<br>
<table border=
 
Menü
ANA SAYFA
AKTÜALİTE
EDiTÖRÜN SECTiKLERi
=> Fikralar
=> Bunlari Biliyor musunuz?
=> Atasözleri ve Deyimler
=> Kültür Sanat Haberleri
=> Köprülü Kavsak Haberleri
=> Marmara Gölü-Av Sezonu
=> Istanbul Haberleri
=> Sise Domatesi Haberleri
=> KIŞ-Bozdaglar-SGK-Döviz
=> Kavun-Karpuz-Sebze-Meyve
=> Tiyatro Dionysos Haberleri
=> Bag Bozumu-Üzüm Haberleri
=> Zeytin-Zeytincilik Haberi
=> Güvercinler-Deve Güresleri
=> Kurbanlıklar-Ciftlik Haberi
=> Üniversite Sınavı Haberi
=> Partiler-Asure-5 Eylul-Toga
=> Facebook-Iletisim Haberleri
=> Özel-Meslekler Haberi
HiKAYELER VE YAZILAR
SALİHLİ SANAT DOSTLARI
SPOR SERVİSİ HABERLERi
AYIN KiTABINI TANIYALIM
R Ö P O R T A J L A R
ŞAiRLER-ŞiiRLER
TÜRKİYE'Yİ TANIYALIM
Salihli-MANİSA ve Rotterdam-HOLLANDA
KARAKALEM
YAZARLAR-HABERCiLER
L i N K L E R
V i D E O L A R
Ziyaretçi Defteri
İletişim : mustafa_toga@hotmail.com
Arşiv-I ...... H A B E R L E R : 001-200
Arşiv-II .... H A B E R L E R : 201-341
Arşiv-III ... H A B E R L E R : 342-414 .......... 2304-2404
Arşiv-IV ... H A B E R L E R : 415-522
Arşiv-V ..... H A B E R L E R : 523-642
Arşiv-VI . H A B E R L E R : 643 - 800
Arşiv-VII. H A B E R L E R : 801-1101
Arşiv VIII. H A B ERLE R: 1102-1500
Arşiv-IX. H A B E R L E R: 1501-1850
Arşiv-X.. HABERLER: 1851-2150
Arşiv-XI.. HABERLER: 2151-2303
 

Fikralar




POLİTİKACILAR

     Politikacı bir grup, otobüs ile bir seminere katılmak üzere yola koyulur.
     Yolda otobüs şoförü kaza yapar ve bir çiftçinin arsasının hemen yanında devrilir. Otobüs paramparça olur.
     Bunu gören çiftçi, büyük bir çukur kazar ve tüm politikacıları oraya gömer.
     Ertesi gün savcı ve jandarma olay yerine gelir ve çiftçiye politikacıların nerede olduğunu sorar.
     - Hepsini gömdüm der çiftçi.
     - Peki hepsi ölmüş müydü ? diye sorar savcı.
     - 'Efendim' der çiftçi ' Bazıları ölmediklerini söylüyorlardı, ama sizde bilirisin ne kadar yalancı olduklarını bu politikacıların !!! 


POLİTİKA 

     Çocuk bir gün babasına sorar. - Baba 'POLİTİKA' nedir?
     - Yavrum der, anlatacaklarımı iyi dinle, sonra söylediğim kelimeleri ezberle.
     Şimdi ben para kazandığım için KAPITALİZM im, Annen harcamaları yapıp evi idare ettiği için HÜKÜMET. Dadı ev işlerini yaptığı için İŞÇİ. Sen HALK, kardeşin VATANDAŞ der. Ve yarın sabah POLİTİKANIN ne olduğunu açıklayacağını söyler. Gece çocuk tuvalete kalkar ve kardeşinin ağladığını duyar. Dadısının odasına gider görür ki babası dadısıyla iş başında. Annesine seslenir horul horul uyumaktadır, duymaz. Sabah kahvaltıda babası sorar, 'Oğlum akşam anlattıklarımı hatırlıyor musun ?' Oğlan: Babacığım ben politikanın ne demek olduğunu anladım der. KAPITALİZM, İŞÇİYİ beceriyor. HÜKÜMET uyuyor. HALKI duyan yok . VATANDAŞI ise bok götürüyor."

KAYSER'Lİ  İLE LAZ

Bir gün Laz'ın biri Kayseri`li birini görür ve sorar,
-Hemşerim siz neden uyanıksınızda biz uyanık değiliz der,
Bunun üzerine Kayseri`li
-Ha sen git şuradan bir kilo balık al gel der
Balığı yemeye başlarken Kayseri`li
-Sen kafasını ye, kafası insanın zihnini açar der.
Aradan bir süre geçer ve Laz sorar
-Hemşerim ben kafasını yiyom sen etli tarafını yiyon ve bişey anlamıyom olmaz böyle şey der ve itiraz eder. Bunun üzerine:
-Bak gördün mü nasıl akıllandın, der Kayserili de.

KAYSERİLİ

     Oğlu, babasından para istiyor:
     "Baba 500 bin lira verir misin?"
     Kayserili:
     "400 bin mi dedin? naapçan lan 300 bini, 200 bin neyine yetmiyor, sana 100 bin de yeter..."
     Kayserili çıkartıp 50 bin lira verir...
     Oğlu:
     "Eheh.. baba bana zaten 50 bin lazımdı..."
     "Bak sen kerataya... demek sahte para vermesem kazıklayacaktın beni..."

ŞAİR EŞREF

Bir gün; Vali, yapılan bir şikayet üzerine, Şair Eşrefi vilayet makamına davet etmişti. Davete icabet eden Eşref, vilayete geldiği zaman, kendisine valinin encümende olduğunu ve biraz beklemesi icap ettiğini söylediler.

Valiyi bekleyen şair, bir ara konuşulanları dinlemeye çalıştı. O esnada; valinin, münakaşa edilen bir mesele hakkında "O kadar incelemeyin, millet eşektir, anlamaz" dediğini duydu. Bu sözlerden fena halde üzülen şair, cebinden çıkardığı bir kağıda şu kıtayı yazdı ve oradaki odacıca valiye verilmek üzere bıraktı, sonra da çıkıp gitti...

Reddolunmaz sözü ama eşşoğlu can sıkar
Millete eşek diyen eşek herif bilmez mi ki
Sadrazamlar da, valiler de milletten çıkar.


  

HOCA YUVARLANDI

Hocanın kızı müthiş bir gümbürtü duyup seslenir:- Baba, bu ses nedir ?- Hiç kızım hiç, kavuk merdivenden yuvarlandı da.- A..! baba, kavuktan bu kadar çok ses çıkar mı?- Çıkar kızım çıkar. İçinde ben olursam çıkar.  


  

GÜNAH

Bir Ramazan günü Nasreddin Hoca'nın gözleri susuzluktan afallamış. Dayanamayıp bir çeşmeye çaktırmadan yanaşmış. Tam suyunu içerken, bir köylü görmüş hocayı: - "Aman hoca, günah değil midir bu yaptığın!"

Hoca; - "Yıkıl karşımdan zındık, demiş. Ramazan gider bir daha gelir, ama ben gidersem bir daha gelmem; ne günahı !'
 

ALLAHIN RAHMETİ

Günün birinde bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaktadır. Elbette yağmur yağdığı vakit ya koşulur, ya da bir yerlere sığınılır. Nasreddin Hoca da yağmurun yağışını ve sokakların yalnızlığını pencereden seyrederken bir de bakar ki yağmurdan kaçan bir adam… Hoca biraz dikkatli baktığında bunun bir komşusu olduğunu anlar ve pencereyi açarak;

"Komşu, komşu, utanmıyor musun, niçin Allah'ın rahmetinden kaçıyorsun?" deyince adam koşmayı bırakır ve yavaş yavaş evine doğru gider. Bu arada adamın da ıslanmadık yeri kalmaz.

Ertesi gün hava yine yağmurludur. Bu defa Hoca Efendi alışveriş için sokağa çıkmıştır. O, işini bitirip de hızlı adımlarla evine doğru giderken bir gün önceki komşusunun evinin önünden geçer. Bu sefer komşusu;

"Hoca Efendi, Hoca Efendi, sen dün bana 'Allah'ın rahmetinden kaçılmaz. ' demiştin; bak şimdi kendin kaçıyorsun." deyince, Hoca komşusuna doğru döner ve;

"Be adam! Ben Allah'ın rahmetinden kaçmıyorum, Allah'ın rahmetini çiğnememek için koşuyorum." der.

 

EŞŞEĞE YAZIK

Nasreddin Hoca, kasabadan Kur'an-ı kerim, tefsir ve ilmihal gibi bazı kitaplar almış. Bir çuvala yerleştirmiş. Çuvalı sırtına almış, eşeğine binmiş köyüne doğru gidiyor.

Yada Hoca'yı görenler :

- " Bre Hoca, çuvalı niye kendi sırtına aldın ?" diye sormuşlar.

- "Ne yaparsın" demiş Hoca, "zavallı hayvan zaten benim bütün kahrımı çekiyor. Kendi bindiğim yetmiyormuş gibi çuvalı da ona taşıtmaya gönlüm razı olmadı."


 
































Bugün 1000556 ziyaretçi (2623335 klik) kişi burdaydı!
 
Her Gün Yeni Bir Başlangıçtır.....Toga Medya.....2006 dan bu yana

“TogaMedya doğru, dürüst, şeffaf gazetecilik”




TÜRKİYE
 
Copyrigt 2014 ..... Her Hakkı Saklıdır ..... Design by TogaMedya
Sitemizde yayınlanan haberler kaynak gösterilmeden kullanılamaz. mustafa_toga@hotmail.com ve info@togamedya.net adresinden bize ulaşabilirsiniz…