ın yeniden yazılmasını istiyor. 1994 yılında ülkesinde kendisine karşı gösterilen tepkiler sonunda Avrupa'ya geliyor.
Avrupa devletleri mal bulmuş mağribi gibi bu kadına sarılıyor ve çeşitli yerlerde konferans verdiriyor, röportaj yapıyor, güvenlik veriyor, sığınma sağlıyor ve İslam'a sövmesi için her türlü teşvik ve tahriki yapıyor.
Teslime Nesrin isimli bu kadına Avrupa'nın yaptığı teşvik ve tahriki yeterli görmeyen Birleşmiş Milletler Kültür Örgütü olan UNESCO, 16 Kasım 2004 yılında Paris'te bu Kur'an düşmanı kadına 100 bin dolarlık barış ödülü verdi.
AYAAN HİRSİ ALİ, TESLİME NESRİN VE SALMAN RÜŞDÜ
Somali'den bir kadın Hollanda'ya geliyor, İslam'ın aleyhinde konuşmalar yapmaya başlıyor. Bunu gören batılılar hemen sığınma veriyorlar, ardından vatandaşlık veriyorlar ve onun ardından da Liberal Parti VVD'den milletvekili seçiyorlar. Ayaan Hirsi Ali isimli bu kadına öyle parlamentoda bulunmasına Hollanda'nın geleceği hakkında kafa yormasına gerek yok. O oturacak, İslam aleyhinde bir senaryo yazacak ve İslam düşmanı bir Hollandalı tarafından filmi çekilecek. Bütün bunlar yapılır ama Hollandalı yapımcının öldürülmesine, öldürenin de hapis yatmasına sebep olur.
İslâm'a, Kur'an'a, Müslümanlara küfreden Teslime Nesrinleri, Salman Rüşdü'leri, bayan Aayan Hirsi Ali'ler'e Birleşmiş Milletler ödül verir, Time dergisi ve gazetesi yılın aydını veya yılın en ünlü insanı ilan ederek destek verirler.
Bir kısım batılı ülkeler oturma verirken öbürleri bir bahane ile ödül adı altında yüz binlerce dolar bağışlayarak diğer hainlere çağrıda bulunmuş olurlar.
Hatta bu günlerde yayınlanan bir röportaja göre Türk askerinin başına müttefikimiz Amerikan askerleri çuval geçirdiklerinde onlara tercümanlık hizmeti veren iki Türk'e de Amerika'da oturma izni vermişlerdi.
Nedeni için fazla kafa yormaya gerek yok. Şu ayetleri okuyalım:
"Ey iman edenler, Yahudi ve Hıristiyanları (idareci) dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudur (idarecisidir.) Sizden kim onları (idareci) dost edinirse muhakkak o, onlardandır. Allah zalim toplumlara yol göstermez." (Maide 51)
- Milli Gazete